Lan Wangji kocasının karşısında gittikçe sağlam durmakta zorlanırken yine de kendini tutmaya çalışıyordu. Öte yandan artık buna gerek olmadığını bildiği halde neden bunu yaptığını kendisi bile bilmiyordu. Belki de Wei Wuxian'ın bunu istemeyeceğinden korkuyordu. Bu zor sağladığı durgun hâli ancak bir kaç dakika daha sabit kalabildi. Wei Wuxian yerinden kalkıp, gelip onun yanına oturduğunda ve adem elmasına dokunduğunda Lan Wangji kendini irkilip Wei Wuxian'a dönmekten alamadı. Bir an refleks olarak geri çekilmek istedi. Ama Wei Wuxian'ın ensesindeki diğer eli buna izin vermedi. Kaçamadığını gördüğünde Lan Wangji istemsizce sertçe yutkundu. Gözleri ister istemez kocasının dudaklarına kaydı. İnce ancak yumuşacık duran o dudaklar çok çekici görünüyordu. Ve bir anda Lan Wangji'nin adem elmasına bastırıldılar.
Lan Wangji kendini ucu ucuna tutuyordu. Eğer Wei Ying ona sırnaşmaya devam ederse ve kendisi kontrolü kaybederse eşinin canı yanabilirdi. Bunu istemiyordu. Wei Ying'in canını yakmaktansa kendi kalbini söker ellerine teslim ederdi daha iyi. Ama Wei Wuxian durmaya niyetli değil gibiydi. Lan Wangji'nin kulağına eğilip nefesini ona doğru üfleyerek yaramazca fısıldadı, " Lan Zhan... Bu gece bir şeyler yapmak ister misin? Bir kaç gün önce tamamlayamadığın bir şeyler mesela.?"
Lan Wangji'nin boğazı düğümlendi. Tabi ki isterdi, istiyordu. Tekrar yutkunup Wei Wuxian'a biraz daha bariz bir şekilde dönüp zar zor konuştu," Emin misin?"
Wei Wuxian aynı yaramaz tavrıyla tekrar fısıldadı. "Adımın Wei Ying olduğu kadar." Lan Wangji aslında onayı almıştı ama yine de yanlış bir şey yapmak istemiyordu. "Gerçekten istiyor musun?" diye sordu ürkek bir sesle kocasının gözlerinin içine bakarak. Wei Wuxian anında başını evet anlamında salladı. Aynı zamanda ekledi ," Kesinlikle." Sesinde en ufak bir tereddüt bile yoktu.
Lan Wangji artık onaydan çok emir almış gibiydi. Kocasının isteğini yerine getirme emri. Ama bu bir görev ise Lan Wangji hiç şüphesiz memnuniyetle kabul ederdi. Etti de. Olduğu yerden birden kalktı. Bir elini Wei Wuxian'ın dizlerinin altından geçirdi. Diğerini beline sardı. Onu odanın yatak odası olarak kullanılan kısmına taşıdı ve nazikçe yatağa bıraktı. İçinden pat diye Wei Wuxian'ın üstüne atlamak geldi ama o yine kendini tuttu ve ona, nazikçe parlak çelik grisi gözlerle kendisine bakan adama baktı. Yavaşça yatağa oturdu. Bir hareket yapmamak için kendini zorluyordu. Wei Wuxian bunu gördüğünde Lan Wangji'ye doğru yaklaşıp dudaklarına yumuşak, nazik bir öpücük bıraktı. "Kendini tutmama gerek yok Lan Zhan. Rahatl- Ah!" Wei Wuxian Lan Wangji'nin dudaklarına doğru fısıldamıştı ki lafını bitiremeden sonunda zafer kazandığını gösteren işareti almıştı. Lan Wangji sonunda kontrolünü kaybedip Wei Wuxian'ı birden yatağa tam anlamıyla devirip sırtının yatağın yüzeyine yayılmasını sağlamıştı.
Gözleri derin duyguları barındıran mükemmel bir yoğunluktaydı. Eğildi ve Wei Wuxian'ın dudaklarına kilitlendi.
