BÖLÜM 13: Bizi Unutma

50 7 0
                                    


Sabah erkenden açtım gözlerimi, nadiren erken kalktığım günlerden biri olmuştu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




Sabah erkenden açtım gözlerimi, nadiren erken kalktığım günlerden biri olmuştu. Kahvaltı bile yapmadan dışarı çıktım, Kerem'le buluşacağımız vakit henüz gelmediği için alışveriş merkezine gittim. Biraz atıştırıp sonrasında da alışveriş yaptım. Tekrar arabama binip Kerem'in yanına, yani nikah dairesine gitmek için yola çıktığımda bagajdan tuhaf sesler geldiğini fark ettim ama duramadım. Bir yandan da Eda'yı aradım birkaç kez, açmadı.. Nikah dairesinin önünde Kerem'i gördüğümde aşağı indim ve ilk işim bagajı açmak oldu. O an öyle acı bir manzarayla karşılaştım ki.. Bagajımda.. Çok kötüydü. Her yer kan içindeydi ve ben ilk kez ölü birini görüyordum.

Her yerde siren sesi duyuyordum ve asla kaçamıyordum. Kulaklarımı kapatsam da gerçeklere göz yumamıyordum. Yaşanmıştı tüm bu olanlar, bu acıya tanıklık etmiştim en yakından. Kabus değildi, gerçekliğin ta kendisiydi. Bir kaldırımın kenarında ellerimi ovuşturarak oturuyordum. Eda yanımda olmaya çalışırcasına sırtıma örttüğü battaniyeyi sık sık düzeltiyordu. Ben bu gördüklerimi nasıl unutacağımı düşünürken Kerem'in bir yanda hıçkıra hıçkıra ağlamasına dair de elimden hiçbir şey gelmiyordu.


"Rıza.. Kalk. Geldim lan işte, buradayım. Geç kaldım ama geldim. On dokuz yaşında ölür mü insan? Kalk. Yapma bunu. Sen bırakma. On dokuz lan.. Oğlum ben kiminle dertleşeceğim şimdi? Kimsem yok ki. Zeynep'i bir tek sana anlattım ben, şimdi kime anlatacağım? Kerem, kader arkadaşını koruyamadı derler. Kalk oğlum. Azıcık insanlığın varsa kalk, on dokuz yaşında öldü dedirtme kendine. Kalk.. Kalk!" diyerek yerleri yumruklamaya başladığında polisler etrafına toplandı, Eda tek bir hareketiyle herkesi uzaklaştırdı.

"Tamam.. Yeter. Yapma şunu. Yeter!" diyerek Kerem'in yakasından tutup ayağa kaldırdı Eda. "Zeynep'i iyice korkutuyorsun. Kendine gel. Zaten yeterince korktu kız, sakin ol."

"Arkadaşımdı o benim."

"Tamam. Hırpalama kendini daha fazla. Başın sağ olsun. Ama yapabileceğin bir şey yok. Bu yola girenin sonu bellidir. Rıza ile bitecek mi sanıyorsun? Bitmez. Hadi, Zeynep'i de al, uzaklaşın buradan. Dikkat çekiyorsun. Sen bu camia için önemli bir figürsün. Zaafını görürlerse biletini keserler."

"Rıza.. Rıza benim tek arkadaşımdı. Ben kurtaracaktım onu, çıkaracaktım bu pisliğin içinden. Çok gençti."

"Senin bir suçun yok. Suçlama kendini, sakın. Yapamazdın, yapabileceğin bir şey yoktu. Ne silahı sen tuttun ne de tetiği çeken sendin. Duydun mu beni? Daha fazla burada görüntü verme el aleme, gözleri senin üzerindedir. Uzaklaş.. Hemen. Burası bende."


**


O sabah yine erkenden kalkıp pencereye koştum ama karşı evde en ufak bir yaşam belirtisi yoktu. Bir perde kımıldasa öyle büyük bir umut doğacaktı ki içime, gülümsemek için bir sebebim olacaktı. Aslında eskiden gülmek için sebep aramazdım ben. Bir çiçeğin rüzgarda dans edişi bile tatlı gelirdi, gülümsetirdi beni. Gökyüzündeki bulutları hep bir şeye benzetir kendi kendime eğlenirdim. Babam gelinceye kadar gülmediğim, mutlu olmadığım an sayısı çok çok azdı. Ama babamın hayatıma yeniden girmesiyle beraber devran tersine dönmüştü. Ondan sonra karşılaştığım herkesin söylediği tek bir şey vardı; hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı..

NAZENİN | ZeyKer (2021) | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin