Olağandışı

28 (ASIL KİTAP ŞİMDİ BAŞLIYOR)

🌼

Dün doğum günüydü ve aramıza mesafe koymamızın vakti gelmişti bunu zaten biliyordum. Amcamın sabahtan beri bağırarak sesini yormasına gerek yoktu ama işte sabahtan beri bana bağırarak sesini yoruyordu. Tamam belki haklıydı. Belki tamamen haklıydı. İstedim ve yaptım. Sonuçlarına o mu katlanacaktı? Hayır ben katlanacaktım.

Salondaydık. Amcamın evindeki salonda. Koyu renkli tek kişilik koltuğa oturan amcam karşımdaydı. Onun oturduğu koltuğun köşesine oturmuş Ayça Halam bile sinirlenmişti bana. Ayda Halam işe gitmişti ama onunda sinirli olduğunu biliyordum. Cansel ve Bade ile üçlü koltukta oturmuş üç suçlu gibi bakıyorduk etrafa.

"Gerçekten yapmış olamazsınız ya! Ben size ondan uzak durun dememiş miydim? Dememiş miydi-" Sözümün kesilmesini her ne kadar sevmesemde söz kesmeyi haklıysam bir o kadar seviyordum.

"Demedin."

"Sonuçta imada bulunmadım mı? Bulundum. Asel hem suçlu hem güçlü olma. Gerçekten şuan sinirim tepemde! Hadi benim yeğenim gerizekalı. Siz?" dedi ve gözlerini benden Bade ve Cansel'e çevirdi. "Siz Asel'in aklına nasıl uyuyorsunuz? Hayatınızı tehlikeye attığınızın farkında mısınız? Ya bir şey olsaydı. Ya size tuzak kurmuş olup sizi pusuya düşürmüş olsaydı?"

"Bir yapmaz o. İki yapmadı da. Geçmişte kaldı. Altı üstü bir doğum günü kutlamasıydı. Tamam haklısın. Haklı değilsin demiyorum ama yaptım artık bitti. Dün dünde kaldı ve hiçbirimize bir bok olmadı!" dedim gözlerini bana çevirirken.

"Senin bu umursamazlığından bıktım! Canın var lan ortada. Canın! Kendini düşünmüyorsun bu kızlarda mı düşünmüyorsun?"

"Yeter bana bağırma! O kızlar dediklerin benim kardeşlerim. Tabiki düşünüyorum. Ama altı üstü bir doğum günü kutlamasıydı." Sesimi bende yükseltmiştim.

"Hala altı üstü bir doğum günü kutlaması diyor ya." Alayla güldü. "Madem kardeşlerin canlarını tehlikeye atmayacaksın! Ne kendi canını ne onların canını tehlikeye atmayacaksın!" sesini daha fazla yükseltmişti.

"Tamam." dedim sesimi alçaltarak.

"Ne tamam ne?"

"Tamam."

"Sen babanı bulmak istiyor musun?" dedi sesinin dozunu düşürerek.

"Sence?"

"Bence hayır. İstemiyorsun." Şaşkın bakışlarımı onun üzerine dikmiştim. "Eğer isteseydin ona göre davranırdın. Böyle kafana göre davranmazdın."

"Ne saçmalıyorsun? İstiyorum tabiki! Ama annemide istiyorum."

"O zaman ona göre davranacaksın Asel. "

"Sen benden ne beklediğini açık açık söylesene ya. "

"Yerine göre davranmanı istiyorum artık. Mıymıy günlerin geride kaldı. 18 yaşına bastın. Çocuk gibi davranmanı kesmeni istiyorum." Alaylı gülümsememle ona baktım.

"Ben mi çocuk gibi davranıyorum?" Yerimden kalkıp ayağa dikilmiştim. Bade ve Cansel süt dökmüş kedi gibi bakıyorlardı.