Selamlar selamlar.
Bu bölüme 50 yorum gelir mi, çünkü lütfen gelsin.
O zaman size keyifli okumalar.
Gecenin karanlığı renkli ışıkları beraberinde getirmişti. Çocukların yeni yeni evlerine girdiği saatlerde adam, arabasını kızın evinin önüne çekti. İçinde adını koyamadığı belirsiz bir heyecan vardı. Duygularını tarif etmekte çok da başarılı sayılmazdı zaten. Oldum olası ketumdu. Yine de ilk hedefi incitmekten noksan, kızın kendisi kadar zarif bir sevgiydi. Çabalıyordu bunun için. Yetiyor muydu, bilinmez.
Arabanın içinden inip kaportaya yaslanan Altemur'un gözü çevredeydi. Bakışları ufak da olsa bir kusur bulmak ister gibiydi. Ne vardı sanki kız gözünün önüne taşınsaydı? Tamam evi kendi evinden çok da uzak sayılmazdı ancak yetinebildiği de söylenmezdi. Yine de bu isteğini kıza elbette söylemeyecekti. İlişkileri bu denli yeniyken ortaya bunu atmak yersiz ve de zamansız olurdu.
Kısa süren bekleyişin ardından apartmanın kapısı ağır ağır açıldı. Saniyeler sonra ise küçük çantasına bir şeyler sığdırmaya çalışan ufak tefek bir beden göründü. Bu adamın tebessüm etmesine yol açtı. Kıza 'bacağım kadar' derken hiç de yanılıyor sayılmazdı. Eli kadar bir şeydi işte.
Ahu'nun çantasına verdiği dikkati nihayet son bulup kapının önündeki arabaya yöneldi. Eş zamanlı olarak ona bakan gözler de kadrajına girmiş oldu. Dudakları anında gerilerek dişlerini ortaya serdiği zaman Altemur'u içten bir tatmin duygusu sardı. Kızın Altemur'u görmesi yüzüne kelebekler kondurmuştu. Ahu'nun ona doğru ilerleyen adımlarıyla, yaslandığı araba kaputundan uzaklaşıp gerim gerim kollarını açtı. Kız ise bu hareketin ne anlama geldiğini biliyor gibi adamın koca kollarına bıraktı kendini. Küçük bedeni bu sıkı sarmalanmayla yok olur vaziyetteydi. Adam, siyah saçlara küçük bir öpücük kondurup, etrafını sarmalayan mistik kokunun keyfini sürdü.
"Sanırım boğuluyorum."
Sessizliği bölen bu yumuşak ve bir tık huysuz ses ortamı sardığında adam içten bir şekilde güldü.
"Üzgünüm, şu an seni sarmalamakla meşgulüm. Kulaklarım duymuyor."
Kız, adamın sert karnına hafifçe vursa da halinden memnun olduğu yüzündeki huzurlu ifadeden anlaşılıyordu. Başını kaldırıp adamın yüzüne baktı. Bakışları el verdiği kadarıyla adamda hasar kontrolü yaptı. En az bir kütük kadar sağlam duruyordu. Hatta bu heybetli görüntüsünün kasıklarını sızlattığı da söylenebilirdi. Parmak uçlarında durup avuç içlerini adamın sakallı yüzüne yasladı. Sert kıllar avuç içini kaşındırıyordu. Burnu bu hisle kırıştı.
"Özlemiş misin beni?"
diye sordu nazlı nazlı. Adamın sert karnı bu soruyla ince ince aktı sanki kıza doğru. İçi öyle bir dolmuştu ki duygu yoğunluğuyla, sesinin titremesinden korktu. Bu sebeple uzandı kızın dolgun dudaklarına doğru. Bu öpüşme sert değil, aksine yavaş ve tutku doluydu. İkisi de bu anın tadını çıkarıyordu.
Adam, kızın iki dudağını da ağzına alıp uzun uzadıya emdi. Elleri kızı kalçasından kaldırıp kendine yaslarken, kasıkları temas halinde olmuştu. Aralarındaki özlem ve birbirlerine doyamamaları uç noktaya taşıyordu iki bedeni de.
Altemur ayrıldı dudaklarına yaslı dudaklardan. "Sokağın ortasında içine gömülmeme ramak kaldı. Geç arabaya." Hırıltılı sesi Ahuyu daha fazla tahrik ederken, ayrıldı adamın kucağından. Sızlayan kasıkları ve titreyen dizlerine rağmen zor bela koca arabaya oturdu. Kemerini takarken gözlerini adama değdirmemeye çalışıyordu.
Altemur'da arabayı binip çalıştırırken göz ucuyla kıza baktı. Eş zamanda dona kaldı. Ahu, adamın hareketsizliğini fark edip başını çevirdiğinde ne olduğunu anlamamıştı. Adamın bildiğin gözü seğiriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asker Deneme Son -texting- +18
Short StoryBu kitapta yetişkin içerik bulunduran görseller, küfür, argo gibi olumsuz ögeler ve cinsellik yer alır. Siz: dün hatlarda bir karışıklık olmuş Siz: yanlışlıkla mesajlarım size gitmiş Siz: ben de anlamadım Görüldü✅✅ Siz: sığır herif ya