Bitter Sweet Symphony ♪ Sope

5 ♪ Işıklar söndü

Lady Gaga- I'll never love again🌼

♪ ♫ ♪

"5 ay az bir süre değil biliyorum. Emin ol oyun oynamak gibi bir amacım da yoktu. Sadece biraz soluklanmam gerek ve bu ara vermekle olacak bir şey değil. Seninle evlenmekten mutlu olacak biriyle görüşmelisin, İseul. Ben o adam değilim, kendimi henüz o evrede görmüyorum. Bu yüzden ilişkimiz devam etmese daha iyi olacak. Umarım anlayışla karşılarsın."

"Anlayış mı? Anlayış mı?! 2 yıldır her günümü seninle olmayı hayal ederek geçirdim ben be! Daha yeni başlamıştı her şey ve şimdi gidiyor musun? Evliliği falan bahane etme Jin, senin için yeterli gelmedim değil mi? Aklın hep diğer kızlarda kaldı değil mi?!"

"N-ne tabii ki hayır İseul ne saçmalıyorsun, yani ne diyorsun? Öyle bir şey yok ben sadece her şeyin çok hızlı gerçekleştiğini düşünüyorum. Arkadaşlarımla bile bir iki kez görüştün sadece konuyu bir anda evliliğe getireceğini ne bileyim?"

"Sus! İnanamıyorum sana Jin! Beni çok incittin. Duygularımla oynayıp bir paçavra gibi kenara attın beni! Nefret ediyorum senden! Ama ne var biliyor musun, ben bu ayrılmayı kabul etmiyorum bırakmayacağım götünü!"

"Ne ayrılmaması ya o kadar şey söyledim ama böyle olmayacaktı ki!"

"Hayır böyle olacak... Sen görürsün, takip ettireceğim seni! Başka bir kadına 2 metreden fazla yaklaştığını gördüğüm anda da herkese senden hamile olduğumu söyleyeceğim!"

"Ya ne diyorsun ya!"

Jin bir anda panik olup olduğu yerde tepinmeye başladı.

"Yoonji bir şey söyle şu mala bozdu her şeyi! İseul böyle söylemez değil mi? Yoongi sıçtı ağzıma ama o böyle yapmayacak değil mi Yoonji?!"

"Tamam kestik, kestik." Yoonji iki elini klaket gibi kapatıp oturduğu koltuktan kalktı.

"Evet Yoongi psikopat sapık sevgili canlandırması için sana çok teşekkür ederiz ama acaba İseul'ü biraz daha şey canlandırabilir misin bebeğim..." Elleriyle yanaklarımı tutarak tane tane konuştu. "...Daha az kafayı yemiş gibi?"

Ellerini yanaklarımdan çektiğinde uslu uslu onayladım.

"Tamam deneyeceğim. Ama Jin şu surat ifadesini takınmazsa, kabızmış gibi ıkınıp duruyor konuşurken."

"Kes sesini be! Senin içine hep şeytan kaçmış ben bir şey diyor muyum?"

"Tartışmayı kesin beyler. Yoongi bize yaşanabilecek ihtimallerden birini gösterdi sadece ,yani eğer İseul bir manyak olsaydı."
Yoonji telefonunu oflayarak kontrol eden Jin'in duymayacağı şekilde kulağıma eğildi. "Ki kızın manyak olduğu tek nokta manyak derecede kezban olması."

Hınkırarak güldüğümde Jin ne var dercesine bize döndü, Yoonji de yapay bir gülümsemeyle bir şey yok deyip yanımızdan ayrılarak koltuğuna geri oturdu.

"Hadi yerlerinize beyler, sinemada söz verilen film izlenmiş ama çay teklifi umut vermemek adına reddedilmiş. Kimsenin olmadığı bir yerde Jin kendini ifade etmek için içinden geçen şeyleri söylüyor..."

"Yani senin kağıda yazıp bütün gece ezberlettiğin şeyleri."

"Evet her neyse, kelime seçimi konusunda sana güvenmiyorum kabız çocuk. Baştan alalım."

Bir saat boyunca Jin'in İseul'dan ayrılması sonucunda gelebilecek farklı tepkileri prova ettik. Bazı senaryolar benim bayılma taklidimle biterken bazıları da Jin'e saç baş girmemle bitmişti. Bir kere de role çok kaptırıp omzunu ısırdığım için Jin parmağını gözüme sokmuştu. Yoonji'nin kulağımızdan çekerek kavgayı ayırması da provaların sonu olmuştu.