"Burası güzel değil mi?"
"Chanyeol taşınmak istemiyorum."
"Ama üniversiteye çok uzağız."
"Üniversiteye daha yarım sene var. Üstelik gideceğim bile kesin değil. Ailemi biliyorsun." Elindeki telefonun ekranını kapattı. Evlere bakıyorduk, Chanyeol taşınmak istiyordu ama ben istemiyordum.
"Ailenle yaşamayacaksın ki? Aileni ilgilendiren hiçbir şey yok."
"Ne?"
"Babanın sana şiddet uyguladığını söyleyeceksin. Burdan çıkınca direkt dava edeceksin. Avukatlarım seninle ilgilenecekler. Sen de benimle beraber yaşayacaksın. Üniversiteye de istediğin bölüme gidebilirsin."
"Aşkım..." dedim o bana planlarını hevesle anlatırken. Gözleri parlıyordu, heycanlı olduğu çok belliydi. "Seninle yaşayamam. Rahat etmeyeceğimi biliyorsun. Ben yükmüşüm gibi hissedeceğim."
"Böyle olmadığını biliyorsun. Seninle yaşamak isteyen benim. Lise hayatın boktandı ama üniversiteni düzgünce geçirmeni istiyorum." elimi ellerinin arasına aldı. "İşten her geldiğimde seni görmek için sabırsızım. Bu yüzden lütfen zorlaştırma."
"Peki." dedim. Gerçekten çok hevesli duruyordu. Bozmak istemedim.
"Hangi evi beğendin?"
"Son gösterdiğin güzeldi."
"Ben de onu beğendim."
"Benimle yaşamak istediğine emin misin?" dedim biraz daha ona sokulurken.
"Elbette eminim. Bu kadar endişelenmeni gerektircek hiçbir şey yok."
"Ya benden sıkılırsan? 4 sene var daha okulumun bitmesine."
"Böyle bir şey mümkün değil. Seni o kadar seviyorum ki işten her gün kaytaracağım seni hemen görebilmek için. Hafta sonu eve kapatacağım ikimizi. Belki hafta içi bile kapanırız."
"O zaman kesin sıkılacaksın benden."
"Şunu söylemeyi keser misin? Senden asla sıkılmayacağım."
"Bu sefer gid-" telefon sesi konuşmamızı böldü. Chanyeol aramayı geri çevirince kaşlarım çatıldı. "Kim?"
"Jongdae."
"Açsana o zaman!"
"Seni sormak için arıyor."
"Merak etmiştir."
"Az önce iyi olduğunu söyledim. Sürekli ona haber vermek istemiyorum."
"Kıskanıyorsun."
"Hayır..." dedi yatağa girerken. "Uyuyalım artık." diye kapadı konuyu. "Bu yatak tek kişilik." dedim. Ben hala yatağın başlığına sırtımı dayamış oturuyordum.
"Evet, yarın seni başka bir odaya taşıttıracağım. Sığmıyoruz buna."
"Burası otel değil Chanyeol. Hem yarın taburcu olmak istiyorum."
"Yarın çok erken." dedi. Ellerimi saçlarına geçirdim, saçlarını severken bir şeyler mırıldandı. "Ya her şey daha da kötüye giderse." dedim huzurlu anımızı yok ederken. İstemsizce böyle düşünüyordum. Sanki her an bir şey olacakmış gibi. Yarın Chanyeol yok olacakmış gibi.
"Yarın saçlarını boyamak istiyorum." o dediğimi duymamış gibi yapınca somurttum. "Sehun'a söyleyecek misin?"
"Ailemle zaten az görüşüyorum. Şimdi söylemeyip bir süre dursak iyi olur. Sehun eminim üniversitede başkasını bulur."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
pink hair | chanbaek
Fanfiction"Ayrıldık." dedi. Gözlerim eline kaydı, yüzüğü yoktu. Bir şey demedim. "Kolyeni sattım." dedim. Bir şey demedi, sadece kafasını salladı. "Ve başkasıyla yattım." - 16.09.21