41. Bölüm

3.7K 211 618
                                    

Uzun bir bölüme, uzun bir aradan sonra hoşgeldiniz güzel kuşlarım 🤍

Bu bölümü kendime ithaf edeceğim sanırım xşsşsğsğsğs çünkümsü uzun bir aradan sonra onlara kavuşmuş olmamın yanında, çok bi severek ve eğlenerek yazdığım bir bölüm oldu 👉🏿👈🏿

Umarım sizler de keyifle okursunuz, iyi okumalar dilerim ✨✨🍭

Mevsimlik hayaller yaprak dökerken,  misk kokan bahçelerinin gerisinde yok saydığı o ölmüş çiçekleri açardı, aşık gönüllerin baharında. Geçmişin solgun baharları tüketirken çiçeklerin neslini, gönüller bağı olmuş yaş baharlar açtırırdı yeni tomurcuklarını.

Diren'in annesinden güç bela aldığım, içinde açık seçik tehditlerin bulunduğu iznin sonunda, en güzelimi de yanıma alarak düşmüştüm yollara. Bugün günlerden kurtuluş, yeniden bir oluştu. Öyle olmasını en içten şekilde diliyordum. Bugün ayrılıkların önünde dağ olmuş birikmişliği aşacak, sevdiğim çocuğun koynunda yarının günlerine kalkmamın önündeki bütün engelleri ortadan kaldıracaktım. En büyük engelin bir pranga misali kimliğimde yeri olan kadın oluşuna ise bir son verecektim.

"Barın?" Direksiyonu hafifçe sola doğru kırarken duyulan en güzel nağmelerin tonu olmuş ses, başımı hafifçe sağıma doğru çevirmeme ve ışıl ışıl günüme açılmış yeşillerini benim suretime boyayan bedene doğru bakmama neden olmuştu.

"Hım?" Gözlerimi Diren'imin güzel gözlerine çevirmemin ardından yeniden dikkatimi yola doğru vermiş ve vitesin üzerinde duran sağ elimi uzatarak küçük elini avuçlarımın arasına almıştım. Hemen ardından ise en yoğun busemi avuçlarımın arasındaki parmaklarının üzerine bırakmıştım.

"Nereye gidiyoruz biz şimdi?" Diren, avuçlarımın içerisinde neredeyse hiç olmuş parmaklarıyla avucumun içini okşarken sorduğu sorunun hemen ardından oturduğu koltuğun üzerinde dizlerini kendine doğru çekerek toplanmış ve emniyet kemerinin izin verdiği kadar bedenime doğru sokulmaya çalışmıştı.

Ben ise avuçlarımın arasındaki eski tombulluğunu yitirmiş parmakların zarifliğine bir kere daha dudaklarımı sıkıca yaslamış ve içime derin bir nefes çekmiştim. Aynı zamanda ise gözümün birini kırparak, başını koltuğun baş kısmına yaslayarak yüzüme doğru bakmaya devam eden bedene doğru dönmüştüm.

"Avukatımın yanına." Kaşlarım yandan selektör yapan araç yüzünden hafifçe çatılırken, yanımdan hızla geçip önüme kırması için hızımı düşürmüş ve Diren'in heyecanla nefesini tutarak parmaklarımın arasındaki parmaklarını daha da kıpraştırmasını büyük bir huzur ve tatminkarlıkla karşılamıştım.

"Gerçekten o gün geldi mi?" Yılların hayalinden toz kapmış sesinin tonu rüzgarlıyken, nefesinden çıkan heyecan rüzgarları da toz kaplamış hayalleri gerçek kılmak için süpürmüştü tüm umutsuzluklarımızı. O gün, gelmişti.

"Geldi, geldi en güzelim." Diren'im sol yanağındaki derin gamzesini en güzel şekilde yüzüne yayarken işittiği sözlerimle beraber, onun bu gözlerime şenlik olan görselini kaçırmamak için aceleyle bakışlarımı yoldan çekmiş ve gözleri ışıl ışıl bakan yarime doğru aynı ışıltılı gülüşümü sunmuştum. "Hah şöyle, gülmek en güzel benim Diren'ime yakışıyor. Hep güldüreceğim bundan sonra seni." Diren'in geçmişteki göz yaşları geçmiş kabusları olup bugünümün yakasına yapışırken, o kabusları kovmak uğruna her daim onu gülümseteceğim o zamanların önü açılmıştı.

"Barın'ım yanımda olduktan sonra ben hep gülerim ki." Diren'in benim sözlerime yanıt vererek neşeli bir tonda şakıdığı sözler ve diğer elini de uzatarak alnıma düşmüş saç tutamlarımı çekmesi ardından içime dolan huzurumla beraber daha bir gülümsemiştim. Hemen ardından ise avuçlarımın arasındaki elini bırakmadan elimi vitese doğru atarak hızımızı düşürmüş, bir an sonra ise sağa doğru çekerek arabayı durdurmuştum.

Vaveyla (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin