Şaşkınlıkla yüzüne doğru bakıyordum. Bir anda patlamasını hiç ama hiç beklemiyordum. Niçin böyle davranıyordu ki? Ona iyi de davranıyordum daha ne istiyor bu psikopat.
"Neden beni affettin..." dedi yüzündeki acıyla. Afallamıştım. Ne diyeceğimi bilmiyordum. Oyunumu anlamış mıydı? Bu kadar çabuk anlayacağını sanmıyordum. Hiç hata yapmamıştım çünkü. Anlamamazlıktan gelmem en doğru olanıydı.
"Ne..? Sasuke sakin ol.." tedirgin numarası yaparak konuştum. "Neden benim gibi bir aptalı affettin!" diye bağırdığında şaşkınca ona baktım. Neden böyleydi. Acaba ramenin yanında içki içtiği için mi böyleydi. Fazla içme demişti naruto. Şuan sarhoş olması kesin bir olasılıktı.
"Sasuke hadi seni eve bırakayım." diyerek kolundan tuttum. Sağa yoldan ilerlemeye başladık. Ailesi ile kalmadığı için açıklama borçlu değildi.
Bir o yana bir bu yana sallanması yüzünden Ayakta durması bile zorlaşmıştı. Neden içmişti ki bu kadar salak? Evi bize yakın olduğu için evine hızla ulaşmıştık. Elimi cebine sokup anahtarlığı aldım. Yavaşça kapıyı açtım. Zorluklarla içeri girip kapıyı kapattım. Yavaş adımlar atarak merdivenlere doğru ilerledik. Merdivenleri çıktıktan sonra durdum. Hangi oda onundu acaba.
"Sasuke hangi oda senin?" dedim yüzüne bakmaya çalışarak. Ama o çoktan bilincini kaybetmişti. İyiki yürüyebiliyordu. Sıkıntıyla nefes verdim. Yavaşça odaları geçerken beyaz kapılardan farklı bir siyah kapı vardı. Siyah kapıya doğru ilerledim. Doğruca kapıyı açtım ve odaya girdik. Girdiğim an mükemmel bir odayla karşılaşmıştım.
Siyah yoğunluktaydı. Tam sasuke'ye yakışır bir odaydı. Aynı onun saçları ve gözleri gibi karanlıktı. Eskiden aydınlık gördüğüm o gözleri şimdi kapkaranlıktı, yıldız kaymış geceyi daha çok karartmıştı.
Yavaşça yatağa doğru ilerledik. Tek elimle battaniyeyi araladım. Yavaşça sasuke'yi oturttum. Bir anda kendini yatağa bıraktığında irkildim. Ani hareketleri beni korkutmuştu. Sıkıntıyla nefes verdim. Eğilerek ayakkabılarını çıkardım ve yere koydum. Bacaklarından kaldırıp yatağa uzattım. Kafasınıda yastığa koyduğumda battaniyeyi üstüne örttüm.
Doğrulduğumda uyuyan yüzüyle karşılaşmıştım. Muhteşem ve kusursuz yüzü ve yüz haltları vardı. Derince iç çektim. Eskiden yüzüne baktığımda kokusu burnuma geldiğinde çok mutlu olurdum, ama artık hiçbir duygu belirtisi yoktu içimde. Sadece nefret, öfke ve intikam vardı.
Adım atacakken birden kolumda bir el hissettim. Kafamı beni tutan ele doğru çevirdim sonra ise sasuleye baktım. Bana yalvaran gözlerle bakıyordu.
"Gitme.." diye fısıldadığında karnına kramplar girmeye başladı. Keşke zamanı geri alabilseydim. Belki herşey daha gü-
"Akemi..." diyerek düşüncelerimi böldü. Ablamın adını söylemişti... Kalbime ağrılar girmeye başlamıştı. Kolumu çektim ve hızla odayı terk ettim. Her tarafım titriyordu. Ablamla onun arasında birşey mi vardı. Ablam itachi-niisan gibi bizden 3 yaş büyüktü, Ve bu çok büyük bir yaş farkı değildi. Aklımdaki düşünceler beni içten içe mahvediyordu.
Titreyerek kolidorda yürüdüm. Merdivenlerden aşağı indim ve hızla evden çıktım. Derin nefesler almaya çalışıyordum. Kafamdaki düşünceler allak bullak ediyordu. Ablamla sasuke'nin arasında ne vardı. Bunu öğrenmeliydim. Hızlı adımlarla eve doğru yürüdüm. İçimde tedirginlik vardı.
Lütfen, lütfen ablamda bana ihanet etmesin lütfen...
Evin bahçe kapısına geldim. Güvenlik bahçe kapısını açtığında bahçeye daldım. Hızla evin görkemli kapısına doğru ilerledim. Hızla kırarcasına kapıya vurdum ve zile bastım. Kapı açıldığında nora bana korkmuş gözlerle bakıyordu. İçeri hızla daldım.
"Nora ablam nerde!?" dedim sinirle. "H-hoşgeldiniz sakura-sama, akemi-sama yukarıda odasında.." bişey demeden hızla yukarı çıktım. Annemin şaşkın sesini duyduğumda hiç aldırmadan yürümeye devam ettim. Ablamın odasının önüne geldiğimde kapıyı tıklamadan hızla açtım. Şaşkınca bana bakıyordu.
"Abla...!"
✍🏻
Eveet bakalım bakalım
10 vote sonra yb
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love born of hate|SasuSaku|
Teen FictionAileleri gibi iki düşman olan gençler okulda birbirlerine savaş açarlar. Tabi bu çok önceden böyle olmamasıyla beraberdir.