8. Bölüm

21K 1.4K 1.9K
                                    

Bu bölümü tatlış yorumlarıyla beni mutlu eden @koalavekedi nicknameli kullanıcıya ithaf ediyorum. Bu arada yeni bir kitap yayınladım. Okumak isteyenler sayfamdan ulaşabilirler.
Keyifli okumalar 😏

Görüş saati başlamış ve herkes sıra sıra koğuşun dışına çıkmaya başlamışlardı. Ben ise yattığım yerden onları izliyordum. Ali Tolgaya tutturmuştu bende seninle gelip kuzeninle tanışacağım diye. Tolga da Ali'nin yılışık tavırlarına daha fazla dayanamamış ve onu da peşine takarak dışarı çıkmıştı.

"Hadi sen de gel." Diren kolumdan tutarak beni yattığım yerden doğrultmaya çalıştı. "Nereye?"

"Nereye olacak canım, görüş yerine. Ayda bir yapılıyor zaten. Hadi sen de gel ve annemle tanış."

"Hayır. Ben böyle iyiyim." Israrlı tavrı beni biraz germişti. Görüş vakitlerini hiç mi hiç sevmezdim. En kötü suçları işleyen adamlar bile aileleriyle buluşur onlarla kısa bile olsa görüşürlerdi. Ama benim için gelecek kimsem yoktu. Gelse gelse düşmanlarım gelir onlar da benim işimi bitirmek istemelerinden olur.

"Ah, hadi ama. Lütfen Barın, lütfen benimle gel ve annemle tanış. Emin ol onu çok seveceksindir, çok tatlı bir kadın." Aklımdan seni doğurmuş bir kadın zaten tatlıdır diye düşünceler geçmeye başladı.

Daha fazla ısrarlarına dayanamamış ve onu onaylayarak yataktan kalkmıştım. Koğuştan çıkan herkes bayram çocuğu gibi hazırlanmışken ben üzerimde sade beyaz bir tişört, altımda basit bir eşofman ve karışık saçlarımlaydım. Yinede bu halim beni rahatsız etmedi kimseye kendimi beğendirecek değildim.

"Yürü madem gidelim." Onu kapının önünde bizi bekleyen gardiyanın yanına sürüklemiştim. Gardiyan yürümeye başlayınca onu takip etmeye başladık.

"Hayırdır Barın bey, sizi ilk defa görüşe giderken görüyorum. Bir tanıdığın mı gelecek?" Adını hatırlamadığım ama yaşça büyük olan gardiyan konuşmaya başlamıştı. İlk defa görüşe çıktığımı duyan Diren gözleri olabildiğince açılmış bana dönmüştü. "Kimsenin geldiği yok." Kestirip atmıştım.

"Sizi ziyaret eden biri olmadığı sürece görüşe çıkamazsınız." Gardiyan yerinde durup gözlerini bana dikmişti. Diren ve ben de durmuştuk doğal olarak.

"Ne yani, Barın gelemeyecek mi görüşe?" Diren merakla sormuş ve gardiyana odaklanmıştı.

"Eğer bir ziyaretçi onun adını verip de ziyaret etmemişse onu içeri alamam." Gardiyan açıklama yapmış ve bana bakarak kafasıyla geri koğuşu işaret etmişti. "Ama Yeliz hanımın haberi var. Benim annem onu da ziyaret edecekti." Diren şu an gerçekten seri uydurmuştu. Tamam bu Yeliz'in kulağına gitse bir şey yapmazdı aksine bana arka çıkardı ama Diren bunun olup olmayacağını bilmeden konuşmuştu.

Ona kaşlarımı çatarak dik dik bakıyordum ama o aksine inat etmiş gibi bana dönmüyordu. Gardiyan sözlerden sonra durakladı. "Oh, o zaman bir şey yapamam. Müdüre Hanımın haberi olduğu sürece size katılabilir." Gardiyan başını sallayarak yeniden yürümeye başlamıştı.

Hapishanenin koridorlarında attığımız birkaç turdan sonra büyükçe bir kapının önünde durmuştuk.

Gardiyan büyük demir kapının koluna asılarak kapıyı açmış ve ittirerek bizim geçebileceğimiz bir alan bırakmıştı.

İçeri girdiğimizde bir sürü mahkûm masalarda aileleriyle oturuyor, konuşuyordu. Diren içeri girdiğimiz gibi etrafta gözünü gezdirmeye başlamış ve bir yere odaklanmıştı. Odaklandığı yere bakan gözleri hemen sulanmış ve titreyen büyük adımlarla oraya yönelmişti.

Vaveyla (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin