BÖLÜM 10: A İ L E M

62 12 0
                                    




~Kerem~


Yağmur yağıyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




Yağmur yağıyordu. Tıpkı abimin ölüm haberini aldığım gün olduğu gibi gökyüzü, yeryüzünü sanki temizlemeye çalışıyordu. Derin bir sessizlik vardı, ölüm sessizliği. Ama bolca da uğultu. Kulağımda hep yankılanan bir ses vardı, bir de yüreğimde huzuru. 'Oğlum' diyordu bir adam bana, 'Bundan sonra beni annen olarak gör, sev' diyen bir anne, her seferinde gözlerimin içine bakıp da bana müthiş bir güven duyduğunu belli eden bir kadın vardı. Benden bu temiz, iyi yürekli aileyi dağıtmamı istemişlerdi.

Bu yola çıktığımda babamın yerine geçip bu düzeni değiştireceğime yemin etmiştim. İstanbul'da her gün bir başka bela gelip buluyordu beni, silah çeken de oluyordu tehditler savuran da. İstanbul Serserisi diye seslendikleri adamın, şehre hak hukuk, adalet, merhamet ve iyilik getireceğini herkese göstermek istemiştim. Komiserin peşine takıldım, her şeyi geride bırakıp İzmir'de yeni bir hayat kurmaya çalıştım. Ama yine de rahat vermediler bana. Anladım ki benim yolum bu, babam çizdi bu yolu. Nereye gidersem gideyim, ne kadar hızlı koşarsam koşayım bu leke üzerimden hiç silinmeyecek. Hayatım boyunca en sevdiklerimle, hep beni sevenlerle sınanacağım..

Şahin Komiserin üzerine bütün mermileri boşaltırken bu yaptığım yetmezmiş gibi bir de video çektim ve Ali'ye gönderdim. Cesedi bütün bir çuvala koyup bagaja koydum ve ormana gittim. Kimsenin olmadığı bir alanda, yağmur deli gibi yağarken derince bir çukur kazdım.


"Vay vay vay.. Kerem abimiz kazmış mezarı. Ulan helal olsun sana be." dedi Ali alkışlayarak yanıma gelirken. "Sen yapmasan bir başkası yapacaktı. Ama sen kendin altın intikamını, bunun ne kadar kıymetli olduğunu ileride anlayacaksın. Bize bir yanlış yapan cezasını çeker. Şahin de o itlerden biriydi, hak ettiğini buldu."

"Nasıl, beğendin mi?"

"Valla çok beğendim." dediğinde belimdeki silahı çıkardım.

"Geç, bir dene bakalım.. Geç birader, geç. Bir alalım boyunun ölçüsünü, bakalım sığıyor mu o çok bahsettiğin adamlığın, bunun içine?"

"Ne diyorsun lan sen?" o da silahını bana çekti.

"Adamlık diyorum.. Çok önemli ya senin gibi şerefsizler için. Sizi gidi insan bile olmayı beceremeyenler sizi.. Can almak için hayatınızı satarsınız siz. Masum birini ya da hiç fark etmez, size en ufak bir yamuğu bulunan herkesin cezasını ellerinizle kesersiniz. O belinizden ayırmadığınız silahlar olmadığında bir hiç olanlar da sizsiniz."

"Lan bak sıkacağım şimdi kafana! Aç şu çuvalı. Şahin mi değil mi kontrol edeceğim. Aç!"

"Sana bu emri kim verdi, bilmiyorum. Muhtemelen içeride de ötmeden geberip gideceksin. Sen dünyanın en tatlı ailesini paramparça etmek istedin. Sen benim sevdiğim kadını öldürmemi istedin. Onlar benim ailem lan.. Bak gözlerimin içine! Bak! Özgürlüğünün son dakikalarında gördüğün bu yüzü hiç unutma. Kerem Karağlı ismini de.. Daha çok duymaya devam edeceksiniz. Ama ben babama hiç benzemem."

NAZENİN | ZeyKer (2021) | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin