Derin bir nefes alıp Boruto'yu sert zeminin üzerine bıraktım. Eğilip pantolonunun fermuarını açmaya başladığımda saçlarımı küçük elleriyle karıştırdığını hissedebiliyordum. Gülümsedim ve pantolonunu küçük bacaklarından yavaşça çıkardım. Ayıcıklı bezine bakarken mırıldandım "Belki de buna işemeye devam etmeliydin. Neden çenemi açıp bu fikri ortaya attığımı bile bilmiyorum. Hem şuna bak... Ayıcık da varmış."
Küçük burnuna yavaşça dokundum ve gülümseyerek fısıldadım “Ama küçük oğlum babacığı zorlamayacak öyle değil mi? Adam gibi işeyecek. İşeyeceksin Boruto. Beni duydun mu? Sırıtmayı kes ve baban için lütfen adam gibi işe.”
Anlamayan bakışlarla gözlerime baktığında bezin kenarındaki bantları hızlıca çıkardım. Bezini çıkardığımda gülümsemeye başlamıştı. Özgür hissediyordu sanırım. Beni de bebekken bu naylon şeye sardıklarını düşününce geriliyordum. Popoyu yakmaz mıydı bunlar?
Üzerindeki gömleği yavaşça çıkarıp fısıldadım “Sana bir şarkı söylememi ister misin?"
Elini yanağıma dayayıp yeni çıkmış sakallarımı okşadığında gülümseyerek mırıldandım "Bunu evet olarak alıyorum."
Parmağını burnumun üzerinde gezdirirken küçük dişlerini göstererek gülümsemişti. Kıkırdadım ve çıplak vücudunu küvete doğru taşıyıp mırıldanmaya başladım "Şarkının adı: İşemek."
Boğazımı temizledim ve küçük bedenini küvetin zeminine bırakıp yere çömeldim. İşemesini beklemeye başlarken parmaklarımı çırparak bir ritim tutturmaya çalıştim "Bir gün bir gün bir bebek... Eve gelmiş bez de yok... Açmış bakmış çantaya... Bulamamış... Ah. Kafiye gerek. Bulamamış... Şeyi. Of."
Boruto'ya yalvaran gözlerle bakarken fısıldadım “İşe Boruto. Baba kafiye bulamıyor. Lütfen yardımcı ol."
Derin bir nefes alıp bir kez daha denedim "Bir gün bir gün bir bebek... Eve gelmiş bez de yok... Açmış bakmış çantaya... Bulamamış bir pasta... Pekala ufaklık sözleri boş vermek zorundasın. Nasıl olsa pasta ne demek bilmiyorsun öyle değil mi? Pasta bulamamış işte. Sonra da gitmiş dolaba... Seslenmiş de babaya... Baba benim çişim var... Yüzünü bana açsana... Ve işte burda düet oluyor bebeğim. Şimdi babanın bölümleri geliyor. Ah lütfen bunu yapma... Çünkü bez değil baba... Git çabuk da banyoya... İşe küvete gel babaya... Ve şimdi yine sen söylemeye başlıyorsun. Baba çişime baksana... İşedim küvetin ortasına... Adam gibi işedim... Bezleri çöpe atsana... Ve yine baban söylemeye başlıyor. Aferin benim oğluma... Bir daha yüzüme yapma... Ya da beze... Ah ne bileyim işte? Çişini yapar mısın artık bebeğim? Şarkı bitti."
Elini küvetin soğuk betonuna vurup anlamsız sesler çıkarmaya devam ettiğinde gözlerimi devirerek fısıldadım "Babaya yardım et Boruto. Küvete vurman bana yardımcı olmuyor ama işersen çok iyi olur. Bak bunun çok yardımı dokunur."
Bana bakmıyordu bile. Ona meydan okuyan bir gülümseme göndererek fısıldadım "Pekala izle bakalım.... Baba şimdi işeyecek. Küvetin deliğine hem de."
