-24-

563 33 17
                                    

İki hafta olmuştu, iki hafta. Eve geleli iki hafta, Felix'e duygularını açmasının üzerinden geçen koskoca iki hafta. Bu iki haftada üç bilemediniz dört kere Chan gülerek de olsa Felix'e onu sevdiğini söylemişti.

Evet, sadece Chan söylemişti. Şimdi ise bilgisayarıyla bakışıyordu ama aklında olan tek şey o çilli çocuktu. 

Chan aptal biri değildi, Felix'in onu sevdiğini en azından etkilendiğini elbette biliyordu bakışlarından, sözlerinden ama nereden bilebilirdi ki sesli bir şekilde duymadığı için içine dert olacağı.

Aslında mesele sadece sesli duymak değildi, hissediyordu zaten Chan Felix tarafından bir şüphesi yoktu. Ama içinde bir yerlerde karşılık bekleyen küçük bir çocuk vardı. Hevesle *çok seviyorum seni yaa* diyip karşılığında *Aaa öyle mi ne güzel.* cevabını almak istemeyen bir çocuk.

Aralarında asla bir problem yoktu, tatlı tatlı atışmalar, Chan'ın Felix'in saçına minik öpücükler kondurması, birbirlerine yüzleri dönük şekilde uyumaya hazırlanırken Felix'in parmak kalp yapması, sonra Chan'ın kalbini ağrıyormuş gibi tutması ve daha bir sürü küçük ayrıntı...

Sevimlilerdi, fakat iki gecedir kafasının içindeki sesleri susturamadığından biraz bu durumu Lix'e yansıtmıştı Chan, farkında olduğundan daha çok hemde. Akşam üstü Felix ile değil onu beklemeden eve gelmişti mesela, hepsi içerideyken grupça sohbete katılmıştı ama pek ona baktığı söylenemezdi. Aynı şekilde yatarken de iyi geceler demiş aralarında başka bir konuşmaya yer vermemişti. 

Bugün öğleden sonra şirkete geçmesi yeterli olacakken zamanı beklememiş sabah çıkıp erkenden gitmişti, haliyle geç kalkan Felix günaydınını mesaj atarak iletmiş ama saatler sonra cevap almıştı.

Böyle davranması elinde olan bir şey değildi, daha önceden böyle düşüneceğini söyleseler muhtemelen gülüp geçerdi ama şuanda gülemiyordu. Titreşim sesiyle masadaki telefonuna uzandı. Mesajı görmesiyle derin bir nefes aldı.

-Bir şeyler yedin mi? Unutuyorsun sürekli...

+Yedim bebeğim beni merak etme/

+Yedim. Sen?

-Atıştırdım işte de

-Şey

-Müsait misin?

+Sana her zaman müsaitim/

+Evet bir şey mi oldu

-Yok hayır, geleyim mi diye soracaktım

-Konuşamadık doğru düzgün 

+Aslında Lix Binnie gelecek birazdan

+Çok vaktimiz olur mu emin değilim

-Çok vakte ihtiyacım yok Chan iki dakika seni görsem yeterli

+Gel 

Zaten çoktan uyku moduna geçmiş bilgisayarı kapattı yersiz bir sinirle. Changbin'in geleceği falan yoktu, ürettiği bahaneye mi daha çok sinirlendi yoksa Felix'de kırgınlık hissettiğine mi emin olamamakla beraber sandalyeden kalkıp kanepeye yerleşti. Durup dururken yalan söylemişti ve bu onluk bir hareket değildi, bir an önce içindeki bu aptal hissi atmak istiyordu ama ne diyeceksin ki Felix'e kendi kendine. Şey, sen bana beni neden sevdiğini söyleyemiyorsun? diyemezdi. Ama böyle davranmaya da devam edemezdi.

Çok geçmeden kapısını çaldı Felix. "Chan hyung?"

"Gelebilirsin Lix."

Yavaşça kapıyı aralayıp kapattı. "Selam."

8 Eksi 1 Eşittir 0 / ChanlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin