𝓩𝓐𝓘𝓛 ASKIDA!

23.𝕭𝖔𝖑𝖚𝖒

"Sizi çok seviyorum, söz veriyorum yine geleceğim."

Topraklarını son kez burnumun ucuna götürüp kokladıktan sonra rahat bir nefes alarak geriye döndüm. Jungkook'un kızarmış gözlerime içi gidermiş gibi baktığını görünce dudaklarımı zorlukla kıvırıp hızlı adımlarla yanına ilerledim.

Nerede, ne şekilde olduğumuzu umursamadan kollarımı sımsıkı sardım. Anında karşılık verip belimden kavradığında kollarımı daha fazla sıkılaştırıp kafamı da göğsüne yasladım.

"İyi ki varsın sevgilim.

✨✨

"Evet dönünce adamlarla görüşmem gerekiyor. Siparişlere yetişemiyorum artık."

Önümde ki makarnadan son kaşığı almadan önce konuştuğumda Jungkook onaylar anlamda kafasını sallayarak elinde ki tableti bıraktı. Küçük butiğimle ilgili aldığım her kararı mutlaka onunla paylaşıyor, fikrini alıyordum.

Her zaman bana destek oluyordu. Malzemeleri uygun fiyata bulmamda, kargo şirketiyle yaşadığım sorunda her anımda yanımdaydı. İyi ki vardı.

"Biliyorum , geçen hafta iki kişiyle görüştüm ama aklıma yatmadı. Bir süre daha bekle ben ayarlayacağım."

Tamam anlamında kafamı salladıktan sonra önümde ki tabağa kaşığımı bırakıp dudaklarımı peçeteyle sildim.

"İniş için daha çok var uyumak istersen odaya geçelim yavrum."

Yavaş yavaş gözlerimin kapanacağını bildiğim için "olur." diyerek onayladım. Görevli hostes gelip tüm tabakları toplayarak götürdüğünde Jungkook'ta ayaklanmıştı. Korktuğumu bildiği için elini bana uzattığında hemen tuttum.

Ayağa kalkıp koluna tutunduğumda kıvrılan dudaklarıyla beni kolunun altına aldı. Beraber kapalı kapının önünde durduğumuzda kapı kolunu tutarak raylı sistemi araladı. Küçük yatak odası görüş açıma girdiğinde dudaklarım şaşkınca aralanmıştı.

✨

Ben içeri girdiğimde o da peşimden gelerek kapıyı kapatmıştı. Acı kahve iki kapılı küçük bir dolap ve hemen karşısına monte edilmiş genişçe bir yatak vardı. Yatak başlığının küçük bir raf gibi dizayn edilmesi çok güzel durmuştu. İçinde fazlaca kalın kitaplar vardı.

Üzerimde uçağa geldiğim an değiştirdiğim için beyaz bir eşofman vardı. Rahat ettiğim için değiştirme gereği duymadan kendimi yatağa attım.

"Çok zengin bir sevgilinin olması iyi bir şeymiş galiba."

Neşeyle mırıldandığımda Jungkook'un kaşları havalanmış dudaklarını dişlerinin arasına çekmişti. Yüz üstü yattığım yerden doğrulup sırtımı yastığa yaslayarak kollarımı araladım.

"Sende uyu lütfen, baksana gözlerine yorgunluktan şiş şiş olmuş."

Bir şey demeden üzerinde ki kazağı çıkararak markize doğru bıraktı. Dizini yatağa yaslayıp ardından bana doğru geldiğinde gülerek kollarımı daha fazla açtım. Bir kaç büyük adımdan sonra kafasını karnıma yaslamış kollarını da sırtıma sarmıştı.

"Böyle uyumak istiyorum."

Yorgun sesini duyduğumda burnumu hafif uzayan saçlarına yaslayarak gezdirdim. Çok güzel kokuyordu. 

"Olur koca bebek."

Göğsü hafifçe titrerken güldüğünü anlamıştım. Kafasını daha fazla karnıma yasladığında bacaklarımı araladım. Sırtımı deri başlığa yaslayıp parmaklarımı saçlarında ve yüzünde dolandırdığımda bedeni gevşemiş, çok sürmeden de uyuya kalmıştı.