17. Bölüm

128 8 11
                                    

 
Instagram: thegullbahar
Wattpad: Hanzade14533

Yazım veya mantık hatası varsa lütfen uyarınız...

Saygılar, sevgiler...

İyi okumalar.... 🍂🌹
_____________

Nasipten öte köy yoktu ya. Aynen öyle işte. İstersen kendini harap et. Olmayacaksa olmuyor. Olacaksa da hiç bişey yapmadan oluveriyor. Değişik bişeydi bu nasip işi. Vesselam...

Mirzahan'ı iki saatlik uykusundan sabah ezanının o huzurlu sesi uyandırmıştı. Ne içten, ne aşkla okuyordu müezzin efendi. Oturdu, ezan bitene kadar huzurla dinledi. Müslüman olduğuna şükür etti. Sonra Osmanlı gibi yüce bir devlet için ömrünü verdiği için şükür etti.

Şükür edecek ne çok şey vardı. Anlayana...

Abdestini alıp namazını eda etti. İdris beyle istişare ve plan yapıp Hancının evinin yolunu tuttu. Gün aymadan hancının hanımını İstanbul'dan uzaklaştırması gerekiyordu.

Harun beyin geniş çaplı planından ona düşen kısmı burasıydı. Masum ve hasta bir kadını Bursa'ya götürüp tedavi ettirecekti. Elbette İdris beyle kalıp lacos ve adamlarını hainlerin haddini bildirmek, kendi elleriyle Harun beye teslim etmek istese de, Harun bey "bu da görev, o da!." Diyerek ağzının payını vermişti.

Yaklaşık 20-30 dakika sonra hancının hanımını İdris bey'in gönderdiği arabaya yerleştirmiş kendisi de seyisin yanında yerini almıştı. Bursa'ya doğru yola koyulduklarında güneş ufuktan görünüyordu.

Arkalarından sessizce onları takip eden karaltıdan haberi yoktu Mirzahanın...

_________

Köyleri Bursa'nın girişindeydi. Güneş inmeye durmuş ikindi vakti girmek üzere iken arabanın yönünü köylerinin istikametine çevirdi Mirzahan.
Şifakadına gidiyordu ve onun panayır yerinde olduğunu hiç irtibatını kesmediği Mehmet'ten öğrenmişti.

Mehmet onun daima köyle irtibatta olmasını sağlayan ve göz kırpmadan  ölüme bile gelecek kadar seven bir dostuydu. Küçüklüğünden beri Mehmet'i korur kollar, Mehmet'te ona sadık bir yoldaş olurdu.

Arkalarından onları takip eden karaltı ise burdan sonra geri dönecekti. Zira hancı jakop hanımının güvenle Bursa yolundan ayrımına kadar takip etmesinin yeterli olduğunu söylemişti.
Şimdi gidecek emaneti teslim ettiğini söyleyecek parasını alacak ve bu olayı unutacaktı.

_________

Panayır yerine vardıklarında doğruca Şifakadının çadırına sürdü arabayı.

Müsade isteyip girmek istediğine içeriden ses gelmeyince yarış yerinde Gülbahar hatunun at yarışmasını izlediğini hatırladı.
Arabanın seyisi ile kadıncağızı içeriye minderin üzerine taşıdılar.

Kalbinde sabahtan beri görev sorumluluğu ile azalan o heyecan tekrar parladı.
Gülbahar hatunu görecekti.

Gülbahar hatun yarışmayı kazanacaktı. Kazanmalıydı.
Kazanıp şelalelerin oraya atıyla gelmesini istemişti.

Görmek istemişti.

Ah! Hayır tabi ki gelişmelerden haber edecekti.

Babası onun Mirzahanın köyünde olduğunu bilmiyordu ama bu akşam Harun bey İdris bey hazırladıkları geniş çaplı akşam yemeği düzenlemesinde olaylar netliğe kavuşacaktı.

Yani öyle düşünüyorlardı...

Daldığı düşüncesinden Mehmet ve Şifakadının telaşlı halleriyle çadıra girmesiyle kendine geldi.
"Ooo, Mirza ağam gelmiişşş!" Diye heyecanla bağırmasına karşın Mirzahan Mehmet'i susturdu. Kimse geldiğini bilmeden Gülbahar hatunla görüşmesi gerekiyordu.

Peki Gülbahar hatun Kazanmış mıydı?

Kadını Şifakadına bırakıp, Mehmet'i esir aldı Mirzahan.
"N'oldu?" Diye sordu aceleyle.
"Ne n'olu ağam?" Diye anlamamazlıktan geldi Mehmet.

Öyle ya, hayatı boyunca âşık haliyle dalga geçen Mirzahan âşık olmuştu. İntikam vaktiydi.

Mirzahan onun ağzına sakız olmaya niyeti yoktu. Anlamazlıktan geldi ve açıkladı.

"Gülbahar hatun at yarışını kazandı mı Mehmet?"

Önemsiz bişey gibi Mehmet "haaa o konu diyorsun sen ya... En son yarışma yerinde yıldızla mutluluk sarılmalarını yapıyorlardı."

"Yıldız kim?"

Sert çıkışına Mehmet'ten umursamaz cevapı gecikmedi. Kaşlarını kaldırıp "Beyaz..."
'eee' dermişcesine baktı Mirzahan. "Asil.."

Mirzahanın da kaşları kalktı "uzatma Mehmet!"

"Gülbahar Hatunun At'ının adı ağam ne olacak." Diyerek güldü Mehmet. Ve devam etti. "Şimdi şelalenin oraya varmış seni bekliyordur..."

Mirzahan bir kaç saniye durdu olayı idrak etmek istercesine sonrasında atına atlaması ve şelaleye doğru giderken Mehmet'in "Ağam leş gibi k.." demesini duymadan bağırdı gerisinde ki Mehmet'e "Anama söyle geldiğimi."

_____🌹🍂

Instagram: thegullbaharWattpad: Hanzade14533

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Instagram: thegullbahar
Wattpad: Hanzade14533

Nasıl gidiyor?

Mirzahan?

Gülbahar?

İstanbul?

Bursa?

Köy halkı nasıl karşılayacak acaba Mirzahanı?...

Yorum yapmayı ve beğenmeyi unutmayıınnnn.

Gülbahar HatunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin