İşte bir kaç Arabanın yaklaştığının habercisiydi lastikler. Sonra arabalar durdu ve Kapılar Açıldı. Tüm Ses kesildi. Bekliyorum.ama hala ses yok.
Beklemek zamanla Sabırlı Olmayı öğretir insana. Ve ben Sabırla çok erken yaşta tanıştım. Duvar daki saatle zamanla kavgam olmadı hiç. Aksine Barışık Olduğum için hayatımda bazı Şeyler düzeldi. Fakat şimdi beklemek işkence gibi. Neyi beklediğimi bilmediğimden sanırım. Ses yok görüntü yok. Bir haber yok. Kötü bir şey düşünmek istemiyorum. Aklımı dağıtmak için çekmeceden tarağı Aldım.boydan Aynanın karşısına geçip gelişi güzel oturdum. Saçlarımı tekbir omzuma Alıp taramaya başladım ... Ah Uzun kahverengi saçlarım... Saçlarımı tararken göz Göze geldim kendimle. Ela gözlerimdeki bakışlar boş Anlamsız .. Dudaklarım düz bir çizgiden farksız. Hafif sivri Çenem bedenimle uyumlu bir şekilde gergin. Telaşın değil de korkunun benliğime hükmetmesi an meselesi. Aynaya bakmaya çekiniyorum. Çünkü akrep ve yelkovan muhteşem uyumalarını bozmadan, çok Zaman geçtiğinin habercisi.
Tarağı yere bıraktım. Evde birileri dolaşıyor.Kulağımı yere dayadım. Bir adam " Burada yaşadığına dair hiç bir iz yok " diye bağırıyor. Başka bir adam " evin Altını üstüne getirin! " diye gürlüyor. Garip. Sesi daha önce duymuşçasına huzursuzlaştım.
Bunlar kim ve neyi kimi arıyorlar? Beni mi? Iyi ama neden?!
Evin içinde ki ses kesiliyor.
Dışarıdan Tartışma sesleri yükseliyor. Bu James!
Neler oluyor Allah Aşkın'a sıyırmak üzereyim.
Başımı iki elimin Arasına Alıp sıktım. Titremeye başladım.Birşey yok bi şey olmayacak. sürekli tekrarlasam da endişenin istilasını durduramadım.İki el silah sesi. Sonra bir Çığlık. Yine iki El silah sesi. Sonra sessizlik.
Ellerim kucağıma düştü. Gözlerim dehşetle açılırken dudaklarımdan dökülen tek şey "Hayırr!" oldu. Telaşla cama yöneldim. Lanet olası şey kaymıyor sağ tarafa zorlaştıkça zorladım olmadı. Merdivenler!Mekanizma kilitlenmiş. Ne kadar çevirirsem çevireyim nafile. Birşey yapmalıydım. Çıkmalıydım burdan. Yuvarlak kola sert bir tekme attım tüm sinirimle. Sonra açılmasını dileyerek tekrar çevirmeyi denedim. Merdivenler birer birer açıldı. Hiç birşey Görmüyor duymuyordum. Aklımda ki tek şey bir an önce Aşağıya inmekti.
************************
Basamakları uçarcasına indim. Ön Kapıdan kendimi dışarı attım. Sonra gördüklerim karşısında ayaklarım Olduğu yere çivilendi. Ne konuşabiliyor ne hareket edebiliyordum.
İşte ordaydılar.Yan yana el ele Bayan Peter'ın papatyalarla ilgilendiği yerde.
Meri beyaz kır papatyalarını çok sever.
Günün en Sevdiğim saati. Akşam Güneşi yüzlerine vuruyor. Fakat benim Kalbim de ki kağıt kesiği sızısının tarifi yok. yanağımdan bir damla YAŞ süzülürken varlığımı hissedip Yanlarına koştum. Meri melekler gibi papatyaların üstüne uzanmış Saçları iki yanına dağılmış, James ikiz bebek bekleyen karısının karnına yaslanmış ...James'in toz pembe Gömleğinin rengi koyulaşmış.
Meri' nin elbisesi ve papatyalar beyaz değil artık kırmızıya çalmış. . Papatyalar Çiğ damlalarla değil kan damlalarıyla sulanmış!Aman Allah'ım. Aman Allah'ım !
Bağırmak istiyorum,boğazımda Düğüm, dokunmak istiyorum bedenimde Felç.
Sonra iki parmağımı sırayla boyunlarına dayıyorım. Ikisi de buz gibi .
Titremeye başlıyorum.Son anımsadığım Çığlık çığlığa bağırırken çimenleri dövdüğüm....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIN ARDINDA
Mystère / ThrillerKaranlığın ardında gizlenen sırlar...Acıdan beslenip benliğini arayan bir kadın... Ve hayatta tek başına kalmanın mücadelesini sürdüren bir adam.Yalnızlık hiç bu kadar koyu hiç bu kadar soğuk olmamıştı.O bu oyunu tek başına oynamak zorundaydı...hem...