Derin bir nefes aldım ve küvetin içine hızla girip Boruto'ya meydan okuyan bir gülümseme gönderdim. Fermuarımı açtığımda gözlerime merakla baktığını görebilmiştim. Arkamı ona yavaşça döndüm ve deliğe doğru işemeye başladım. Çişim tam deliğin ortasına giriyordu ve Austin'in deliğe merakla baktığından adım gibi emindim. Bir süre sonra bacaklarımın arasından geçip deligin tam önüne doğru geldiğini görebilmiştim. Gözlerime küçük bir bakış gönderdi ve deliği göstererek mırıldandı. "Çij."
Kahkahalara boğulurken fısıldadım "Aynen öyle benim akıllı oğlum. Çij."
Gülümsedi ve arkasını yavaşça dönüp deliğe doğru işemeye başladı. Pekala kabul etmeliydim... Benden bile iyi isabet ettiriyordu. Kıkırdadım ve poposuna küçük bir şaplak atıp bağırdım "Sasuke! Bunu görmelisin."
Sasuke kapıdan nefes nefese girdiğinde elindeki bıçağı yere düşürerek çığlık attı. Kıkırdadı ve yerinde zıplarken bağırdı "Başarmışsın!"
Sasuke'nin gözleri Boruto'nun üzerinden bir an olsun ayrılmazken bilmiş bir gülümsemenin arasından fısıldadım "Babasına çekmiş işte."
Boruto'nun çişi bittiğinde musluğu açtım ve küçük vücudunu temiz suyla yıkamaya başladım. Suyu miniğimin sarı saçlarına dökmeye başladığımda Sasuke'nin hayranlık dolu sesi kulağımı okşamıştı “Umutsuz vaka değilsin sen."
Gülümsedim ve Boruto'nun etli kollarından küçük ısırıklar alarak mırıldandım "Şimdilik öyle olsun."
Sasuke gülümseyerek küvetin içine girdi ve bana su atmaya başladı. Kıkırdadım ve Boruto'nun elini ıslatırken bağırdım "Anneyi ıslat bebeğim. Bir kazanan olacaksa kesinlikle o olmayacak."
Sasuke kıkırdadı ve su atmaya devam etti. Boruto su dolu elini yanağıma yavaşça yaslayıp gözlerimin içine baktığında ikimiz de su atmayı kesmiştik. Boruto parlak bakışlarını üzerimde gezdirip elini boynuma indirdiğinde gerilmeye başlamıştım. Neden böyle hissediyordum bilmiyordum ama bana sevgiyle bakması heyecanlanmamı sağlamıştı. Minik başını boynuma yavaşça gömdüğünde boğuk bir şekilde mırıldanmıştı "Babi." Gözlerim dolarken istemsizce yutkundum.
Sasuke hayranlıkla mırıldandı "İstediğin kadar baba olamayacağım de. İlk kelimesinin baba olması her şeyi kanıtlıyor nasıl olsa?"
Göz yaşlarımın arasından kıkırdayarak mırıldandım "Ah, bu ilk kelimesi değildi hayatım."
Heyecanla gözlerimin içine bakarak konuştu "Yoksa anne mi dedi?"
Kahkaha atmaya başladığımda kaşları yavaşça çatılmıştı. Anlamayan gözlerle bana baktığında ukala bir şekilde mırıldandım "Hayır. Çij, dedi."
Gülümsedim ve Boruto'dan yayılan süt kokusunu içime yavaşça çektim.
Bu hayattan daha fazla bir isteğim yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ben Baba Olamam / NaruSasu
FanfictionNaruto popülerdi. Onu herkes severdi. Popüler Altın Çocuk'un kalbinde ise iki kişi vardı; oğlu Boruto ve oğlunun dayısı Sasuke. #narusasu 1. #sasunaru 3. -Ara verilmiştir-