Başta yumuşak başlayan öpücük bir kaç saniye içinde agresifleşip yoğunlaştı. Wei Wuxian dudaklarına baskı uygulayan Lan Wangji'nin dilini hissettiğinde ağzını memnuniyetle açtı ve kocasının onu daha çok hissetmesine izin verdi.Lan Wangji dudaklarını daha en baştan favorisi olan tatlı dudaklardan çekip Wei Wuxian'ın boynuna kaydırdı. Biraz öpüp biraz emerek omzuna doğru kaydı. O sırada bir eli Wei Wuxian'ın kuşağını çözmekle meşguldü. Elinden geldiğince çabuk çözdüğü kuşaktan sonra bir kaç kısa anda kocasının neredeyse bütün kıyafetlerinden kurtulmuştu. Wei Wuxian'ın üstünde sadece bir pantolon vardı ki ona da sıra gelecekti. Lan Wangji kocasının omzuna bir kaç ısırık izi bırakıp onun sert göğsüne doğru aradaki her noktayla güzelce ilgilenerek kaydı. Bir göğsünün ucunu ısırdığında Wei Wuxian Lan Wangji'nin adıyla inledi," Ah!mmh! Lan Zhan!!"
Lan Wangji artık o buz dağı gibi görünen ve bakışları kutuplardan daha çok üşüten adam değil gibiydi. Ama yine de o meşhur cevabını verdi. Tonu ve içerdiği duygu farklı olsa da, " Mn." dedi. Cevap tam olarak bir kelime bile olmasa da tınısındaki yoğunluk ve haz açıktı. Halbuki işin daha başındaydılar. Eh! Ne de olsa on yedi yıl kısa değildi. Ve Lan Wangji'nin aşkı da en az yirmi yıllıktı. Yani temelde şaşıracak bir şey yoktu.
Lan Wangji Wei Wuxian'la bu şekilde olmaktan şahane bir zevk alıyordu. Ama daha mükemmel pozisyonlar da vardı sonuçta. Sonunda Wei Wuxian'ın üst bedeniyle ilgilenmeyi neredeyse bitirmek üzereyken eli pantolona gitti. Onu da bir çırpıda çıkarttı ve Wei Ying'in erkekliğine doğru eğildi. Bu arada kendisi de sevgili kocası tarafından çırılçıplak bırakılmıştı. Ve hatta omuzlarında tırnak izleri vardı. Anlaşılan Wei Wuxian'la hakikaten güzel ilgilenmişti. Ve daha devam ediyordu. Daha ne yapmıştı ki?
Wei Wuxian'ın erkekliği çoktan büyük oranda sertleşmişti. Lan Wangji oranın etrafını yalamaya başladığında Wei Wuxian tekrar belirgin bir şekilde inledi. Daha da sertleşti. Wei Wuxian'ın vücudundaki bu değişime hem sebep hem de şahit olduğu için oldukça memnun olan Lan Wangji dudaklarını Wei Wuxian'ın sert organına dokundurdu. Sonra dudaklarını aralayıp organı ağzına aldı. Bütün bir organı ağzına alabilmek için başını boğazına doğru itti. Wei Wuxian ise zaten zevkten kıvranmaya başlamıştı bile. Ağzından anlamlı tek kelime çıkartamıyor, aldığı zevke sürekli inliyordu. Zevk alıyor olsa da daha fazlasına Lan Wangji gibi Wei Wuxian da açtı. Hemde bu açlık öyle büyüktü ki kendini elimden geldiği kadar Lan Wangji'nin ağzına itmekten kendini alamıyordu. Gerçi bunun için uğraştığı da söylenemezdi.
Lan Wangji sonunda kocasının tam bir birleşim için hazır olduğunu düşünerek elini Wei Wuxian'ın deliğine götürdü. Bir parmağını deliğe soktuğunda Wei Wuxian bir an bu yeni hisle titredi. Kuyruk sokumundan ensesine kadar tırmanan ürperti Wei Wuxian'ın tüylerini diken diken etti. Ama bir kaç saniye sonra gelecek ikinci parmaktan habersizdi. Lan Wangji ikinci parmağını da dahil ettiğinde Wei Wuxian yine de zayıf bir ürperti geçirdi. Lan Wangji iki parmağıyla Wei Wuxian'ın deliğine masaj yapıp orayı genişletirken Wei Wuxian aslında tam olarak başına gelecek şeyden bir haberdi.
