10.𝕭𝖔𝖑𝖚𝖒

274 20 21
                                    

Evde huzursuzca dolaşırken mutsuzdum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Evde huzursuzca dolaşırken mutsuzdum. Üç gündür evden çıkmıyordum. Çok saçmaydı ama yanından gittiğim andan itibaren utanç doluydum. Kalbimde ağrımıştı, bir daha aynı aptallığı yapmayacaktım.

Yani umarım...

Şövaleye bembeyaz kağıdı iyice yerleştirdikten sonra sandalyeme yerleştim. Sıfır üç uçlu ince kalemi elime alırken, güzel bir çizim yapmak istiyordum ama aklıma hiçbir şey gelmiyordu. Telefonumu elime alıp güzel bir şarkı açtıktan sonra zihnimde ki kargaşayı yansıtmaya karar verip rastgele çizdim.

Şarkıya kapılıp kısacık saçlar ve sert bir çehre çizdiğimi fark ederken utançla geri çekildim. Daha taslağı oluşsa bile kim olduğu belliydi. Yüzümün yandığını hissederken, kağıda bakmamaya çalışıp ayaklandım. Odanın ortasında öylece ayakta dururken şaşkındım. Çizdiğim resme anlam yüklemeyerek bakarken kapı çalmıştı. Yoongi hyungun geldiğini düşünüp, hızlı adımlarla kapıya gittim.

Gözüme değen saçları ve kızaran yanaklarımı umursamadan kapıyı sonuna kadar araladığımda görmeyi beklediğim en son kişi, dimdik karşımdaydı.

"Jungkook bey."

Gergin ve öfkeli duran bedeni rahatlarken, elinde ki tişörtü bana doğru uzattı.

"Unutmuşsun."

Evet o akşam kaçar gibi odadan çıktığım için unutmuştum. Uzattığı tişörtü elinden alırken birbirimize temas eden parmak uçlarımızla derin bir nefes aldı. Önüme eğdiğim kafamı şaşkınlıkla kaldırıp koyu gözlerine bakarken vücudumun karıncalandığını hissediyordum.

"Teşekkür ederim, getirdiğiniz için."

Bir şey demeyip kafasını salladığında, hala öfkeli duruyordu. Bir şey söyleyecek gibi duruyor ama susuyordu. Sonunda ensesini sertçe ovalayıp kapıda duran bedenime yaklaştığında nefesimi tuttum.

"Biri sana bir şey mi yaptı?"

Söylediğine hiçbir anlam veremezken kafamı hayır anlamında salladım. Neden böyle düşünmüştü ki?

"Hayır, neden?"

Tırnaklarımla oynarken arada yüzüne bakıp konuştuğumda bakışları hala üzerimdeydi. Kime ve neye öfkeli olduğunu bir türlü çözemiyordum.

"Üç gündür gelmiyorsun, biri bir şey mi dedi sana?"

Gözlerimi hızlı hızlı kırpıştırıp bakışlarımı kaçırdım. Ben utanmıştım sadece, ne tepki vereceğini kestiremeyerek kaçmak istemiştim.

"Hayır hayır, kimse bir şey demedi. Ben sadece-"

Bakışlarımı ellerime çekip derin bir nefes aldım. Ben yalan söyleyemezdim ki! Şimdi beni sıkıştırmış gibi üzerime gelmesiyle hiç söyleyemezdim.

𝓩𝓐𝓘𝓛   ASKIDA!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin