"Bakın balıklara dalarsınız beni unutursunuz falan ingilizce bilmiyorum ben kaybetmeyin beni."
"Ben seni asla kaybetmem hyung." dedi koluna girip Han.
"Bence sen bizi kaybetme kaç kişiyiz yani Minho hyung." dedi Hyunjin yerdeki renkli okları incelerken. Her renk insanların gitmek istediği yeri işaret edip yol gösteriyordu. Örneğin şuanda mavi okları takip ediyorlardı yani yer altı akvaryumunun yerini.
"Uzun zamandır buraya gelmek istiyordum. Hatta Avustralya'ya ilk geldiğim gün buraya geliriz diyorduk." dedi Felix.
Oklardan gözlerini çekip Felix'e göz ucuyla baktıktan hemen sonra etrafı incelemeye başladı Hyunjin. "Diyorduk derken?" diye sordu yavaşça yürürken.
"Chan hyungada bahsetmiştim buradan, şimdi o hariç hepimiz buradayız." dedi gülerek. Sesindeki kırgınlığı yakalayabilmişti Hyunjin.
"Daha önce gelmemiş mi hiç?"
"Baya küçükken geldiğini söylemişti ama çok hatırlamıyormuş. Beş - altı yaşlarında falan."
"Girişi nerede buranın yürü yürü bitmiyor." diye söylendi Jeongin.
"En gencimiz en yaşlımızdan önce mi yoruluyor?" diyerek Jeongin'in yanına zıplayarak gitti Hyunjin. Kolunu boynuna sarıp saçlarını karıştırdı.
"Ya hayır ama ya." sinirle söylenmesine gülününce sahte bir şekilde somurttu küçük.
"Şunun tatlılığına bakar mısınız aaaaaaa çok sevimli!" diye bağırdı Hyunjin.
"Çok şükür etraf fazla kalabalık değil." dedi Jeongin.
"A a kalabalıksa ne olmuş utanıyor musun bizden?"
"Daha neler, herkese övünüyorum sizinle nasıl utanırım?"
"Oooo, yerim minicik ya!"
"Benim nerem minicik aranızda uzun olduğum hyunglar bile var." dedi Cbin'i kastederek.
"Benden uzun olabilirsin ama geniş omuzlu asla!" dedi hemen Cbin.
"Biliyorsun tabi vokal çocuğum, çok kas yaparsam sesimde değişiklikler olacak, atıyorsun iddiayı ortaya ohh."
"Bu da seninle kaderimiz sanırım In-ah." dedi Seungmin.
"Başka bir bedende olmak isteseydim seni seçerdim." dedi Hyunjin Seungmin'e.
"In'in bile daha geniş omuzları olabilir şuan onu mu seçiyorsun cidden?" dedi Lee Know.
"Beni seçmeliydin." dedi ardından Seungmin'e bakıp, elbette ciddi değildi sadece onu sinirlendirmek eğlencesine bulaşmak için böyle konuşuyordu. Beklentisinin aksine normalde kafasını çevirip dik dik bakacak olan Min, duymamış gibi gözünü yoldan çekmeden ilerlemeye devam edince bakışlarını üzerinden çekti.
"Ohh sonunda, bu yol bu kadar uzun muydu?" diyerek söylendi Felix. Kapıyı açtıklarında aşağı ve yukarı şeklinde ikiye ayrılan merdivenle karşılaştılar.
"İlk aşağı gitmek isteyeceğinize eminim." dedi sırıtarak. İndikleri gibi uzun, geniş sayılmayan, tavan aydınlatmalı bir koridor onları karşıladı.
"Karanlık olsa burası, gece gelmiş olsak üzerimize falan kilitleseler." diye senaryo uydurmaya başladı Han.
Sona yaklaştıklarında herkesin gözünde kalpler çıkıyor sayılırdı, üç tarafı- yer hariç yani- her yer camdandı ve her renk büyüklü küçüklü balıkları gördüler.
"Ohaaa, of çok güzeeeel!" dedi ağzını açıp olduğu yerde tepinerek Hyunjin. Sessiz kalsada en çok Seungmin'in dikkatini çekmişti bu yer, hepsinin fotoğrafını çekmek istiyordu ve elinden geldiği kadar çekmeye çalışacaktıda. Cama iyice yaklaşıp elini dokundurdu. Tam o sırada Hyunjin Seungmin'in bir fotoğrafını çekti gülerek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
8 Eksi 1 Eşittir 0 / Chanlix
Fanfiction-Grubun lideri üyelerinden birine aşık olursa ve bu aşk karşılıklıysa, süreç nasıl ilerler? [23.09.2021- 23.03.2022] Bölümler düzenlenecektir. (Özel bölüm gelecek.) *** chanlix