Şeker Kız Bilge | Texting

🍬SENİ SEVİYORUM🍬

Selamün Aleyküm ☺️💙🍬

Bu bölümü Eren ile Bilge'nin ağzından dinleyeceğiz.

İyi okumalar🍬

🍬

Eren🍬

"Benden gitme..."

Yanaklarımdan süzülen yaşlarla yavaşça ondan ayrıldım. Islak kirpiklerini araladığında masumca bakan gözleri beni izlemeye başladı. O çok özel...

Bütün kötülüklerden korumak istedim onu. Bu dünyaya ait olamayacak kadar masumdu. Dikkatimi çekiyordu hep ama beni yanlış anlar diye yakın durmuyordum ona. Ailemizin bir parçası olsa ne güzel olurdu. O zamanlar şu anki hissettiklerim aklıma gelmiyordu. Galiba her insanın isteyebileceği güzeli, iyi olanı istiyordum. Bilge etrafına güzellik saçıyordu, fark edilebilirdi.

Şimdi fark edilmesini istemiyorum. Saçtığı güzelliği görmesinler. İstemesinler. Kendi güzel gezegeninde özgürce yaşasın. Başka gezegenden kötülük sızmasın gezegenine. Onu huzursuz etmesin. Hep gülsün...

Ben onu seviyorum. Kalbime tecrübe edindiğim sevgi, onunla anlam buldu. Onunla sevmeyi öğrenmesem de onunla sevgiyi yaşamak istiyorum...

Şimdi gülümsüyor. Gülümsüyorum. Gözyaşları yuvasından taşıp süzüldü. Güzel gülümsemesi gitgide solarken elimi ürkekçe yüzüne getirdim. Gözlerimi gözlerinden ayırmadan gözyaşlarını sildim. Pembeleşmiş yanaklarıyla bana bakıyordu.

Yüzünde beliren çekingenliğe anlam veremedim. Gözlerindeki mutluluğun yanında çekingen bir hâli vardı. Hayır, bunun sebebi pembeleşmiş yanakları değildi, gözyaşlarını silişim değildi.

"Eren..." dedi gülümseyerek.

Eli yüzüme hareketlendiğinde hemen elini arkasına sakladı. Yanaklarımdan hızla süzülen yaşla irkildim. Yüzümde hissettiğim hareketlilikle başımı kaldırdığımda eli yanağımda, pembeleşmiş yanaklarıyla şaşkın şaşkın bana bakıyordu. Gözlerini kaçırıp alel acele yüzümü sildi. Hızlı olmak istese de dokunuşları öyle naifti ki. Elini hemen yüzümden çekip arkasına sakladı. Şaşkınca bana bakıyordu. Tatlı hâline dayanamayıp gülmeye başladım. Kaşlarını çattı ve elimin arasındaki kolunu çekiştirmeye başladı tatlılığından habersiz.

"Eren..." dedi umutsuzca. Elini tutup okşadım. Gülümseyerek dudağımı araladım.

"Seni seviyorum."

Yüzünde beliren gülümseme ile gülümsemem büyümüştü. Elini biraz daha kavrayıp arkamı döndüm. Ben onları tamamen unuttum. Babamın sesi gelmişti sadece kulağıma. Kardeşim de dahil olmak üzere karşımda bulmayı beklemiyordum. Annemle babamın imalı bakışları ve kardeşimin sevecen bakışları ile karşı karşıyaydım. Bana hafiften sıcak basarken elimde hissettiğim baskıyla yanıma döndüm. Elimi sıkıyordu. Kesinlikle isteyerek yapmıyor. Pembeleşmiş yanakları bunun bir ispatı. Bilge...

...

"Güneş sürekli senden bahsedince tanışmak istedik Bilgecim. Tabii Güneş'in ısrarlarını unutmamak gerek. Seni çok sevmiş." dedi annem gülümseyerek. Cafede oturuyorduk. Gözlerim yanımda oturan Bilge'ye gittiğinde cılız çıkan sesi yüzümü gülümsetmişti.

"Ben de çok sevdim Güneş'i."

Güneş yerinden kalkıp Bilge'nin yanına geldi. Bilge yerinde kayarken biraz kaydım. Kolum koltuğun başlığına değdi. Bu koltuklar daha uzun değil miydi?

"Bir lokantada çalışıyormuşsun kızım. Ne zamandır çalışıyorsun?"

Babamın sorusu üzerine başımı Bilge'ye çevirdim. Gerildiğini görebiliyordum. Neredeyse birbirine değecek kollarımızdan dolayı mümkünü varmış gibi yerimde kaydım. Rahatsız olabilirdi. Dip dibeydik.