💘
Dünyanın en aydınlık yeri bile sen yokken karanlık Argia...
Gözlerimden akan yaşlar yıllardır hiç ağlamamışım gibi ardı arkası kesilmeden akıyordu. Karina ve diğerleri gelip beni durdurmuş , odama götürmüştü. Elim kolum bağlı burada öylece oturmak istemiyordum.
"Yalvarırım bırak da gideyim."
"Abi olmaz dedim."
Ağlamayı kesitiğimde diğerlerinin yanına inmiştik.
Boş olan yere oturduğumda Minho "Ulaşabildin mi?" demişti.
Gözlerim tekrar dolar gibi olduğunda başımı olumsuz anlamda salladım.
"Hayır. Zihni kapalı."
Her saniye binlerce kez deniyordum ama cevap vermiyordu. Ona bir şey olmuş olmasından deli gibi korkuyordum. Gerçekten burada elim kolum bağlı oturamazdım.
"Ya bir plan yaparsınız ya da giderim."
Karina bir şey söyleyecekmiş gibi ağzını açtığında konuşmayıp geri kapatmıştı.
"Çok güçlüler lanet olası tılsım onlardayken gidemeyiz ."
"Tılsımı engelleyecek bir şey yok mu?"
Sorduğu soruyla herkes Karina'ya bakmış ardından birbirlerine bakmaya başlamışlardı. Birinden cevap bekliyorduk sadece. Umut vaadedici bir cevap. Tek kelime.
'Var' demesi yeterliydi birinin. Ama kimse diyemedi.
Ayağa kalktığımda Karina hemen koluma yapışmıştı.
"Odama çıkıyorum. Mantıksız bir şey yapmam zaten. "
Karina'nın endişeli bakışları yüzümü turlamış ardından anlayışla başını sallayıp kolumu bırakmıştı.
Merdivenleri ağır ağır çıkarken düşünme yetimi yitirdiğimi hissediyordum. Kapıyı arkamdan kapattıktan sonra kendimi yatağa bıraktım.
Elim yavaşça bileğimi sararken sahip olamadığımız binlerce anı zihnime hücum etti. Gözlerimi kapattım. Açtığımdaysa şimdiki halimizde yeşilliklerin arasında onunla buldum kendimi. Başımı yasladığım yastık gitmiş yerine onun dizleri gelmişti. Bir eliyle saçlarımı okşarken diğer eliyle de yerden destek alıyordu. Duru güzelliğini izledim bir süre. Gücümü sonuna kadar zorlayarak dokunuşlarının gerçekliğini hissettirdim kendime.
Kendimizi kandırmak , yalan söylemek diye tam olarak buna diyorduk değil mi?
Ama öyle olsa bile ; onun yalan hali bile güzeldi.
Gözümden aşağı süzülen yaş yanağımı gıdıklarken gerçek olmayan benliğinin yüzü solmuş , uzun ince parmakları akan gözyaşımı silmişti usulca.
Oysa ben o hoş gıdıklanma hissini hala hissediyordum.
Gözlerimi tekrar kapattım. Bunun bu kadar acıtacağını tahmin etmemiştim.
Önce dokunuşları sonra başımı yasladığım dizleri yok oldu . Onu yeni bulmuşken kaybedemezdim.
Ben sonsuza kadar kendimi kandıramam Aster . Seni kurtaracağım.
💘
Yine sizi yarıyolda bırakmaktan korksam da atıyorum. Yorumlarınız benim için çok değerli
Yeni yıl hediyesi hehe <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pink Ribbon | Hyunlix
FanfictionKim bilir belki de tüm o hikayeleri anlatanlar yanılıyordu . Belki de anlatılanlar hiç gercekleşmemişti -tamamlandı