Yeni bölümmmmm.... Oy ve yorumlarınızı bekliyorum... Sizleri öpüyorum.
Diğer hikayelerim;
Karanlık
Para İçin Evlilik
Yaramaz'ım
- - - - - - - - - -
Kayla'nın ağzından: Şimdiki zaman:
Hiçbir şey...
Evet hiçbir şey beni an iyi tanımlayabilecek kelimeler. Şuan kendimi bomboş hissediyorum. Hiçbir şey umurumda değil. Gözyaşlarım uyandığımdan beri durmadan akıyordu. Şuan normal odadaydım ve Araz şuan çıkış işlemlerini hallediyordu.
Sessiz hıçkırıklarım odadaki sessizliği tamamlıyordu. Ben artık kirliydim. Tamam önceden yapmıştım ama sadece Ege ile birlikte. En önemlisi anılarım kirlenmişti.
Ben zaten siyahtım. Neden beni tekrar karaladı ki?
Çaresizce ayağa kalktım. Araz'ın evimden getirdiği kot pantolonu ve beyaz gömleği elime aldım. Tabi birde fular vardı. Ardından hastane kıyafetini üzerimden çıkardım. Üzerimi giydikten sonra ayağıma converslerimi giydim. Odada bulunan küçük aynaya baktığımda gözlerimin ağlamaktan kızardığını fark ettim. Rengim solmuştu. Fuları boynuma doladım. Hissiz bakışlarımı odada gezdirdim. Hala ağlıyordum ama sessizce. Sessiz çığlıklarım odayı dolduruyordu aslında. Yerde duran çantamı elime aldım. İçinden telefonumu çıkardım. Ne bir mesaj ne de bir arama vardı. Çaresizce telefonumu tekrar çantama attım. Çantamın fermuarını kapatırken kapının açıldığını hissettim.
Korku dolu bakışlarımı hemen kapıya çevirdim. "Benim güzelim." Araz'ın sahiplenici bakışlarını gördüğümde rahatladım.
"Hadi hallettim güzelim gidelim." dedi ve koluma girdi. Ağlamaya devam ediyordum. Odadan çıktığımda karşımda Ege'yi görmeyi beklemiyordum. Hızla Araz'ın arkasına geçtim. Başımı Araz'ın omzuna kapattım. Artık Kayla Taner o kadar da güçlü olamayacaktı.
Gözyaşlarım Araz'ın siyah tişörtünü ıslatıyordu. Bu da tişörtün daha koyu görünmesine neden oluyordu. "Kayla..."
Ege'nin sakin ses tonuna karşın başımı dahi kaldıramadım. Ondan korkuyordum. Onlar bana bunu yaptıysa o neler yapardı kim bilir? "Kayla bana bak." Ege tekrar konuştuğunda yavaşça başımı kaldırdım. Gözyaşlarımı silecek takati kendimde bulamıyordum. "Sakin ol. Sadece seni almaya geldim." dedi tekrar sakin ve bir o kadar da rahatlatıcı sesiyle. Sadece hissizce gözlerine bakıyordum. "Bizimle yaşamak zorundasın." dedi. Ben hiçbir tepki vermedim. Zaten Araz benim yerime konuştu. "Neden sizinle yaşamak zorundaymış? Ben onu koruyabilirim." dedi sinirli ses tonuyla.
"Bartu geldiğinde de böyle söyle o zaman." dedi Ege. Diğer atışmalarını dinlemeden Ege'nin yanına geçtim. Araz'ın zarar görmesine izin veremem. Araz çatallaşan ve kısık çıkan sesimle "Git." dedim. Araz şaşkınlıkla bana baktı. "Sen... Çok değişmişsin Kayla." dedi ve gitti.
Artık hıçkırarak ağlıyordum. Ege sahiplenici bir şekilde bana sarıldı. "Sen güçlü bir kızsın." diye fısıldadı. Ben de sıkıca ona sarıldım. "Teşekkür ederim." diye fısıldadım kulağına. Kısa bir sarılmadan sonra yürümeye başladık. Ben hala ağlıyordum. Arabaya geçtiğimizde aklımda hala Araz'ın söylediği cümle vardı.
Kısa bir süre sonra büyük bir villanın önünde durduk. Kapıyı açıp arabadan indim. Gözyaşlarım hala tükenmemişti. Arabadan indiğimde sendelemem üzerine hemen ellerimi arabaya yasladım. Kendime geldiğimde beni umursamadan yürüyen Ege'ye yetiştim. Kapıyı anahtarlarıyla açtı. İçeri geçti. İçerisi aşırı ferahtı. "Sen mi geldin sevgilim?" diye tatlı sesle (!) o tarafa döndüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sessiz Çığlık
Romanzi rosa / ChickLitO masum bir kız değil... O dışarıdan görülen kötü kız... Ama aslında o küçük bir kız çocuğu... O masum bir erkek değil... O bir kötü çocuk... Ama aslında o çok kırılgan... Onlar aslında KÖTÜ başlığı altında gizlenen masum çocuklar...