17 ♪ Yağmurda Azat Ettik Gözyaşlarımızı

890 84 144
                                    

Epik Hight & Lee Hi - Can You Hear My Heart (Slowed) 🌼

♪ ♫ ♪


"Güzelim?"

Yeni yeni doğmaya başlayan güneş ardında yükseldikçe, gözlerim önünde karanlıklaşan Hoseok'a baktım buğulu gözlerimi kırpıştırarak.

Işık mıydı onun aydınlığını alan, yoksa kilitli kapılar ardında yüzleştiğim şeyler mi karanlık bir adam yapıyordu onu gözümde?

Donakalmış haldeydim. Seslenişine hâlâ bir cevap veremeden öylece bakmaya devam ettiğimde, karanlıkta bile belli olan endişeli ifadesiyle yanıma geldi ve önümde dizleri üzerine çöktü.

"Beni duyabiliyor musun bebeğim? Yanındayım bak ben buradayım. Beni anlayabiliyor musun?"

Boğuk çıkan ve zor algılayabildiğim sesiyle dudaklarımı aralamaya çalıştım ama bir anda tonlarca ağırlık çöktü sanki çeneme. Ben içi boşalmış bakışlarla olan biteni karmaşık zihnimde algılamaya çalışırken temkinlice ellerini kaldırdı ve kulaklarımı kapatan ellerimi çekti yavaşça. Elleri yanaklarımı bulduğunda irkildim, ardı ardına iğneler batıyormuş gibi acıyan gözlerimi sıkıca kapattım.

"Yoongi sorun ne? Duyduğun bir şey mi korkuttu seni, kabus mu gördün yoksa? Geçti artık."

Hâlâ kulaklarımda çınlayan derin sesini bastırmayı denedim şefkatli ve rahatlatıcı sesiyle. Derin nefesler alarak toparlanmaya çalıştım. Yavaş yavaş gerçek hayatın sesleri yerine oturdu, kuşların hafif ötüşünü, rüzgarda birbirine çarpan yaprakların hışırtısını ve uzaklardan gelen birkaç araç sesini sonunda algılayabildim.

Gözlerimi yavaşça araladığımda güneş biraz daha yükselmiş, Hoseok'un kararan yüzü sonunda aydınlanmıştı.

"Lütfen bebeğim..." Dedi elleri buz kesen yanaklarımı okşarken. "Lütfen bir cevap ver bana ki iyi olduğunu bileyim. Suskunluğun korkutuyor beni."

"Korkma."

Sonunda tamamen kaybolduğunu sandığım sesim titrekçe dudaklarımdan çıkabildiğinde Hoseok gözlerini kapatarak rahat bir nefes verdi ve kolunu sırtıma sararak sarıldı bana. Burnunu saçlarıma gömüp kokumu içine çektiğini hissettiğimde gözlerim kapandı.

"Uyandım ve yatakta yanımda olmadığını fark ettim. Her yeri aradım ama bir türlü bulamadım seni. Gittiğini sandım."

Kapalı gözlerimi sıktım, daralan boğazımı zorlayarak yutkundum. Kollarını gevşetip eğilerek göz kapaklarımı okşadığında gözlerime bakmak istediğini anladım. Şaşkındı, endişeliydi ve ben duygularımı ifade edemiyordum. Anlamak istiyordu beni ve gözlerin duygulara ayna olduğunu çok iyi biliyordu.

Ben de tam bu yüzden açamıyordum gözlerimi. Öyle karmaşıktı ki duygularım, öyle kaybolmuştum ki onda ifade ettiğim anlamı bulmaya çalışırken gözlerimi açtığımda ona nasıl bakarım bilemiyordum bile.

Fakat kaçamazdım. Onun kaçmasını istemediğim için bu kadar uğraşmışken, şimdi de ben ondan uzaklaşamazdım.

Bu yüzden gözlerimi açtım ve tepkisini tahmin edemezken baktım yüzüne. Baktığım anda gevşek kaşları hafifçe çatıldı, elini yanağıma getirerek sıcaklığıyla titrek bir nefes almama sebep olurken endişeyle fısıldadı.

Bitter Sweet Symphony ♪ SopeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin