15. Bölüm

165 13 5
                                    


Instagram: thegullbahar
Wattpad: Hanzade14533

Yazım veya mantık hatası varsa lütfen uyarınız...

Saygılar, sevgiler...

İyi okumalar.... 🍂🌹
_____________

"Bizim toplanma yeri burasıdır mirza Alp." Dedi mavi gözlerinden cinlik fışkıran adam.
Hiç sevmemişti mirzahan bu adamı.

Hayır canım Gülbahar hatunun nişanlısı olduğu için değildi.

O bir Alp idi ve duygu ile işi ayırt edebilecekti. Nihayetinde bu zamana kadar hep bu sayede başarılı olmuştu.

Lacosun mavi göz takıntısından sonra bu üçüncü 'mavi göz' idi.

Ve bu işin direk içinde olması kuşku uyandırması için bir, o eve damat olması iki, basit bir işin bu kadar uzaması kısır döngü ile sürekli başa sarıp durması ise üçüncü nedendi.

Kafa sallayarak tasdik etti adamı. Etrafta az malzemeler ile ufak bir gecekonduydu burası. Bir masa üzeri kağıt ve mürekkep doluydu. Bir köşede bir kaç mutfak malzemesi ve minderler vardı.
Masaya doğru ilerledi ve kağıtta el yazması Arap harflerinin kıvrımlarında dolaştırdı gözlerini.
"Günlük raporlar." Dedi Kadir Alp.
Bir duraksama yaşadı mirzahan. Eğildiği kağıtlardan kalkmadan sadece kafasını çevirerek tek kaşını kaldırmıştı.
"Burada bir tomar kağıt vardır Kadir alp, kaç gündür uğraşırsınız?"

"Neredeyse bir ay olacak ağam." Dedi umutsuzlukla.

Sessizce önüne dönüp raporları okumaya devam etti mirzahan. Anlaşılan bu gece de uyku yoktu...

Toplantı evinde bir kaç istişareden sonra Rıfat ağa hariç diğerleri gitmişti mirzahanın yanından.
Mirzahana yardımcı ve işi öğretme amacıyla kalmıştı yanında.

___________

Beklediği haber o gece gelmişti mirzahana. Harun bey hancı jakobun güvenlirliğini test etmişti. Şimdi ise bu işe son noktayı koyacak hamle için güzel bir plan gerekiyordu.

Sonbaharın iyice kendisini belli eden yüzüyle İstanbul ayrı bir kasvetteydi sanki bu gün. Bir yandan içini titreten soğuk bir yandan ise Boğazın hırçın dalgaları mirzahanın keskin düşüncelerini bölecek kuvvette değildi.
Sabaha karşı yapacaklarını netleştirmiş bir şekilde kalktı nemli çimenlerin üzerinden.

İlk durak Üsküdar'daki konaktı. Lakin Ahmed ağadan alması gereken bilgiler vardı.

Beyaz konağın oymalı bahçe kapısı tıklandı sertçe. İçeriden bir kaç koşuşturma ve nihayet kapı açıldı.
"Buyursunlar Efendim. Hoşgeldiniz." Dedi kısa boylu emektar hizmetli. Başını salladı mirzahan "Hoşbuldum." Dedi kısaca.
Nedensiz bir sıkıntı çökmüştü içine mirzahanın. Kafasında herşey net ama bir o kadar karışıktı. Olacaklar belliydi ama olmaması gereken şeyler olacak gibiydi.
Bu his... yormuştu epeydir.

'Hayırlısıyla sağ Salim bitirelim görevimizi' diye düşündü içinden. Karışıklıkları kenara atıp besmele çekip girdi konağa.

Gülbahar HatunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin