17|arkadaş.

169 24 83
                                    

"Hey, Renjun, bu öğlen Jeno ve Yangyang'la öğle yemeğine gidelim mi? Evden bir şeyler getirdim bizim için, onlar da içecek falan alıp gelecek, ne dersin?" Na Jaemin şimdiki en iyi arkadaşımdı. Okulda beni yalnız bırakmamaya özen gösteriyor ve öğle aralarında özellikle olmak üzere yanıma geliyordu, bunun sebebini ilk başta anlayamasam da kısa süre içerisinde ona alışmıştım, hatta bazen birlikte bahçeye çıktığımız bile oluyordu. "Öyle diyorsan, Jaemin. Teşekkür ederim çağırdığın için." Yapabildiğim en içten gülümsemeyle ona minnetimi göstermeye çalıştım, gülümsedi ve zilin çalmasıyla geri adımlar atarak sıramdan uzaklaştı.

Bütün bunları Daehwi yanıma yaklaşamasın diye yaptığını biliyordum.

Okul son zamanlarda sessiz olsa da bir şeyler patlamak üzereydi ve ne yazık ki bu bir şeyler bana zarar verecek türdendi. Donghyuck matematik yarışması ile ilgili dedikoduları çoktan yaymıştı, Jaemin ise Daehwi ile kavgalı olduklarını açık bir şekilde belli ediyordu. Eskisi gibi değillerdi, pek bir araya gelmiyorlardı ve geldiklerinde ortam oldukça gergin oluyordu, ben ise bu gerginliğin ortasında kalmaktan hayli sıkılmıştım.

"Duydun mu, Daehwi aslında geçen yılki yarışmadaki soruları önceden alıp başkasına çözdürmüş. Jaemin de projelerini bırakmış bildiğin, Bayan Yoona oldukça üzgündü ama Jaemin kendi kısmını güzelce hallettiği için bir şey diyememiş." Arka sıramdaki kızların konuşmalarını dinlerken kalemimle kitabımın kenarına küçük yıldızlar çizmekle meşguldüm. Kıyıda köşede Daehwi'nin arkasından atılıp tutulmasına oldukça alışık olduğum için pek umursamamıştım. "Yalnız soruları sen de gördün, bizim okulda onların hepsini hatasız şekilde çözebilecek iki üç kişi ancak vardır. Hyunjin çözdü desek bunu neden yapsın? Zaten Daehwi'nin bir numaralı düşmanı falandır o."

"Kızım, o üç kişiden birinin sınıfımızda olduğunu ne çabuk unuttun!"

"Renjun? Bir soru sorabilir miyiz?" İsmimi duyduğumda biraz irkilsem de sıramda yan oturarak onlara baktım, son zamanlarda biraz arkadaş canlısı olmak istediğime karar vermiştim. "Efendim?" Sormak veya sormamak konusunda kararsız görünseler de Yuna konuşmuştu. "Daehwi'nin matematik sorularını çaldığı söyleniyor, sen bir şey biliyor musun?" Beklediğim bu soru karşısında yine de yutkunmadan edemedim, dışarı çevirdim gözlerimi. Eğer şimdi onu açık edersem ne olacağını düşünüyordum ve hiçbiri hakkımda iyi sonuçlanmıyordu doğrusu. Muhtemelen en iyi ihtimalle sağlam bir dayak yer ve birkaç gün okula gelemezdim. "Evet, ben çözdüm soruları. Daehwi ödül olan kitapları bana vereceğini söylemişti ama vermedi." Elim belki de ortaokuldan beri kullandığım çantamın eski fermuarındaydı, onların gözleri ise ellerimde. Doğrusu sınıfımdaki herkes maddi durumumun nasıl olduğundan haberdardı ve bu yine Daehwi'nin suçuydu. Bir gün gelmiş ve annesinin bana verdiği bursu gözüme soka soka sınıfın ortasında masamın üzerine koymuş, ileri geri konuşup gitmişti. Bayan Lee'nin onun böyle yaptığını bilmediğini biliyordum, o muhtemelen oğlunu melek sanıyordu. "Şerefsiz." Dişlerinin arasında tıslayarak söylemişti bunu, bir yandan göz deviriyordu ve ben de hafifçe gülümsemiştim elimde olmadan.

"Umarım birisi artık haddini bildirir, iyice kendini aşmaya başladı çünkü."

"Biraz zor gibi, Jaemin bir şeyler yapacak olsa belki ama o da olmaz herhalde." Bu lafın üzerine öğretmen içeri girdiğinde önüme döndüm, içimde belli belirsiz bir korku vardı söylediğim için ancak bir kez daha dönüp bunu kimseye söylememelerini de söyleyemedim, biraz çekinmiş olmamin yanında artık her şeyin bitmesini de istiyordum içten içe.

Bunların sonucuna katlanacaktım elbet.

Öğle arasının zili çalmadan sadece on dakika önce sınıfın kapısı açıldı ve içeri Daehwi'nin arkadaşlarından biri girdi, müdür yardımcısının beni çağırdığını söylemiş ve öğretmenin izniyle çıkarmıştı sınıftan, müdür yardımcısının beni çağırmadığına ise emindim. Sınıftan çıkarken bacaklarım titriyordu, düzgünce adım atamıyordum, koridorlar boş olduğundan da yardım isteyebileceğim kimse yoktu. Jaemin'in sınıfının önünden geçerken kapalı kapıya bakıp bir mucize olsun istesem de hiçbir şey olmamıştı.

La Douleur ExquiseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin