Bakışlarımı aşağı doğru çevirdiğimde elinde tuttuğu makastan kanlar damlıyordu. Benim yaram zorla yapılmıştı ama o...
Bile isteye kendine bunu yapmıştı.
Şoktan açık kalmış ağzımla ona baktığımda sert adımlarıyla tamamen önüme doğru gelip eğildi.
Kan...
Annesi adımı söyler söylemez telefonu Jungkook'a fırlatıp odadan kaçmıştım. En yakın banyoyu bulduğum için kendimi kilitleyip utanç duygumun bitmesini beklemiştim ama bir türlü geçmiyordu!
"Jungkook?"
Aynanın önünden geçip küçük adımlarla kapıya doğru ilerleyerek kısık bir tonda konuştuğumda çok kısa bir Jungkook'un gittiğini düşünmüştüm ama yanılmıştım.
"Efendim yavrum?"
Bakışlarım sanki karşımdaymış gibi heyecanla tırnaklarımı bulduğunda derin bir nefes aldım.
"Annen benim adımı biliyordu?"
Hafif sorgu dolu bir tonda konuştuğumda biraz daha kapıya yaklaşıp sırtımı yasladım. Kalbimin bu kadar hızlı atması hiç normal değildi. Jungkook'un her yaptığı hareketin beni bu denli etkilemesi hiç mi hiç normal değildi!
"Evet, seni anlattım."
Gözlerimi hızla yumdum. Beni bu denli umursuyor muydu yani? Annesine anlatacak kadar önemli biri miydim hayatında? Kapalı gözlerime rağmen ağlama isteğiyle dolup taştığımda iç çektim.
"Neden?"
Annesi tepki göstermiş miydi acaba? Neler düşünmüştü benim hakkımda, onaylamış mıydı yani bu ilişkiyi? Aklımda onlarca soru dolanırken cevabın tek bir adamda olduğunu bildiğim halde sakin hissedemiyordum.
"Bir kaç korumanın boş boğazlığı yüzünden ben anlatmadan öğrenmişti zaten. Bende tamamen beraber olduğumuzu anlattım. Bu seni rahatsız mı etti?"
Öylesine yumuşak ve sakin bir tonda konuşuyordu ki tüm heyecanıma rağmen dikkatle onu dinlemeye odaklanıyordum.
"Peki bir şey dedi mi?"
Sesim titrek çıkarken bir kaç kez yutkunup düzeltmeye çalıştım.
"Hayır sadece seninle tanışmak için sabırsızlanıyor."
Kalbim artık yerinden çıkacakmış gibi atıyordu.
✨
İki gün sonra:
"Bir tarafını inciteceksin Taehyung!"
Gülerek odada koşuşturmaya devam ederken Yoongi Hyungun sesini umursamamaya çalıştım. Ben nereye gidersem civcivde peşimden geliyordu, hatta koşmaya başlayınca o da koşuyordu. Bu çok komikti!
