7. BÖLÜM

789 65 26
                                    

Lan Wangji'nin şok edici itirafının üzerinden saatler geçmişti. Ara sıra Wei Wuxian kendi gibi davranmaya çalışarak bir şeyler konuşmak, en azından sus pus durmalarını engellemek istemişti ama başarısızlık oldukça çabuktu. Anlaşılan Wei Wuxian Lan Wangji'ye bir cevap vermeden tam olarak normal davranmayacaklardı.

Aslında Wei Wuxian kendi içinde ne cevap vereceğini zaten biliyordu. Düşünmek için istediği bir kaç gün Lan Wangji'nin söylediklerini sindirebilmek ve ona düzgünce açılmanın bir yolunu bulmak içindi.

(Sonuçta bu bir Wangxian kurgusu. Wei Ying'in hayır deme ihtimali var mı?
Tabi ki hayır.😁)

Zorlama ya da sahte görünmesini istemiyordu. Lan Wangji koşulsuz dürüstlüğüyle bilinirdi. Söylediği şey ne kadar şaşırtıcı ya da imkansızmış gibi görünen bir şey olsa da onu tanıyan herkes ona her zaman inanırdı. Çünkü o ya doğruyu söyler ya da susardı. Ama Wei Wuxian öyle değildi. Her daim yalan söyleyebilme ihtimali vardı. Üstelik doğduğundan beri her zaman kızlarla çevrelenmiş ortamlarda olmuş, kızlara birer çiçekmiş gibi nazik davranmıştı. Bunu pek çok kez Lan Wangji'nin önünde de yapmıştı. Wei Wuxian'ı en çok da bu ihtimal korkutuyordu. O lan Wangji'ye inanmıştı. Peki ya o ona inanmazsa..?

Lan Wangji gibi insanlar kişiliklerine göre bu kadar farklı bir şey istediklerinde genelde kendilerini reddedilmeye hazır bekletirlerdi. Bu bir savunma duvarı gibiydi onlar için. Kabul edilmek onlar için daha şaşırtıcı olurdu her zaman. Wei Wuxian işte tam da bu savunma duvarı yüzünden yirmi yıldır asla Lan Wangji'ye açılmayı göze alamamıştı. Ya reddedilseydi... Ya Lan Wangji ondan tamamen uzaklaşsaydı... Bu ihtimalleri göze almaktansa aşkını kalbinin en derinlerinde, altın bir kafeste tutmuştu. Ona çok iyi bakmış ama özgür bırakmamıştı. Tamamen kaybetmekten korktuğu için.

Ama şimdi Lan Wangji ona açılmıştı. Hemde tek nefeste. ' Böyle bir itiraf onun için zor olmuş olmalı.' diye düşündü Wei Wuxian. Buz dağı gibi görünen ve hissettiren biri için tüm buzlarını eriten kişiye hislerini açmak nasıl kolay olabilirdi ki? Sessiz sedasız geçirdikleri saatler boyunca Lan Wangji sadece bir kaç soru sormuştu. İlk soru ise Wei Ying'in aç olup olmadığıydı. Çünkü Wei Wuxian'ın midesinin guruldadığını duymuştu.

Wei Wuxian aç olduğunu saklayamamıştı. Gusu'ya daha yakınları ama o Yiling'de yemek yemek istemiş, Lan Wangji'de karşı çıkmamıştı. " Sen nasıl istersen." demişti Wei Wuxian'a. Sonra anlık bir hareketle Wei Wuxian'ın belini kavramış ve onu kendine çekmişti. Wei Wuxian ona 'Ne yapıyorsun?' der gibi baktığında kulaklarının yanmaya başladığını hissederek açıklamada bulundu, " Yiling'e yürümeye kalkarsak ne kadar süreceğinin farkındasın, değil mi? Bichen'le gideceğiz." Ve eklemeden edemedi. " Tabi senin içinde sorun yoksa?"

Son cümlesini soru sorar gibi kurduğunda Wei Wuxian ona nazik bir tebessümle baktı ve onun belindeki elini tutup daha da sıkılaştırdı. Ve cevap verdi, " Sorun yok."

Lan Wangji cevabını aldığında Wei Wuxian'ın küçük hareketiyle birlikte heyecandan çırpınan küçük kalbini sakinleştirmeye çalışarak, Wei Wuxian'ın nabzını duymamış olmasını diliyordu. Bilmediği şeyse Wei Ying'in nabzını hem duyduğu hem de hissettiğiydi. Bunu gözden kaçırması imkansızdı sonuçta. Damarlarında akan kan Wei Wuxian'a normal bir insandan altı, ve en iyi efsunculardan üç kat daha keskin duyular sağlıyordu. Tabi bunu ondan başka bilen yoktu ama kimse bilmiyor diye gerçek degişmezdi ya.

Lan Wangji'yle birlikte Yiling'e vardıklarında kimse Wei Wuxian'ı tanımamıştı. Tanıyan varsa bile kimse Lan Wangji'nin yanında olan ve ona her istediğini rahatça söyleyip, kimsenin yapamadığı kadar ona yakın duran birine sataşmaya cüret edemezdi. Sonunda Wei Ying bir handa durdu ve Lan Wangji'yi de peşinde sürükleyip içeri girdi. Kendisi için ne istediğini zaten biliyordu ama Lan Wangji bütün siparişleri vermeyi ona bırakmıştı. Peki Lan Wangji ne yemek isterdi? Sonunda kendisi için bol baharatlı neredeyse zehir gibi duran kırmızı tonlarında bir kaç yemek sipariş etti. Lan Wangji içinse neredeyse baharatsız, dışarıdan bakıldığında kıvamına göre süt ya da yoğurt gibi görünen beyaz renklerinde yemekler sipariş etti. Yemekler geldiğinde masa oldukça güzel görünüyordu. Sessizce yemelerini yemeye başladılar.

BULDUM SENİ/我找到你 /网线Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin