4.Bölüm : TANIŞMA

44 13 8
                                        

     Şaşkınlıkla Seçil'e baktım. "Toprak kim Allah aşkına, sen nerden tanıyorsun? Beni neden arayıp duruyor ve numaramı nerden buldu?" Çıldırmak üzereydim neydi bu gizemli haller. Seçil bana cevap vermek yerine kulağındaki telefona konuşmaya başladı. "Toprak birazdan buluşabilir miyiz? Umut da yanında olsun." Karşıdaki mütevazı ses zafer kazanmış bir şekilde tamam dedikten sonra telefon kapandı. Umut ne alakaydı şimdi, neden o da geliyordu ve en önemlisi tanımadığım biri ile neden bir buluşmaya gidiyordum? hızla Seçil'e döndüm ve bağırmaya başladım. "BANA BİR AÇIKLAMA YAPMAYI DÜŞÜNMÜYOR MUSUN? BANA SORMADAN TANIMADIĞIM BİRİYLE BULUŞMA MI HAZIRLIYORSUN ? GELMİYORUM SEÇİL! KEMAN KURSUNA DA O BULUŞMAYA DA GELMİYORUM. EVE GİDİYORUM BEN ARAMA SAKIN BENİ." Aşırı öfkeliydim ve nedenini bilmiyordum. Sanırım bu zamana kadar hiçbir erkekle buluşmamış olmam ve ilk buluşmamı Hiç tanımadığım biriyle yapmak biraz germişti. Seçil'in odasından çıkar çıkmaz içeriden yüksek tonla konuşan bir ses geldi " EĞER ŞİMDİ BU EVDEN ÇIKAR VE BENİM SANA BİR ŞEYLERİ ANLATMAMA İZİN VERMEZSEN EĞER, BİR DAHA ASLA BENİMLE KONUŞMA AÇELYA !" Seçil de en az benim kadar öfkeliydi. İleriye doğru bir adım daha atmak istemiştim ama kalbim bu adımı atmak istemiyordu. Geri döndüm ve hızla odasına girdim. Hi bir şey söylemeden boynuna sarıldım ve kısık sesle fısıldadım "aptalsın kızım sen." Gülerek karşılık verdi "sen de ruh hastasısın Açelya." Karşılıklı gülüştük ve elimden beni çekiştirip kanepenin üzerine oturtturdu. "Bak şimdi Açelya, bu Toprak senden ne istiyor bilmiyorum ama kesinlikle kötü bir niyeti olduğunu sanmıyorum." Daha fazla konuşmasına izin vermeden ben konuşmaya başladım. "Her şeyi geçtim beni nereden tanıyor ve ayrıca  Umut ne alaka ?" tebessüm ederek konuşmaya başladı. "Kuzum senin bu meraklı hallerini çok seviyorum. Birazdan evden çıkarız keman kursuna gitmeden önce Umut ile buluşuruz her şeyin cevabını alırız olur mu?" başımı sallayarak cevap verdim "Hı hı" Kahvaltı yapmak için hızlıca mutfağa girdik.

20 dakika sonra

       Yaklaşık beş dakikadır yürüdüğümüz bu yolda sessizliği bozan şey Seçil in telefon melodisiydi       -"Tamamdır iki dakikaya oradayız." dedi ve hemen telefonu kapattı. Sanırım arayan kişi umut du. yıllarca ona olan hislerini sırf arkadaşlıkları bozulmasın diye Seçil'e karşı onu sevdiğini söylemese de ne kadar çok kalbinin kırıldığını tahmin edebiliyordum. Seçil'e döndüm ve konuşmaya başladım " aslında ona haksızlık yapıyorsun." Bıkmış bir ses tonuyla karşılık verdi "Açelya hadi ama, her Umut'un ismini duyduğunda onun konusunu açma bana. Ona karşı bir şeyler hissetmiyorum, Hem zaten benden iki yaş büyük." Onunla aynı yaşta olan salak ergenlerin kendisini üzmesine izin verip, Umut'a bir şans vermemesi bence Seçil'in aptallığıydı. Çünkü Umut sandığınızdan daha iyi birisiydi ve onun adına gerçekten üzülüyordum. Seçil kolumu dürttüğünde düşüncelerimden sıyrıldım " Hayvan mısın Seçil yavaş olsana ya!" Kahkaha sesleri duyduğumda irkildim ve kafamı kaldırdım. " neye gülüy-" "Sen şu ruh hastası olan, bar da bana çarpıp utanmadan bana sesini yükselten kişi değil misin?" dedim şaşkınlıkla. Baştan aşağıya süzdüm. Boyu fazlasıyla uzundu, kesinlikle benim hakkımı çalıyordu. Saçları kumral, teni beyazdi. Ortalama bir yakışıklılığa sahipti ama kesinlikle gıcık olduğu gerçeğini değiştirmiyordu. Kulağa hoş gelen, hafif kalın erkeğimsi sesi dikkatimi dağıttı. Konuşmaya başlamıştı. "Hayır güzellik ben bar da çarptığın kişinin kardeşiyim. Yani doğal olarak ruh hastası olmaktan kurtulmuş oluyorum." dedi sırıtarak alaycı bir bakış atarken. Ruh hastası olmayabilirdi ama en az abisi kadar gıcıktı. Elini uzattı ve -ben Toprak, dedi. Tanışmak istediği çok belliydi ama onun kim olduğu benim hiç de umurumda değildi. Bana uzattığı elini görmezden gelerek tekrar konuşmaya başladım. "Numaramı nereden buldun, ve benden ne istiyorsun?" diye sordum tehditkar bir ifade takınmaya çalışmıştım ama 1.60 boyumla 1.85 civarında birisini  tehdit edebilecek kadar korkunç görünmüyordum. Güneşin yansımasıyla renginin daha da açıldığı ela gözleriyle benim gözlerimin hizasına eğildi ve konuşmaya başladı. "Numaranı bulmak zor değildi, ama seninle tanışmak zor olacak galiba küçük hanım." dedi. Çıldırmak üzereydim hala sırıtıyordu. Aramızda yok denecek kadar az bir mesafe kalmıştı, neredeyse ağızımın içine düşecekti! Aramıza biraz mesafe açmak için elimle omuzundan ittirdim . Hafif kasvetli çıkan sesiyle tekrar konuşmaya başladı "Hadi amaa fazla inatçısın, sadece tanışmak istemiştim." dedi tıpkı küçük çocuklar gibi dudağını büzmüştü. "Tanışmayız demedim, sadece tanışmak için sorduğum soruların cevabını vermeni bekliyorum." dedim alaylı ifademi asla bozmuyordum. Aramızdaki mesafeyi bir adımla tekrar kapattı ve yine gözlerimin hizasına eğildi. " Ayaküstü konuşmak yerine bir kafeye otursak?"  Seçil'e döndüm ve ondan onay bekliyormuş gibi bakmaya başladım. Seçil kafasını aşağı yukarı salladığı sırada tekrar konuşmaya başladım. " Bizim kafeye gidelim, yani bizim derken manevi olarak, yani şey sürekli oraya gideriz de."  "Açelya sakin ol, Umut da biliyor orayı ve Toprak da." dedi Seçil, zor durumda olduğumu anlayınca gözleri benim üzerimden dağıtmak istedi.

AÇELYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin