7. Bölüm

208 18 3
                                    

Instagram: thegullbahar
Wattpad: Hanzade14533

Yazım veya mantık hatası varsa lütfen uyarınız...

Saygılar, sevgiler...

________

Mirzahan gelmemişti...

Aradan iki hafta geçmesine rağmen Mirzahan yoktu...

Herkes perişan olmuştu, başta Nenehatun tatbikî. O bu kadar abartmasa belki de her şey daha kontrollü gidecekti ama olmadı. Hiç bir şey kontrolde değildi.

Olan Gülbahara oluyordu. Nenehatun her şeyi Gülbahara bağlıyor, sürekli onu uğursuz olmakla suçluyordu. Bir de Nenehatun Mirzahanlarda kalmaya karar vermişti ki çilenin çekilmezliğini sormayın gitsin.

Bu iki hafta da Gülbahar evden kaçmaya çeşitli bahaneler arıyordu. Mesela Meryem'le beraber çeşmeden su almaya gidiyordu. Artık öğrenince tek gitmeye başlamıştı. Biraz kafa dinleyebiliyordu bu sayede...

Nenehatun hasta olduğunu iddia ediyor yatak döşek yatıyordu. Birde ziyaretçileri oluyordu ki konu her ziyaretçide aynı oluyordu. Gülbaharın uğursuzluğunu anlata anlata bitiremiyordu. Ona her türlü ithamda bulunmaktan çekinmiyordu...

Gülbaharın tek destekçisi komşu köyden Nenehatunun rahatsızlığına bakmak için gelen "Şifakadın" dedikleri şifacı bir teyzeydi.

Oda Nenehatunu dinlemiş, hastalığının adının "gülbahar" olduğunu söylemek istese de Nenehatun "Şimdi sen bana yalancı mı diyorsun? Utan be kadın utan!" diyerek kadını susturmuş ve tekrar başının ağrıdığından, belinin tutulduğundan bahsedip durunca kadıncağız sesini çıkaramamıştı...

İşte bu uydurma hastalıklar için illaki üç günde bir gelmeye mecbur ediliyordu...

Başta şikâyetçi olsa da sonradan severek gelmeye başlamıştı. Çünkü Gülbahara acımış, şu kadın için geliyorum ama kızcağız ondan da beter bir halde diye düşünerek Gülbahara yanaşmaya çalışmış, nihayet Gülbahar içini ona dökmeye başlamıştı. Şimdi şifakadının ona bir teklifi vardı.

"Kızım benim kimsem yok... Burada dursan ne fark eder ki. Beklediğin kişiyi benim yanımda bekle. Kafan rahat olur hem." Diye ısrar ediyor Gülbahar ise, her an Mirzahan gelebilir umuduyla ne olursa olsun evden ayrılmak istemiyordu...

Şifakadın durumu Hatice anaya söyledi sonunda.
Onun tarafından makul karşılanmıştı bu teklif.

"Kızım git kal birkaç gün. Değişiklik olur. Hoşuna giderse kalırsın. Yoksa evimiz sana her zaman açıktır." Dedi.

Meryem de "Git" diyordu. "Nenehatun rahat vermez sana git de kafanı dinle biraz."

Neticede Gülbahar yarı gönlü burada kalarak kabul etti gitmeyi.
Giderken aklında "Ya Mirzahan dönerde beni bulamazsa!" düşüncesi, hayalinde Mirzahanla geçirdikleri son gece ve gözlerinde yaş ile köyü terk etti...
___________

"Yaa!" dedi Gülbahar, şifakadının anlattıklarına...

Şifakadın anlatıyor, Gülbahar şaşırıyordu.

" Doğa ne güzel bir nimet bizim için kızım, ama bak kıymet bilen yok işte..." derin bir nefes verdi ve devam etti "bana da nenecağızım öğrettiydi rahmetli... Çok severdi insanlara yardım etmeyi, yaptığı karışımlarla insanları tedavi edince çok mutlu olurdu. Ben de onun mutluluğundan etkilenirdim hep onu izler takip ederdim. Böyle böyle öğrendik işte.

Gülbahar HatunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin