24. Bölüm

15K 780 3K
                                    


Kuşlarım, yazarınız geldi. Yok mu bir hoşgeldin ;b

Duyduğum kelimeleri hazmetmem öyle birkaç saniye yada dakika içerisinde olacak bir iş değildi. İki yıldır ilişki içerisinde olduğum kadın, tam hayatıma çeki düzen verdiğim, bundan sonraki mutluluğuma temel olan çocuğa hissettiklerimi kabullendiğim anda ortaya seriyordu bu iç burkan kelimeleri.

Ne yapacağını bilmeyen bedenim olduğu yerde kaskatı kesilirken elimi pencere pervazına daha da yaslayıp destek almaya çalıştım. İyi hissetmiyordum. "Barın, mutluluktan ne yapacağını şaşırdığını biliyorum sevgilim. Ama merak etme birazdan geçer bu dinginlik. Ben uzun zamandır bunu planlıyordum. Kısmet şimdiyeymiş." Yeliz az önce ağlayan o değilmiş gibi hemen gözyaşlarını silerek önüme ilerledi ve yanağıma elini yasladı. Onu geri çevirecek bir tepki bile veremiyordum. Öylesine uyuşmuştu, tüm uzuvlarım.

"B-benden mi?" Dudaklarım kendiliğinden açılıp, vücuduma ilk hareket sinyalini gönderdiğinde Yeliz'in göz bebeklerinin yeniden karardığını zorlukla seçmiştim. "Tabiki de senden Barın, bana nasıl böyle bir ithamda bulunabilirsin? Sen hayatımdaki tek adamsın, seni severken asla başkasına kendimi vermem." Çatılı, ince kaşları yüzünde şekillenirken yanağımdaki elini daha da bastırmış ve boştaki elimi karnına doğru yönlendirmişti.

"Hem bakarsın, hayatıma ikinci bir erkek daha girer." Gözleri delice bir ışığın baskısı altında parıldayan kadın, benim içimdeki yangını attığı kürek kürek küllerle daha da harlıyordu.

Kirpiklerimin hayırsız davranışı sayesinde, delice bir his ile korkumu dışa doğru salan ve o korku emaresinin buyruğu altında yeşeren gözlerimin odağı Yeliz'in, yırttığı gömleği sayesinde açıkta kalmış ve titrek parmaklarımın himayesine sığınmış, şu an düz görünen karnı olmuştu. Burada bir can mı yeşermeye başlamıştı yani?

"Nasıl hamile kalabilirsin?" Titrek parmaklarımı sıkıca bastırdığı açık buğday rengi karnından ayırarak ondan uzaklaştım ve arkamı dönerek duvara başımı yasladım. Nasıl olurdu böyle bir şey? Ellerim duvara yaslı bir şekilde, hain bir halat tarafından sarılmış gibi, sıkıcasına yumruk olmuştu.

"Bundan altı ay önce doktora gitmiştim Barın. Adet düzensizliğim ile ilgili. İlk başta hamile olduğumu sanmıştım." Yanıma yaklaşarak elini kaskatı kesilmiş sırtıma attı ve hafif hafif okşamaya başladı. "O zamanlar korunuyorduk, böyle bir şey imkansızdı ama ümitlenmiştim işte." Uzun tırnaklı parmağın omuzumu turladığını hissediyordum ama herhangi bir tepki aksine, sadece kulağıma ulaşan ses tonunun tercümesine odaklanmıştım. Şu an ki en son derdim olurdu, Yeliz'in vücudumdan ayırmadığı parmakları.

"Hastaneye bir bebek müjdesi alma ümidiyle gitmiştim. O günü hatırlarsın belki bilmiyorum. Senin en büyük kavganın olduğu gündü, yaralanmıştın ve ben o gün bu lanet hapishanede değildim." Kasılan omuzlarıma masaj yaparak gevşetmeye çalıştı ama bu yaptığı, vücudumu daha da gerilmekten ileri götürmedi.

"Ultrasona falan aldılar, beklediğim haber gelmedi sevgilim. Bebeğimizin varlığı henüz düşmemişti karnıma." Başını sırtıma yaslayınca daha fazla dayanamayarak pencere kenarında ayrıldım ve bir tekli koltuğa geçip, kendimi salar gibi oturarak dirseklerimi dizime yasladım. Parmaklarım kendi içerisinde, hangi parmağın galip ayrılacağı bilinmeyen bir savaşa tâbi tutulmuştu.

"Doktor yumurtalıklarımda bir kist olduğunu söylemişti. Genellikle hamileliğe etkisi olmadığını da belirtmişti ama günler sonra şiddetli ağrılarda baş gösterdi, bu sefer daha tecrübeli ve iyi bir doktora gittim." Önüme gelerek diz çöktü ve sıkıp sertçe çekiştirdiğim parmaklarımı yakaladı.

"Barın, hemen tedavi olmamı söyledi doktorum. Çünkü böyle bir durumda daha da geç kalırsam asla hamile kalma ihtimalim olmazmış. Geç bile kalmışım, bu tedavi için. Ortaya çıkan, yumurtalık kıstası tedavisine başladım, doktorumun gözetimi altında." Gözleri yere dalmış gözlerimi yakalamaya çalıştı. Ama benim gözlerim, boş fayanslar yerine yeşil gözlerin ruhani varlığına tutunmuştu.

Vaveyla (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin