🐞2.Bölüm🐞

40 6 2
                                    


Önceki bölüm hatırlatma

   Son dediklerini beynim yeni yeni algılamaya başlamıştı. Annem... Benim canım annem kanser miydi? Ayağa kalkıp üvey babam denilen adamın yakasına yapıştım. Bu hareketimle herkes ayağa kalktı. "Sen ne dediğinin farkında mısın? Yalan söylüyorsun. İnanmıyorum sana. Yalan söylüyorum de cabuk. Annem kanser olamaz. Benim annem çok güçlüdür. Sen yalan söylüyorsun inanmıyorum sana." diye bağırdım.

   Sinirlenip "Eh, yeter be! Sana yalan borcum mu var? Git hastalıklı anana sor." deyip itti beni. İtmesiyle yere düşmem bir oldu. Yerde ağlarken bir el kolumdan tutup, kaldırdı beni. Kafamı çevirip bakmamla bu kişinin yağız abi olduğunu gördüm.

------------------------------------------------------------------------------

    Çaresizlik nedir, bilir misin, sen hiç? Boğazının düğüm düğüm olduğu, boğulur gibi hissettiğin oldu mu hiç? Çığlıklarının taş duvarlarda yankılandığını ve kimsenin seni duymadığını hiç hissettin mi?  Ve bir köşeye çaresizce yığılıp kaldığın oldu mu hiç?

   Gözümdeki yaşlar süzülüyordu, yanaklarımdan. Büyük bir acı kaplamıştı içimi. Aklım almıyordu olanları. Nasıl anlamamıştım daha önce? Annem o hastalıkla mücadele ederken ben bunu nasıl farkedememiştim? Nasıl bir evlattım ben?

   Yağız abi çenemde tutup hafife kaldırdı. Yüzümü avuclayıp "Şiiişt güzelim sakin ol. Bana bak." demesiyle gözlerimi açıp yüzüne baktım. Göz yaşlarımı eliyle silip "Her şey geçecek. Şimdi odana git ve beni orada bekle olur mu?" başımı hafifçe salladım. Şu an ne yaşandığının bile farkında değildim. Tek istediğim bu olanların bir rüya olmasıydı.

   Odama girip kapıyı kapattım. Kendimi yatağıma bıraktım. Çok yorgundum. Bu olanlar gerçek olamazdı değil mi? O adam yalan söylüyordu. Babam şu an burada olsaydı bütün bu olanlara asla izin vermezdi.

   Bir ara annem çok hastalanmıştı. Ben daha çok küçüktüm. Anneme bir şey olacak diye çok korkmuştum. Annem hastaneleri hiç sevmezdi. O günde gitmemek için diretmişti. Sürekli bir kaç güne iyi olacağını söylüyordu. Babam Ne dediysede ikna edememişti annemi. Daha sonra bütün gün annemle ilgilenmiş, başucundan ayrılmamıştı. Ertesi gün annem hemen iğleşip, ayağa kalkmıştı.

   Babam keşke burada olsaydı. Annemin başucundan bir saniye bile ayrılmazdı. Belki o olsaydı her şey farklı olurdu. Mutlu bir hayatımız olurdu. O zaman annem de hasta olmazdı.

   İçeriden bağırma sesleri geliyordu. Hemen ayağa kalkıp, içeri koştum. Yağız abi üvey babamın üzerine çıkmış, onu yumrukluyordu. Kolundan tutup onu çekmeye calıştım ama bu işe yaramamış. " Bırak, öldüreceksin onu." diye bağırdım. Bir andan da kolundan çekmeye devam ediyordum. " Yağız dur artık. " bunu söylemem onu durdurmuştu. İlk defa ismiyle hitap etmiştim ona. Yüzüne bakıp "Dur lütfen." dedim. Sesim o kadar aciz çıkmıştı ki ağlamamak için kendimi zor tutuyordum.

   Yanıma geldi. Yüzüme endişe ile bakıyordu. "Ben çok özür dilerim. Bunları görmeni istemezdim. Bir anda çok sinirlendim." dedi. Bu iğrenç adam yüzünden başı belaya girsin istemiyordum.

   "Ben başın belaya girsin istemiyorum."dedim. Biz bunları konuşurken üvey babam çoktan kaçıp gitmişti. Yağız abi bunu fark edince ilk önce etrafına baktı. Daha sonra ise koşarak dışarı çıktı. Arkasından ben de çıkmıştım."Kaçmış şerefsiz." dedi.

   Onun ağzından ilk defa böyle bir söz duyuyordum. Sinirlenince çok başka biri olmuştu. "Bırak gitsin. Hayatımızdan sonsuza dek çıkdın." dedim. Bunun artık olması gerekiyordu. Bize yeterince zarar vermişti. Sözlerimi tekrarladı " Hayatımızdan sonsuza dek çıksın." bu sefer sesim daha kısık çıkmıştı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 18, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

GEL YARİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin