4.BÖLÜM-Veda

20 0 0
                                    

  Yetimhane de son gecem...Tüm işlemler bi hafta içinde hallolmuştu.ve bu süre zarfı içerisinde kaçık Laura benimle hiç uğraşmamıştı...

Kıyametin yaklaştığına inancım artmıştı nedense...Herşey bu kadar sorunsuz olmamlıydı...

  Herkes uykuya dalarken ben yine pencere kuşluğu yapıyordum..Garip bir şekilde bu pencere önü bana huzur ve güven veriyordu...yine yağmur yağıyordu...hep yağmur yağardı bu şehre zaten..

  Güneş nadir gösterirdi yüzünü..yağmuru seviyorum.Güneş kimin umrunda?Huzursuzdum.Laura'nın gelip kolumdan tutmasını bağırıp çağırmasını hatta tokat atmasını bekliyordum.Bunların hiç biri olmadı.Laura gelmedi.

Pervaza yaslandım..uzun bi süre dışarıyı izledikten sonra yatağıma geçtim.Yatağım diyorum fakat kim bilir benden sonra bu demir başlıklı eski yatağa kimler yatağım diyecekti...içim sızladı...yatakhaneye bakar şekilde yan döndüm..elimi yanağımın altına koydum.Etrafı izlemeye başladım.Kabusum olan Laura tam karşımdaki şu iki parça olan tahta kapıdan içeri girip bana kızamayacaktı.Yataklarında geceleri sessizce ağlayanların sesi kulaklarımda yankılanmayacaktı.bir daha Laura beni hırpalarken kimse üstüme gülemeyecekti.özleyecek şu yatak ve pencereden başka hiç birşeyim yoktu bu sinir bozucu yerde.derin bir nefes aldım.yarın içine dahil olacağım yaşam da neler saklıydı neler gizliydi bilmiyordum ama bana iyi gelecek hissedebiliyorum...

....

Burdan yanımda hiç birşey götürmem söylenmişti...zaten burada bana ait pek özel eşyam yoktu..elimi kolumu sallaya sallaya çıkacaktım işte..Laura'nın odasına ilerlerken hissizdim.Hala Bay ve Bayan Peter'in vazgeçmesini bekliyordum.Odaya girdim.Vazgeçmemişlerdi ve vazgeçmeyeceklerdide.Bay Peter gülümsedi "Hazır mısın canım?"derken ben başımla onayladım.Konuşmuyordum konuşmaya da niyetim yoktu.Bayan Peter "Haydi gidelim o zaman.Bayan Laura"diyerek tokalaştılar.Ben bu veda anına şahit olmak istemeyecek kadar soğuktum.Kimseyi beklemeden odadan çıkıp bahçeye yöneldim.Bu iki insanla dışarı çıkarken kim bilir kaç çocuk özlemle kıskançlıkla beni izleyeceklerdi...Kızsam da üzülüyordum hepsine...Hayat adil değildi.Burada olduğumuza göre hayat zaten adil olmamıştı ve hiç olmayacaktı...

Son kez dönüp baktım bu bina yığınına...son kez diyordum hala inanamıyordum son kez olduğuna ve içimden  son kez olmasını diliyordum...

....

