Sırayla herkes evin kapısına dizilmişlerdi ve Chan'ın anahtarı bulmasını bekliyorlardı. Günün sonunda herkese bir ağırlık çökmüştü ve çok fazla ayakta durdukları için söylenmeye başladılar.
"Aaaa ayaklarımı hissetmiyorum." dedi Hyunjin.
"Hyung nereye koymuş olabilirsin hadiiiiiii." diye Jeongin de sızlandı.
"Arıyorum bir dakika bekleyin." dedi elleri titrerken, çantasındakileri sinirden yere atıyordu artık Chan.
"Arkadaşlar, bacaklarımı arıyoruz arıyoruz bulamıyoruz. Nerede bu bacak? Yorumlarda yazarsanız sevinirim. Aaa bacağım sen misin?" diyip Changbin'i gösterdi Hyunjin boyuna gönderme yaparak.
"Modumun yüksek olduğu bir zaman hatırlat ağzına ıslak peçete sokacağım." dedi sırıtarak Changbin.
"Yaratıcı ol birazcık Binnie'ciğim o Lee Minho hyunguma özel." diyip Minho'ya göz kırptı Hyunjin.
"Bir kesin sesinizi." diye bağırdığında Chan kimsede bir mimik oynamadı. Hepsi birbirine bakmaya başladı şaşırmış gözlerle, neden bir anda yükseldiğini anlamadılar. Felix iki üç adımda Chan'ın yanına geçti ve yüzüne bakmaya başladı. Chan'da nefes verip sonunda kafasını kaldırdığında elindeki çantayı aldı ve göz gezdirdi. İçi boştu ve ne varsa yerdeydi. Kafasını yarı çevirip üyelere baktı sonra geri Chan'a döndü ve bir adım attı. Önce montunun yanlarındaki ceplerine baktı, sonra fermuarını açıp iç cebini buldu. Anahtar oradaydı. Sessizce kapıyı açtı ve kenara geçip kalanların girmesini bekledi. Bunu yaparken Chan dahil hepsi Felix'e bakıyordu ve bu biraz şeydi, garip?
İlk Chan olmak üzere hepsi içeri girdiğinde en sona Felix kalmıştı ve eğilip yerdekileri kulaklık, tişört, su şişelerini vs toparlayıp o da içeri girdi. "Chan hyungun neyi var?" dedi Seungmin.
"Bir anda öyle diyince korktum." -In.
"Gerginken gerçekten korkutucu." -Han.
"Bilmiyorum, hadi odalara geçip üstünüzü değiştirin sizde." diyerek çantayı da alıp odaya ilerledi Felix. Chan, Changbin ve Felix aynı odada kalıyorlardı.
Aynı zamanda Minho, Seungmin, Hyunjin ve Han, In aynı odadalardı.
Odaya girdiğinde Chan'ı göremeyince "İlk o girdi duş almaya." dedi Changbin. Sadece kafasını salladı Felix.
"Channie hyung böyle zamanlarda çok cool olmuyor mu?" dedi Hyunjin. Diğer ikili aynı anda kafasını ona çevirdi ve dik dik bakmaya başladı.
"Hey hey hey, anlıyorum gerildik ama modunuz yerine gelsin. Üşüdüğü için gerilmiş olmalı." diye ekledi. Aslında kendininde keyfi pek yoktu ve garip hissediyordu ama bu onun için önemli değildi. Hwang Hyunjin'di çünkü o, üyeleri pozitife çekmek için ne olursa olsun böyle davranırdı.
Minho yatağına yatıp telefonunu eline aldı ve staylere mesaj attı.
**Hehe, özlediniz beni değil mi? Bugün çok aktif olamadığım için özlediniz hadi itiraf edin.**
Sırıttı ve ranzanın tavanına doğru baktı. Üstte Seungmin vardı ve tekli yatak da Hyunjin'e aitti. Elini kaldırıp ranzaya tıklattı. "Uyuyor musun?"
"Hayır. Gözlerim kapanıyor." dedi Seungmin ve bu yine Minho'nun sırıtmasına sebep oldu. "Kahve ister misin?" diye sordu Minho. Bir süre sessizlik oluştu. "Kafana kartopuyla hızlı mı vurdular bugün hyung?" dedi büyük bir ciddiyetle. "Imm, sanmıyorum. Sert vursalar hatırlarım." dedi Minho.
"İsterim."
"Hı?"
"Kahve diyorum isterim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
8 Eksi 1 Eşittir 0 / Chanlix
Fanfiction-Grubun lideri üyelerinden birine aşık olursa ve bu aşk karşılıklıysa, süreç nasıl ilerler? [23.09.2021- 23.03.2022] Bölümler düzenlenecektir. (Özel bölüm gelecek.) *** chanlix