AF - ep.25

28 1 0
                                    

"Bu kadar yorgunluk sana fazlaydı. İyi oldu. Biraz dinlenmiş olursun."

Şüpheyle baktım. İyi mi oldu?

"Kimseye bir şey olmadı ki. İyi oldu işte."

Elimdeki portakal suyumdan birkaç yudum aldım.

"Ne kadar sürermiş tadilat?"

Arkasına doğru yaslandı ve bakışlarını arkamdaki tabloya çevirdi.

"En hızlısı için her şeyi yapacağım, merak etme."

Kafamı salladım. Evim çok yakın değildi Hayat Ağacı'na. Arabam vardı fakat motorla gidip gelmeyi tercih ediyordum.
Çok büyük olmayan bir evim vardı.
Balkonu güzel ve evden daha büyük, mutfağı da güzel normal bir apartman dairesi.

Babam ve annemden kalan şirket hissesi saray yavrusunda yaşamama yetecek kadar vardı. Fakat ben o paraları zaten o şirkette çalışan Jimmy'nin kontrolüne vermiştim.

Daha doğrusu Jimmy'nin orda işe başlaması işime gelmişti. Şirketlerden, binalara tıkılıp kalmaktan hoşlanmıyordum. O parayla Jimmy listesini verdiğim bazı kurumlara bağışta bulunuyor, kalanıyla da yatırım yapıyordu.

Söylediğine göre milyarder olmak üzereydim. Tabi buna kendisi de dahildi. Kendi restoran zincirinin bir şubesini bana yakın bir yerde açmak üzereydi.

Fakat bu mevzularla pek ilgim yoktu. Benim ilgilendiğim şeyler daha çok Hayat Ağacı'yla ilgiliydi. Sürekli yeni fikirler geliyordu aklıma. Ya mekanımla ilgili ya da yemeklerimle ilgili şeyler.

Bazılarını not alıyordum unutmamak için. Mesela mutfakta düzenlemek istediğim çok şey vardı. Bu yangın ne kadar kötü olsa da bi yandan da değiştirmek istediğim şeyler için yol açmıştı.

Hala ciğerlerimin acıdığını hissedebiliyordum. Arada bir öksürük tutuyordu. Bol su içmem ve açık havada vakit geçirmem söylenmişti. Nefes alamayacak gibi olduğumda da oksijen takviyesi için hastaneye gitmem lazımdı.

Dumanlar arasındaki o sureti hatırladım. Henüz sormaya fırsatım olmamıştı.

"Sahi, beni kim çıkardı içerden?"

Bakışlarını aniden bana çevirip kaşlarını çattı. Oturduğu yerde dikleştiğinde yanlış bir şey sormuş olabileceğimden şüphelenmiştim.

"Müşterilerinden biri. Yürekli çıktı."

"Kim olduğunu biliyor musun?"

"Hayır, yüzünü görmedim."

O da benim gibi yüzünü görememiş olmalıydı. En azından teşekkür etmem için bekleyebilirdi.

Portakal suyumu sehpaya bırakıp ayaklandım. Fikirlerimi yazdığım mint yeşili defteri aradım bir süre.

Bulduğumda Jimmy'e döndüm. Defteri sallayıp, "Mutfak için fikirlerim var. Henüz yenisini yapmaya başlamadan onlara bunu iletmek istiyorum," dedim.

Sözümü bitirir bitirmez ayaklandı. Ani çıkışlar yapıyordu. Az önce de beni kimin çıkardığını sorduğumda ani olarak yüz ifadesi değişmişti.

AF 💫Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin