Sasuke, Boruto'yu kucağıma bırakırken buruk sesiyle mırıldandı "Özür dilerim... Sana bağırmamalıydım. Çok özür dilerim."
Eğilip çeneme uzun bir öpücük kondurduğunda uyumaya devam eden oğlumu yavaşça koltuğa yatırdım. Sasuke yaşlı gözleriyle bakmaya devam ettiğinde ciddiyetimi korumaya özen gösteriyordum. Yanıma yaklaşıp parmak uçlarında ayağa kalkarken fısıldadı "Binlerce kez özür dilerim. Sen harika bir babasın Naruto. Sadece Boruto'yu öyle köpükler içinde görünce..."
Cümlesini tamamlamasına izin vermeden sıkıca sarıldım ve alnına büyük öpücüğümü bırakıp az da olsa gevşemesini sağladım. Küçük bir hıçkırık dudaklarının arasından kaçarken kendinden utanır bir sesle mırıldandı "Öyle demek istememiştim.”
"Biliyorum bebeğim."
Alnını bir kez daha öptüm ve saçlarındaki vanilya kokusunu içime çektikten sonra gözlerinin içine baktım. Gözleri çenemdeki kesiğe kaydı ve bir süre sessizce sadece o o kesiği izledi. Onun suçuymuş gibi pişmanlıkla bakıyordu.
Titrek sesiyle konuştu "Daha dikkatli olmalısın."
Gülümsedim ve burnumu burnuna yaslayıp huzur veren kokusunu içime çektim. Dudaklarımı aralayıp boğuk bir şekilde mırıldandım “Ve seni saatlerce koklamalıyım.”
Gülümsediğini bilmem için ona bakmama gerek yoktu ama yine de istemsizce kapanan gözlerimi aralayarak, geniş bir gülümsemeyle ayrılmış aralık ağzına baktım. Gözleri kısılmıştı ve gülüşü bir meleği andırıyordu. Beni cehennemden kurtarıp cennete sürükleyen kutsal meleğin gülüşüydü bu.
Ellerini sırtıma sararken fısıldadı “Beni ilk öptüğün gün hâlâ aklımda..."
O günden bahsediyordu. O günü hatırlamayı o kadar çok istiyordum ki... Sanırım dünya üzerindeki hiçbir şeyi bu kadar çok istememiştim. Sasuke'nim gözlerine ilk bakışım... Onu ilk öpüşüm. Bebeğimin annesini gördüğüm ilk anı hatırlamayı çok istiyordum.
Derin bir nefes alıp dudaklarımı burnuna yasladım, hemen ardından ümitsizlikle mırıldanmaya başlamıştım "O günü hatırlamayı deli gibi istiyorum."
Parmaklarını saçlarımda yavaşça gezdirirken kulağıma doğru fısıldadı “Hatırlayacağından eminim..."
Gülümsedim ve dudaklarımı alnına dayayarak bir süre sadece kalp atışlarını dinledim. Düzensiz atıyorlardı. Düzensiz ve çok uzun bir maratondan yeni çıkmış gibi. Sanırım bu ses, Boruto'nun anlamsız mırıldanmalarından sonra en çok sevdiğim sesti.
Sessizlik onu sıkmış olacak ki bir süre sonra dayanamayarak mırıldandı “O zamanlar küçük çelimsiz omeganın tekiydim. Bir arkadaşımın peşine takılıp o partiye katılıvermiştim. Onunla ayrı üniversitelerdeydik ama arkadaşımın gittiği üniversitenin benimkinden çok daha harika olduğunu sürekli işitiyordum ve herkes tek bir isimden bahsediyordu: Uzumaki Naruto...”
Dudaklarımı nazikçe yanağına bastırdım ve bakışlarımi gözlerine diktim. Ne düşündüğünü gerçekten bilmek istiyordum. Beni bir züppe gibi görüp görmediğini... Ya da beni gerçekten sevip sevmediğini. O gün ona nasıl davrandığımı... Her şeyi. Sadece gözlerine bakmak ve bütün düşüncelerini okumak istiyordum.
İçini çekti. Geçmişe dönmek onu yormuş gibi duruyordu. Neden olduğunu sorgulamak istedim ama bu anı bozmamak adına sustum. Saçımı okşayarak anlatmaya devam etti "O partiye katılmak istememin asıl sebebi seni görmekti. Partiye gelene kadar aklımda baba parası yiyen zengin züppenin tekiydin. Sonra seni gördüm.... Kızlara nasıl baktığını izledim. Öylesine züppeydin ki. Ama yine de olmuştu işte... Gözlerime attığın küçük bir bakışla bile sana hayran olabilmiştim. Elindeki bardağı nasıl kavradığını bile ayrıntısıyla izlemeye başlamıştım..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ben Baba Olamam / NaruSasu
FanfictionNaruto popülerdi. Onu herkes severdi. Popüler Altın Çocuk'un kalbinde ise iki kişi vardı; oğlu Boruto ve oğlunun dayısı Sasuke. #narusasu 1. #sasunaru 3. -Ara verilmiştir-