Sonunda Lan Wangji kocasının hazır olduğunu düşündüğünde kendi erkekliğini Wei Wuxian'ın deliğinin girişine dayadı. Wei Wuxian girişinde hissettiği organla tam anlamıyla afallamıştı. Ama kocasına istediğini yapması için izin vermişti. Hem bu Wei Wuxian'ın ilkiydi. Tam olarak neyin nasıl yapıldığını o da bilmiyordu ki. Neden böyle olmasındı ki?
Lan Wangji Wei Wuxian'ın deliğinin içine bir kaç santim girdi. Ve durmak zorunda kalmıştı. Çünkü kocasının bu kez dudaklarından özgür bıraktığı inlemede acı vardı. Bu acıya alışması için bir kaç dakikada olsa zamana ihtiyacı vardı. Ancak henüz belki de bir dakika bile geçmemişti ki Wei Wuxian'ın baştan çıkarıcı sesi duyuldu, " Lan Zhan, devam et!"
Lan Wangji tekrar dizginlerini biraz gevşetip kendini biraz daha ilerletti. Şimdi neredeyse yarı yarıya içerde sayılabilirdi. Bir süre daha bekledikten sonra yavaşça tamamen Wei Wuxian'ın içine girdi. Kocasının erimiş çelik gibi görünen ve zevkle parlayan gözlerine bakıp ufak bir onay aldı. Sonra yavaş yavaş git gel yapmaya başladı. Aynı zamanda bir eliyle kocasının belini kavramış okşuyor, diğer eliyle de Wei Wuxian'ın erkekliğiyle oynuyordu. Sonunda ikisi de geleceklerini hissettiklerinde Lan Wangji delikten çıkmak yerine daha da hızlandı. Bir süre önce zaten acı minimuma inmişti. Zevk ise tavan yapmaya hazırdı. Ve gittikçe yaklaşıyordu. Lan Wangji birden hızlı bir hareketle Wei Wuxian'la yer değiştirdi ancak içinden çıkmamıştı. Bu pozisyonda Wei Wuxian tam anlamıyla Lan Wangji'nin kucağına oturuyordu. Ve pozisyondan kaynaklı olarak Lan Wangji bir kaç dakikadır aradığı o altın noktayı bir anda buldu. Oraya henüz bir bir vuruş yapmıştı ki birden istemeden de olsa Wei Wuxian'ın içine boşaldı. Ve hemen ardından Wei Wuxian Lan Wangji'nin üstüne boşaldı. İkisi de rahatlamıştı ve ancak yorgun değillerdi. " Bir tur daha?" dedi Wei Wuxian. " Ama bu kez yer değiştirelim." diye ekledi. Lan Wangji itiraz etmeyi bir an bile düşünmedi. O kocasıyla ilgilenmişti. Şimdi kendisi ilgilenilmek istiyordu haklı olarak.
Sonra ki bir kaç saat yer değiştirerek bir kaç tur daha birbirleriyle ilgilendiler. Sonunda neredeyse nefes alamayacak hale geldiklerinde Wei Wuxian Lan Wangji'nin bir kolunu kişisel yastığı olarak aldı ve Lan Wangji'nin çıplak göğsüne sarılıp kısa sürede uykuya daldı. Lan Wangji de yorgundu. Hatta hayatında şimdiye kadar hiç böyle yorulmamıştı. Ama tatlı bir yorgunluktu bu. İnsan daha da çok istiyordu. Ama maalesef yorgunluk ne kadar tatlı olursa olsun uzuvlar hareket ettirilemeyince bir önemi kalmıyordu. Şu an da tam öyleydi. Şimdi yılların hasretini giderdikten sonra kocasıyla - ruh eşiyle- rahat bir uyku çekme vaktiydi. İkisi de çok yorgundu. Biraz da olsa dinlenmeyi kesinlikle hakediyorlardı.