Kitap okurken uyuya kalmış olmalıyım. Hava sabah olmayacak kadar karanlık. Ve ben Gözlerimi kapattığım yerde Değilim.
Doğrulup nerede olduğuma bakıyorum.
Orman.ağaçlar karanlık.
Buraya nasıl geldiğimi bilmiyorum.
Ama sanırım başım belada. Yabancı bir isim ürkütücü bir haykırışla bana sesleniyor. Adımlarıma dikkat etmeye çalışarak çalıların ardına saklanıyorum.
Ses gittikçe yaklaşıyor. Huzursuzum. Nerede olduğumu bilmiyorum buraya nasıl geldiğimi de. Belki de peter lar uykudayken benim işe yaramaz Olduğumu anlayıp icabıma bakmak istemişlerdi. Kim bilebilir ki.
Biraz sonra Karşıdan baştan Aşağıya siyah giyimli bir adam çıka geliyor. Gözleri beni çalılardan hemen ayırt ediyor. Işte buradasın dediğinde yerimden dahi kıpırdayamıyorum. Yaklaşıyor yaklaşıyor yaklaşıyor.
Burnumun dibine kadar geldiğinde bana değil Yanımda Yerde duran bebeğe yöneliyor. Ne bir Sn. Bebek mi? Iyi de Buda nereden çıktı. Ve ben demin neden görmedim. Hem bu adam beni Görmüyor muydu? Bebeğin dibinde olmama rağmen.
" işte buradasın küçük ellinson. Senin üzerinden neler yapacağımı Tahmin dahi edemezsin" adam bu sözleri oldukça çirkin bir ses tonuyla bebeğe yöneltiyor.
Ellinson dediğini duyduğumda adamın karşısına dikiliyorum. Bu bebek bir ellinson sa onun götürmesine izin vermemeliyim. "Bırak onu!" dememe rağmen ilerliyor. Sanki beni Görmüyor. Arkadan gelen sese yöneldiğimde başka bir adam çıka geliyor ağaçların Arasından " jack çabuk bırak onu" diyor elindeki Silahı diğer adama doğrultarak. Adam kucağında ki bebeğe bakıp pis pis sırıtarak " sen ödlek elindeki silahla beni korkutabileceğini mi sanıyorsun. Asla bunu yapamazsın" dediğinde silah iki kez patlıyor. Ve kötü adam kanlar içinde bebekle beraber yere yığılıyor. Etraf kan gölü . Bebeğin Kundağı da kan için De . Diğer adam elindeki silahla bana yaklaşırken " Hayııır!" diye bağırıyorum.
******************
" sakin ol, sakin ol tatlım. Burdayım"
Gözlerimi açtığımda ilk gördüğüm bayan Peter' ın Endişeli yüzü oldu.
Derin bir nefes Alıp aldım daki ter damlalarını sildim. Her yerim su içinde. Odada loş bir Işık var ve pencerenin perdesi Çekili. Akşam olmuş Olmalı.
Kendimi toparladığımda bayan peter a döndüm. "Ne zaman geldiniz?"
" Bir saat oluyor. Odana ilk geldiğimde uyuyor OLDUĞUNU gördüm. Rahatsız etmedim. Yemek için çağırmaya geldiğimde ter içinde mırıldanıyordun. Beni çok korkuttun Amelya. " diye yanıtladı bayan Peter. Ve düzeltti onun orada OLDUĞUNU fark etmediğim bay Peter " Bizi çok korkuttun". Ikisine de gülümsedim. " Sadece bir rüyaydı" dedim ve yataktan doğruldum. Bayan Peter " Evet sadece bir rüya. Şimdi banyoya gidip elini yüzüne yıka. Sonra da Aşağıya gel. Yemek hazır biz seni aşağıda bekliyor olacağız. " dedi . Ben başımla onayladıktan sonra beraber çıktılar. Odanın köşesinde ki kapıyı açıp banyoya girdim. Elimi Yüzümü yıkayıp aynaya baktım. Sanırım kendime de söylemem gerekiyordu. " sadece tuhaf bir rüyaydı" suyu kapatıp odadan çıktım. Aşağıda beni bekleyen Peter ların yanına gittim.
