Ben Baba Olamam / NaruSasu

"Anneye hoşuna gittiğini söyle."

Kucağımda debelenen ufaklığı kendimden biraz olsun uzaklaştırmaya çalışırken mırıldandım "O yüz ifadesini biliyorum ben. Sakın Boruto. Dayın duştayken o şeyi sakın yapma yoksa pis bezle kalmak zorunda kalırsın."

Küçük bir gaz sesi etrafı sardığında burnumu kırış tırarak mırıldandım "Beni hiç dinlemiyorsun öyle değil mi?

Bunun üzerine sadece biraz daha gaz çıkarmakla yetinen Boruto'ya baktım ve kafamı hiç onaylamadığımı belli etmek istercesine sallayıp küçük bedenini geniş koltuğa yatırdım

Gömleğimin kollarını sıvarken Boruto da küçük parmaklarını ağzına koyup garip nidalar eşliğinde gülmekle meşguldü.

Gözlerimi devirip üzerine eğildim ve burnumu burnuna yaklaştırarak mırıldandım "Çok yanlış kişiye çatıyorsun."

Ağzındaki elini çıkardı ve ıslak parmağını burnuma değdirip bir kez daha güldü.

Kaşlarımı çatıp ona biraz daha kızgın gözükmeye çalıştım ama minik fare bunu oldukça imkansız kılmak için elinden geleni yapıyor gibi duruyordu.

Burnumu sallayıp Boruto'nun biraz daha gülmesine neden olurken bir yandan da bezinin bantlarını açmak için uğraşıyordum.

Sasuke bunları nasıl yapıştırıyordu bilmiyordum. Ben ne zaman denesem mutlaka biri kopuyordu ve yeni bir bez almak için kolları sıvıyordum. Ne yazık ki bu olayın en kötü kısmı bu değildi. En kötü kısım tartışmasızdır ki bezin Boruto'nun minik poposundan çıkarılma ani oluyordu. Burnunuza öyle bir koku doluyordu ki, bunu yapanın bir bebek olduğunu aklınızın ucundan bile geçiremiyordunuz.

Bantlarla bir müddet daha uğraştıktan sonra sonunda final anına gelmiştik.

Burnuma dolan kokuyla gözlerim kocaman olurken geriye sıçrayarak mırıldandım "Boruto..."

Boeuto gözlerini poposunda duran beze doğru indirdi ve ellerini çıplak göbeğine vurarak burnunu buruşturdu. Onun o minik burnu, o minik elleri, o ve onun minik her şeyi... Beni ona her geçen gün biraz daha bağlıyordu ve ben buna engel olamıyordum.

Sasuke saçlarını elindeki havluyla kurularken koltuğa zıpladı ve Boruto'nun kucağımda heyecanla kıpırdanmasına neden oldu.

Gözlerimi devirip Sasuke'ye uzanmaya çalışan küçük ellerine bakarak mırıldandım "Aman hiç bekleme."

Sasuke kıkırdadı ve ufaklığı kucağımdan alarak başını omzuma yasladı. Gözlerimi ikisine çevirdiğimde birden zaman durdu. Havanın yoğunluğu arttı ve ben kalbimde güçlü bir varlığın baskısını hissettim. Tatlı ama aynı zamanda çok acı bir baskı. Bana bütün geçmişimi hatırlatan bir baskı.

Dalip gitmiş olmalıyım ki Sasuke adımı mırıldandığında kendime gelmem biraz zaman almıştı.

"Naruto... Ne düşünüyorsun?"

"Sizi."

Kaşlarını çatarak gözlerimin içine baktı ve derin bir nefes alıp kırık bir sesle mırıldandı "Bizi istemiyorsun öyle değil mi?"

Beni gerçekten çok yanlış anlıyordu. Sasuke'nin elini sararak mırıldandım "Sizi istiyorum."

Kaşları bu sefer merakla çatıldı "Yani?"

"Sizi çok fazla istiyorum. Sorun bu."

Gözlerinin parladığını gördüm, gülümsedim ve Sasuke'nin burnunu iki parmağımın arasına sıkıştırarak onu taklit ettim "Bizi istemiyorsun öyle değil mi Naruto? Naruto? Hey Naruto!"

Kıkırdadı ve elini karnıma sertçe geçirerek hırladı "Çok komiksin."

Ben de, ona eşlik edercesine kıkırdadım ve Boruto'nun minik vücudunu kucağıma alarak ayaklandım "Gel bakalım buraya."