Démêlant Lentement

1.1K 108 134
                                    


Dark Times - Scarlett Rose

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Dark Times - Scarlett Rose

-

Beğenerek ve keyif alarak okuduğunuz bir bölüm olması dileğiyle;

'Yavaş Yavaş Çözülen' adlı bölümümüz için,

İyi okumalar.

Yoongi'nin bakış açısından;

Şirketten çıkışımızın ardından arabalarımıza binip yola koyulmuştuk. Gideceğimiz yer belliydi, Dong Jun'un yanı. Bu çelişkili duruma onun vereceği cevap ve göstereceği tepki önemliydi. Ortada neler döndüğünü elbet öğrenecektim ve sır perdesinin büyük kısmını bugün aralayacaktım. 

Hapishanenin önüne gelince arabamı park ettim ve hapishaneye doğru yürümeye başladım. Taehyung'un nerede kaldığını bilmiyordum ve ona acele etmesi gerektiğini söylemekten yorulmuştum. Çabuk gelmesi için illa bir yarışın içinde mi olmalıydık?

Ben tam kapıdan girerken iki adamın çıkmasıyla kısa bir çarpışma anı yaşandı. Adamlar suratımı inceleyip keyifli bakış attılar.

Hayatlarında ilk defa gördükleri bir insana böyle bakmaları, biraz tuhaftı. Suratım çok mu mutluluk vericiydi? Veya çarpışmamız mıydı bunun sebebi? Hiç sanmıyordum.

Çekilmeleri için suratlarına dik dik bakmaya başladım. Ben asla ilk çekilen olmazdım. Tabi onlar bunu bilmiyordu ama sorun değildi, birazdan kendileri çekilmek zorunda kalınca anlayacaklardı nasılsa.

Yaklaşık 5 dakika sonra bu bakışma bitmek zorunda kalmıştı. Omzuma dokunan bir el olmasa, çekilmedikleri sürece saatlerce bakardım karşımdaki tiplere. Kafamı çevirip baktığımda Taehyung olduğunu gördüm. Sorgulayan gözlerle bakıyordu.

Ortamdaki gerginliği sezmiş olacak ki "İlgilenmemiz gereken bir iş var. Çekilseniz iyi olur baylar." demişti.

Tek yapılması gereken iki gruptan birinin yana kaymasıydı. Bunu yapmamaları ve beni gördüklerindeki attıkları bakışlar, normal insanlar olmadıklarını fısıldıyordu kulağıma. 

Ve Taehyung'un beni çekmek yerine onlara çekilmesini söylemesi, beni bir bakıma tanıdığını gösteriyordu. Keşke başkalarının yanında davrandığı gibi yalnızken de huyuma gidebilseydi.

Adamlar bu sefer de Taehyung'a dik dik bakmaya başlayınca, sinirimin üstüne avuçlanmış biraz daha sinir konulduğunu hissettim. Sorun Taehyung'a bakmaları değildi, sorun alaycı bakışlarını utanmadan ikimizin de üstünde gezdirebiliyor olmalarıydı.

İkisini de bir güzel benzetmek istedim o an. Ancak yapamayacağımı, yapmamam gerektiğini haykıran ses o kadar öne atıyordu ki kendini, göz ardı edemedim. 

Haklıydı o ses. Ne mevkim ne bulunduğum yer hiç uygun değildi bunu gerçekleştirmeme. Bir haltlar yedikten sonra üstünü kapattırabilecek veya herkesi susturabilecek seviyede değildim. Hoş, bu seviye hiç ulaşmak istediğim bir seviye değildi. O seviyeye gelen insanlığını kaybediyordu. 

Rivals / TaegiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin