7 KASIM
Kim Seokjin ile birlikte olmak Min Yoongi için birçok ilk demekti.
Kampüsteyken, sebepsizce el ele tutuşuyorlardı. Öyle istedikleri için. Tıp Fakültesi'ne gidip Seokjin'i ziyaret ediyor ve onunla birlikte öğle yemeği yiyordu. O yılın eylül ayında Seokjin'le çıkmaya başladığı ilk günler kısa süreli küçük bir coşku ile doluydu. Neşeliydi, parlıyordu ve her gün sanki bulutların üzerindeymiş gibi hissediyordu.
Hayatı pamuk ipliğine bağlı bir şekilde yaşamanın ayrı bir coşkusu vardı.
Seokjin dikkatli bir sevgiliydi. Ancak aynı zamanda gürültücüydü de. Bunu söylemekten Yoongi'nin dilinde tüy bitmişti ancak Seokjin ulusal müzik yarışmasını kazanan müzik dehasıyla birlikte olduğunu söyleyerek herkese hava atmaktan hoşlanıyordu. Bu Yoongi'nin kendi yapısının tam tersiydi ancak şikayetçi değildi. Hala öğreniyordu.
Birlikte ilk randevularını birkaç hotdog, kırmızı biber çorbasına batırılmış balık kekleri, soya soslu barbekü tavuk yiyerek ve bir litrelik kolayı paylaşarak geçirmişlerdi. Arabadan film izleyebilecekleri bir açık hava sinemasına gitmişlerdi ve Yoongi eski, siyah rengi solmuş Toyota Hilux'unu en arkaya park edip (ekranı zar zor görebiliyorlardı), arabanın kasasına yastıklar ve battaniyeler yerleştirmişlerdi. Filmi hiç izlememişlerdi. Filmin sonundaki teşekkür yazıları ekranda akmaya başlayana dek sadece öpüşmüşlerdi.
Seokjin'i sevmek basitti, Yoongi her ne kadar kendi durumu yüzünden zor olacağını düşünse de. Seokjin ne kadar Yoongi'yi ne kadar sevdiğine dair oldukça sesli olsa da karşılığında Yoongi'den gerçekten hiçbir şey istememişti ve böylece Yoongi'ye sevgiyi kendi dilinde keşfetme imkanı sağlamıştı.
Yoongi Seokjin'le birlikte olduğu süre boyunca kalp atışlarını izlemeye devam etmişti ve günlük rekorlarını her defasında 3995'te tutabildiğine şaşırmıştı. Kötüydü, bunun farkındaydı, çünkü eskiden yalnızca 3500-3700 arasında olan düzenine kıyasla inanılmaz derecede yüksekti ancak sorun değildi. Değildi çünkü mutluluğu onun tehlike algısını maskeliyordu. Yoongi sevebileceğinin farkına varmıştı, ve sunabildiği her ne varsa bunun için sevilebileceğinin. Aşkın kolay olmayacağını düşünmüştü ancak Seokjin'e aşık olmak onun için çok kolaydı.
Çoğu zaman, Ekim'in başından ve Chuseok tatilinin ardından beri Yoongi sevgilisi için elinden gelenin en iyisini yapmıştı. Sakindi ancak Seokjin'e onu önemsediğini gösterdiğinden her zaman emin olmuştu. Seokjin'in ihtiyaçlarını karşılayabildiğini, bu ihtiyaçlar her ne kadar küçük olursa olsun.
Her sabah kahve? Alındı. Bir vaka çalışmasında Seokjin'in bir ön okumaya mı ihtiyacı var? Yoongi dinlemeye hazır. Programları ne zaman birbirine uymasa 'Seni seviyorum, kendine dikkat et.'lerin eşlik ettiği 'Günaydın' mesajları? Atıldı. Hattın diğer ucunda Seokjin'in uykuya dalmasını beklerken şarkılar mırıldandığı 'İyi geceler' dilekleri? Dilendi. Bir defasında, uzun zaman boyunca mutfakta hiçbir şeye dokunmadıktan sonra annesine bir şey pişirmek istediğini söyleyerek onu şaşırtmıştı hatta. Çünkü Seokjin'e hazır şeyler dışında yiyecek bir şey hazırlamak istemişti.
"Emin misin Yoongi-ah?" Min Seolmi, annesi sordu. "Eğer istersen sana yardımcı olabilirim. Kendini yormanı istemiyorum-"
"Teşekkür ederim anne," dedi ve sonra annesinin yanağını öptü. "Doğduğum günden beri bana yardım ediyorsun zaten. Bunu yapabilirim."
"Daha mutlusun." dedi Seolmi esprili, eğlenmiş bir şekilde. "Okulda güzel bir şey mi oluyor?"
Yoongi malzemeleri hazırlarken hmmlamakla yetindi. "Belki evet. Belki hayır. Kim bilir?"
Gerçekten de daha mutluydu.
Programlarının birbirine uyduğu günlerde eğer kahve yoksa, Yoongi hep otuz dakika erken geliyordu Seokjin'e bir kese kağıdında yulaf, dilimlenmiş meyveler ve taze sıkılmış bir şişe soğuk meyve suyu vermek için. Seokjin onu öpüyordu, onları görebilecek birinden çekinmeden ve ona 'Seni seviyorum benim Yoongi'm' diyordu derse geç kalmaması için binasına geri dönmek üzerine oradan kovulmadan önce.
Yoongi Seokjin'in ona 'Benim Yoongi'm' demesinin hoşuna gittiğini fark etmişti. Kalbini sıcacık yapıyor, ona nasıl nefes alacağını unutturuyordu.
Şarkı olarak arka planda 'better days' çalıyordu Yoongi sağlık uygulamasını tekrar kontrol ederken.
3998.
Bundan daha iyi günleri olmuştu. Ancak öyle olsa bile Yoongi Seokjin'le geçirdiği günlerinin en güzel günler olduğunu düşünmekten hoşlanıyordu.
Hislerini beş numaralı döngüye döktü ve çalma listesini Seokjin'e gönderdi bir mesaj eşliğinde:
İyi geceler hyungie. Sen benim tek ve biricik pembe ay'ımsın.
Ç/N:
bu kadar kısa bölümün hakkı yarın tekrar yeni bölümdür, beklemede kalın ❤️
beş numaralı döngü;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Painite Sorrel | YOONJIN (Çeviri)
Fanfictionorijinal hikaye ao3'te @cinderellacomplex tarafından yazılmıştır. *** "yaşayacak yalnızca bir yılın var," dedi seokjin, içi acıyan, anlayışlı bir tavırla. "ne yapmak istersin?" "canlı hissetmek istiyorum," diye yanıtladı yoongi, bakışlarını seokjin'...