Bebek bezlerinin olduğu reyona doğru ilerlerken ne yapacağım hakkında hiçbir fikrim yoktu. Hepsi birbirinin aynı gibiydi. Sadece biri küçük biri büyük biri daha ucuz ve bir diğeri daha pahalı oluyordu. Hemen önümdeki bebekli kadını izlemeye başladım. Sanırım çözümüm buydu. Market arabasına attığı bebek bezinin markasını aklıma kaydederken uzaklaşmasını bekledim. Bir okul arkadaşımın ebeveyni olabilme olasılığını göze alırsak en mantıklı hareket buydu. Kadın başka reyonlara ilerlediğinde neredeyse koşarak arabanın içine attığı markanın bulunduğu rafa ilerledim. Büyük bile sayılmazdı ama tam 25 dolardı. Ağzım bir karış açık fiyata bakarken mırıldandım "Bu bir soygun. Masum insanları bebek yoluyla soyuyorlar."
Çaresiz bir şekilde bebek bezini alıp alışveriş arabasini attım. Sasuke'nin evden çıkarken elime tutuşturduğu listeye bakarak mırıldandım "Bir adet Sudokrem de ne demek?"
Gözlerimi ikinci maddeye çevirdim. Çikolatalı, muzlu, çilekli ve vanilyali süt. Sasuke'nin düzgün el yazısıyla yazılmış notu içimden yavaşça okudum. "Daha çok vanilyalı süt al. Vanilyaya bayılır." Gerçekten de bana benziyordu.
Derin bir nefes aldım ve üçüncü maddeyi kaşlarımi çatarak okudum "4 paket çikolata mı?" Yanındaki notu okuduğumda neden olduğunu anlayarak gülümsedim "Pekala, bunun Boruto ile alakası yok. Sadece biraz canım çekti. Unutma tam 4 paket. Tercihen ikisi sütlü, ikisi de bitter."
Yüzümdeki gülümseme iyice genişlerken çikolataları sepete attım. Maddeleri okudukça çoğalıyorlarmış gibi hissediyordum. Çikolataların altındaki maddeyi içimden yavaşça okudum. Islak mendil. Ah, pekala bak bu kolaydı. Yaklaşık 10 paket islak mendili arabaya attığımda bana bakan son maddeye baktım. Şaşkınlık dolu sesimle fısıldadım "Bir adet gülümseme mi?"
Maddenin yanında yazılı olan uzun notu içimden yavaşça okumaya başladım. "Cidden söylüyorum altın çocuk. Bir adet gülümseme alma vaktin çoktan geldi. O ciddi surata baktıkça buz dağına çarpmasına ramak kalmış Titanik gibi hissediyorum. Ah, gülümsüyorsun öyle değil mi? İşte bu. Lütfen bunu arada kullan. Ve umarım çikolatalarımı almışsındır. Eğer almadıysan eve geldiğinde sana yemek vermem. Çok ciddiyim."
Gülümsemem kısık bir kıkırdamaya dönüşürken uzun zamandır ilk defa bu kadar içten gülümsediğimi düşünüyordum. Kasaya doğru ilerledim ve listede eksik bir şey olup olmadığını kontrol ettim. Ah, tabii ya. Sudokrem. Bunun ne olduğu hakkında en ufak bir fikrim bile yoktu ki benim. Listeye bakarak sesli bir şekilde söylendim "Bunun için bir not yazmak aklına bile gelmedi mi yahu?"
Arkamdaki ince kadın sesini duyduğumda hızla arkama döndür "Yardım edebilir miyim efendim?"
Gözlerimi tanıdık gözlere çevirdiğimde hapı yuttuğumu anladım. Bu kızı okulda gördüğüme yemin edebilirdim. Bezleri gördüğü anda kim bilir aklından neler kuracaktı. Sütleri aceleyle bezlerin üzerine kaparken konuştum "Ben şey..."
Bu Sudokrem denen şey neydi acaba? Daha ne olduğunu bile bilmiyordum ki. Bir kurabiye markası olduğunu ümit ettim ya da bir el kremi markası olmasını. Kendim için istediğimi söyleyemezdim çünkü çok saçma bir şey olmasından fena halde korkuyordum. Bu yüzden doğrudan sormayı denedim "Acaba sizde Sudokrem var mı?"
"Sudokrem'i kendiniz için mi istiyorsunuz Bay Uzumaki?"
Ah, biliyordum. Biliyordum işte. O şey her neyse hiç de normal bir şey değildi ve kız beni tanıyordu. Durumu bir şekilde toplamak zorundaydım. Aklıma gelen ilk şeyi söylemeyi denedim ve derin bir nefes alıp fısıldadım "Ah, aslında bu ne olur ne olmaz diye... Ne olacağı belli olmaz öyle değil mi?"
"Tabii. Pişik kreminizi hemen getiriyorum."
Kız gülerek uzaklaşmaya başladığında kafamı alışveriş arabasına çarparak fısıldadım "Ah, bu çok harika oldu işte." Derin bir nefes aldım ve bunun üstesinden geleceğimi kendime tam milyonuncu kez hatırlattım. Bir şekilde... Bu işin üstesinden gelecektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ben Baba Olamam / NaruSasu
FanficNaruto popülerdi. Onu herkes severdi. Popüler Altın Çocuk'un kalbinde ise iki kişi vardı; oğlu Boruto ve oğlunun dayısı Sasuke. #narusasu 1. #sasunaru 3. -Ara verilmiştir-