Son model Dacia Logan mcv bizi bekliyordu kapıda...varlıklıydılar sanırım.Beni burdan götürüyorlardı.Ve bunun dışında hiç bir şeyin önemi yoktu gerçekten.Bay Peter uzaktan kumandayla arabanın kapılarını açtı.Sessizce arkaya geçip oturdum.Onlarda yerlerini aldığında hepimizde bi sükut hakimdi ve bunu bozan bayan Peter oldu."Amelya..Şimdi buradan şehir merkezinde bi alışveriş merkezine gideceğiz.Baştan aşağıya ihtiyacın olan her şeyi alacağız.Evde odan hazır fakat özellikle içinde ki eşyaları sana bıraktık.Her şey senin istediğin ve dilediğin gibi olacak.Sakın çekinme.Aklında bir çok soru işareti var biliyorum.Ama bunları hemen gideremeyeceğimizi de bilmeni istiyorum.Belirli bi olgunluğa ulaştıktan sonra herşeyi anlatacağız.Sen akıllı ve olgun bir kızsın bunu hissedebiliyoruz.Sen bizden istediğin her şeyi alacaksın.buna emin olabilirsin biz ise senden yalnızca sabretmeni istiyoruz.korkmanı ya da çekinmeni gerektirecek hiç birşey yok bunun teminin veriyoruz.Olabileceğin en emin ve güvenli yerde olacaksın yanımızdayken.Bayan Laura'nın yanında konuşmak istemedik bu konuları.Şuan yetimhanenin sınırlarını çıkmadan konuşağız ve bir daha açmayacağız.İçinde bulunduğumuz durum oldukça karışık sana açıklayabilmenin imkanı dahi yok.Her neyse bu sene okula devam etmeyeceksin.Karne diploma işini biz halledeceğiz.ve üzgünüm soy isminin değişip yeni bi kimliğinde çıkmasını sağlayacağız senin için...okula liseyle beraber başlayacaksın.."Bayan Peter bunları söylerken yorulmamıştı ama ben dinlerken hem yorulmuş hem şaşırmıştım.Nasıl bir belanın içine bulamıştım hiç tereddüt etmeden kabul ederek.Soru soramayacak kadar şaşkındım.Zihnimde dönen bir çok söz öbeği vardı.Söylediklerini kavrama çalışıyordum.Anlamadım anlayamayacağım çok şey vardı.Omuz silktim.Burdan kurtulmuştum.Umrumda dahi değildi.Ve tehlike sezersem bu insanların elindende kurtulabilirdim.Kalıp kalmayacağımı kabul edip etmeyeceğimi zaman gösterecekti.Hiç soru sormadım.Sustum yalnızca hafif bi şekilde başımı salladım.Bay Peter "Güzel...bir Ellinson'a da bu yakışırdı..kafan çok karıştı biliyorum.ama bizimde sana anlatacaklarımızın bir sınırı var..Zamanla herşeyi öğreneceksin.." kaşlarımı çattım bir Ellinson a da bu yakışır derken ne demek istiyordu..Aklımı kemiren bir çok şey vardı.ve soru sormamam gerekiyordu.Sürekli zamanla zamanla demeleri sinirlerime dokunuyordu.Sabır benim için zor bir şey değildi.Sabrederdim..Fakat içim deki merak beni yiyip bitirecekti.Buna emindim.

        Bay Peter arabayı çalıştırdı derin bir nefes aldım..İşte gidiyordum...

  Yetimhane   ücra bi tepenin başında bin yıllık dev ağaçların arasında olduğu için şehir merkezine ulaşmak  zaman alacaktı biliyordum.Ne zaman gezi olsa başımı cama yaslar bi görünüp bi kaybolan siliüetleri izlerledim...Yine aynı şeyi yaptım...Fakat içimde aniden camı açıp dışarı sarkmak isteği uyandı benliğimde."Camı açabilir miyim?" bu soruyu ortaya yönetlmiştim.Bay Peter ile göz göze geldik."Üşümeyeceksen neden olmasın"gülümsüyordu.Otomatik düğmeye basıp camı aşağı indirdim.Hafifçe başımı camdan çıkararak rüzgarın saçlarımı tenimi yalayıp geçmesine izin verdim.Tanrım.Bu ne mükkemmel bi histi böyle.Sanki özgürlüğü her zerremde hissediyordum...Yüzümde kocaman bir tebessüm vardı.Ve bu his tüm bedenime tarifsiz bir ısı yayıyordu.Mutluluk denen şey  bu muydu?

KARANLIĞIN ARDINDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin