~ ŞİİR XL ~

52 23 18
                                    

AYNA

Bak mesela, şu şişe yarım ve şu kadeh kırık,
Boyası masaya dağılmış ve tadı ılık,
Bu geceyle aramda var bir kusur, bir tatsızlık,
Düşüncelerim ağır ağır kaynıyor, altındaki alev kısık.

Ne çare erebiliyor ne çözüm akla,
Ketum bağlamış gibi her sözü sakla,
Bakma, bana deliymişim gibi öyle bakma,
Asıl benim o karşındaki ayna.

Hadi bir şeyler yap ve beni şaşırt,
Kaşlarını çat ya da gözünü kırp ,
Vakit akıyor, geçen yıl kırk,
Sana diyorum, ne bu hâlin, ne bu kılık!

Nereden aldın, gözlerinde mor bir keder?
Kim değdi sana, yüzün derbeder?
Kötülük mü dokundu, avuçlarında ker?
Yüzün yıllanmış şarap dolu bir kiler.

Sana diyorum, duymuyor mu kulağın fısıltı?
Hareket et, ver bir işaret ya da kıpırtı,
Göğsünde kırmızı kalmış, kimden kalıntı?
Sen dur öyle, daha sürecek alnında yazan alıntı.

Neredesin, hangi evrende, yok mu şahit?
Hislerin nerede, onlara kim sahip?
Harcadın onları, birini sevip sevip,
Şimdi bana bakıyorsun, ruhun deliş deşik.

Kalk ayağa ve sakince odanı toparla,
Bahsettiğim odan değil, aklın budala!
Ayağa kalk, dik dur ve şu sözleri hatırla:
"Sen bir aptalsın, kendini kandırma."

Ne bu dağınıklık, ne bu odadaki koku?
Kaybetmişlik değiyor burnuma ve biraz da kuruntu,
Yalanları nasıl sıraladı, nereden aklına doldurdu?
Sen cesaret etmiştin, o neyden korktu?

Yaklaş, bir adım daha gel, çok yakınız,
Bana yakından bak, yok bir farkımız,
Gözler dalgın, kollar hâlsiz ve kafa akılsız,
Nasıl kandık ama, nasıl da aptalız?

Kelimelerim sert ve cümlelerim acıtır,
Ama durma, beklersen sırtında koca bir satır,
Silemezsin, çeksen de orada izi kalır,
Kaldır, o akılsız kalçanı yerden kaldır.

Bak gözlerime, ayna ben ve senim ben,
Dudakların susmasın, yaşam akmasın teninden,
Daha vakit var, sakın uzaklaşma kendinden,
Odanı topla, aklını topla, ayağa kalk yeniden.

ANLATAMADIKLARIM ( TAMAMLANDI )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin