Olağandışı

21. Bölüm

🌼

"20 dakikaya yanınızdayım." deyip kapatmıştı. Bade bana sarılmayı bir türlü bırakmıyordu. Cansel ise telefonunda bir şeyler kurcalıyordu. Gülümsemesiyle beraber Bade'nin elini sırtımdan çektim ve Cansel'in yanına yaklaştım. Bade'de hemen sağımda bitmişti.

"Hayırdır ne işler çeviriyorsunuz Cansel Özyürek?" dedim gülümseyerek ve telefonuna bakmaya çalışarak.

"Hiç öyle telefona bakıyorum." dedi. Telefonun ekranını kapatmıştı ve cebine atmıştı.

"Seni güldüren ne gözlerin parlıyor bakıyorum?" dedi Bade hemen atılarak.

"Yok be ne parlaması öyle komik bir şey gördüm onadır." dedi. Daha fazla dudaklarını kıvırarak.

"Pek öyle durmuyor ama." dedim tek kaşımı kaldırıp gülümseyerek.

"Aa ne olacak ki başka?" dedi.

"Biz buraya gelmeden önce konuştuğun çocuk olmasın?" dedi Bade.

"Ya kızım seninde aklında bakla ıslanmıyor ha! Ne alaka hem?" dedi sitemli bir şekilde.

"Ne biliyim onunla konuşurken de böyle gülüyordun ondan olabilir mi acaba?" dedi.

"Ooo Cansel hayırmış bu iş valla." dedim kahkahayla.

Ardından kornaya basan amcamı gördüm ve arabaya doğru ilerledik. Arabaya gene aynı şekilde ben önde ikisi arkada olacak şekilde bindik.

"Eee nasıl geçti gününüz? Zeytin?" dedi önce aynadan arkaya sonra bana bakarak.

"Son kısım olmasaydı mükemmeldi bence." dedi Bade. Arkamı dönerek ona susmasını işaret ettim ama o "Ne?" demişti "e"yi uzatarak.

"Son kısım derken?" dedi Bade'ye aynadan bakarken. Daha sonra gözlerini tekrar bana çevirdi. "Gene ne yaptın da ortamı birbirine kattın?" dedi.

"Senin bu yeğenine doğrudan aşk-ı ilan geldi amcası." dedi Cansel.

"Gözlerim çıkacak size susmanızı işaret etmekten boşboğazsınız valla ha!" dedim. Ona bunu anlatmama gerek yoktu ve anlatmayı hiç düşünmüyordum.

"Kimden Ateş'ten mi?" dedi şaşkınlıkla. Bir şey demediğimi "evet "olarak algılamış olsa gerek "Oha" dedi.

"Sanki bilmiyoruz neden etrafımda olduğunu ya! Ben anlayınca B planına geçti anlasanıza!" dedim sinirle kafamı camdan dışarıya çevirerek.

"Öperken öyle görünmüyordu ama?" deyince Cansel frene asıldı ve köşeye geçip "Seni öptü mü? Ne?" demişti.

"Cansel'ciğim şimdi seni aşağıya atmamam için bir neden söyle tatlım. Yoksa aşağıya atacağım seni! Tamam boşboğazsında bu kadarını beklemiyordum." dedim arkama dönerek.

"Arkadaşın hatta kardeşin olmam?" dedi.

"Yanlış cevap benim bu kadar boşboğaz bir arkadaşım olamaz bebeğim seni aşağı alalım." dedim.

"Konuyu çarpıtmayın öptü mü öpmedi mi?" dedi amcam.

"Öptü!" diye bağırdı ikiside.

"Ama sen kurtsan... Ve onun vampir olduğunu biliyorsak... Annenin yaptığını ihanet saydılarsa... Ateş'te bunun intikamı peşinde... Elimize koz geçmiş olacak!" dedi bana dönerek.

"Benim kurt olduğum ne malum? Ya vampirsem?" dedim. Evet elimize bir koz geçmişti ama bunun ne kozu olduğunu -yani ne işe yarayacağını- bilmiyordum.