Taehyung'un önünde eğilip yakalarını sıkıca kavradı ve "Bu yaptığını yanına bırakacağımı sanıyorsan, çok yazık ediyorsun Kim. Benimle uğraşmak istemezsin." sözlerini keskin bir bıçak gibi sarf etti, ezeli rakibine. Buna karşılık duyduğu cevap başlay...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bana Öyle Bakma - Teoman
-
Oy Sınırı : 32
Yorum Sınırı : 100
-
Uzun bir aradan sonra kitaptaki olayları unutmamış olmanız, keyif alarak ve geçen süreye değmiş bir bölüm olduğunu düşünerek okumanız dileğiyle,
'Sorgulanan Şeyler Ve Kayıplar' adlı bölümümüz için,
İyi okumalar.
Yoongi'nin bakış açısından;
Kafa karışıklığı.
Düğüm oluşumuna benzetiyorum bu olayı, aynı onun gibi hissettiriyor içinden çıkılmazlığı.
Tıpkı bir düğüm gibi çözmeye çalıştıkça daha da karıştırabilir veya birkaç hamlede halledebilirsin sorunu.
Saatlerini harcarsın kimi zaman çözmek uğruna, kimi zaman da pes edip bir kenara çekilirsin.
Düğümün sebebi sensen pes etmek bir seçenek elbette, vazgeçtiklerini göz önünde bulundurup sorunu elbette görmezden gelebilirsin.
Peki ya başkasının çözemediği, oldukça zor bir düğümü tutuşturmuşlarsa eline? Üstüne üstlük geri veremeyecek kadar benimsemişsen sana verilen şeyi?
Şimdi ofise sürdüğüm arabada, Taehyung ile ilgili sorunları görmezden gelmeyi seçmiştim. Gidince ona karşı takınacağım veya onun bana karşı takınacağı tavırdan emin değildim ancak en azından yolda kafamı boş tutmayı istemiştim, ne kadar başarılı olduğum tartışılırdı.
Davamız ile ilgili sorunlar ise asla kenara itemediğim cinsten olandı. Fazla karanlık sırlar vardı bu davada, düğümü çözmeye yaklaştığımız anda araya bir ip daha sokan sırlar.
Şirkete varınca arabamı park ettim ve içeri girince tuhaf şekilde bana selam veren insanlara karşılık selam vererek asansörlerin önüne gittim. Bana yılmadan çoğu sabah selam veren insanlara bu sefer ben de bir naziklik yapmak istemiştim.
Asansöre binince kısa sürede ofisimin olduğu kata geldim ve inince aynı nazikliği devam ettirip beni görünce selam veren meslektaşlarıma samimi bir şekilde selam verdim.
Bu halimi gören Daniel yanında oturan Minho'ya doğru eğildi ve bir şeyler söyledi. Minho ise itiraz eder bir yüz ifadesi ile hızla ayağa kalktı ve benim yanıma geldi.
Ardından sırıtarak Daniel de ayaklandı ve Minho'nun yanında yerini aldı. İkisinin de soru sorar gibi bana bakmaları ile "Neler oluyor?" diye sordum.
Minho ise gözlerini devirdi ve "Onu sen bize söyleyeceksin, Min. Niye pişmiş kelle gibi bir ifadeyle dolanıyorsun?" dedi.
Gözlerimi kıstım ve neye açıklama yaptığımı bile bilmeden açıklama yapacaktım ki Daniel beni kolumdan sürükleyip kenara çekti. Minho da hemen peşimizden yetişince Daniel merakını her türlü belli ettiği gözlerle bana baktı ve "Taehyung ile sonunda seviştiniz, ondan böyle mutlusun değil mi? Buraya da beraber geldiniz ve sen bunun sevinci yüzünden böyle neşe saçarak girdin içeri değil mi? Hatta belli etmemek için o senden birkaç dakika sonra girecek değil mi? Cevap versene!" diye hızlıca konuştu.