"Gel bakalım Tatlım" dedi Bay Peter , bayan Peter benim tabağıma da yemek koyarken. Gülümsedim.
Tabağımda ki yemekle oynarken Peter larda gündelik olaylardan sohbet ediyorlardı. Bay Peter bana döndü:
"Amelya günün nasıl geçti?"
" Evi dolaştım. Biraz kitap olmak için odaya geçtim . Sanırım günümün Çoğunluğunu uyuyarak geçirdim" dedim. Bayan Peter "Oldukça sıkılmış Olmasın" dedi. Yanıtlamadım. Bay Peter Boğaz'ını temizleyip " Evet yarın sıkılmayacaksın. Yetimhaneden çıkarken söylediğim gibi sene için de her türlü alanda eğitim göreceksin. Ve önünüzdeki sene yaşıtlarınla beraber Eğitimine devam edeceksin. Bu süreçte hangi alanda eğitim alacağını pek tabi beraber karar vereceğiz. Yetimhane de kaybettiğin birçok şeyi kısa bir süre içinde sana kazandırmayı planlıyoruz" dedi. Bayan Peter da Bay Peter ı onayladı. " nasıl isterseniz" dedim. "O zaman Amelya biz beraber bahçeye geçip araştırmalarımıza başlayalım". dedi bay Peter. Ben onayladıktan sonra gidip içerden laptopunu getirdi. Beraber arka Bahçeye çıktık. Sabah buraya bakmamıştım. Ama oldukça sevimli bi ortamı vardı. Sol da salıncak sağ tarafta geniş koltuklar önünde bir sehpa. Koltuklara geçip yan yana oturduk. Ve araştırmamıza başladık. Ilk önce Bay Peter ın önerdiği dallar üzerinde araştırmamızı yaptık. Araştırma diyorum aslında Bay Peter hepsi hakkında bilgiye sahip. Yalnızca ben seçim yapayım diye .baktığımızı fark ettim. Özel dersler öğretmenler derken hobi seçimindeydi sıra.
Bay Peter istesem de istemesem de özel dövüş teknikleri hakkında eğitim alacağımı ve nedeni hakkında soru sormamam gerektiğini söyledi. Seve seve kabul ettim. Buna ek olarak çello, resim ve fotoğraf eğitimi alacaktım. Yetimhane de çaldığım tek enstürüman çelloydu. Ve karakaleme yeteneğim vardı. Bunları Peter Lara Laura söylemiş olmalıydı. Biz bunlarla uğraşırken bayan Peter elinde üç kahve fincanıyla gelip neler yaptığımıza baktı. Uzun uzun sohbetler edip birbirimizi tanımaya çalıştık. Ben yukarıdaki odanın kullanılıp kullanılmadığını sordum. Bayan Peter ben başka birşey demeden senin olabilir dedi. Gülümseyip çok sevindiğimi söyledim. Beraber çatı katına uygun internetten mobilyalar seçtik. Saatin epey ilerlediğini fark ettiğinde bayan Peter bizi odalarımıza kovaladı. YArın tatildi ve konuşmalara yarın devam edebilirdik.
Yastığa başımı koyduğumda Umutlu ve huzurluydum. Bunun hiç bitmemesini istedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIN ARDINDA
Mystery / ThrillerKaranlığın ardında gizlenen sırlar...Acıdan beslenip benliğini arayan bir kadın... Ve hayatta tek başına kalmanın mücadelesini sürdüren bir adam.Yalnızlık hiç bu kadar koyu hiç bu kadar soğuk olmamıştı.O bu oyunu tek başına oynamak zorundaydı...hem...