13. Bölüm

148 15 4
                                    


Instagram: thegullbahar
Wattpad: Hanzade14533

Yazım veya mantık hatası varsa lütfen uyarınız...

Saygılar, sevgiler...

İyi okumalar.... 🍂🌹
_____________

Mirzahan ve adamın ticari anlamda anlaşmaları üzerine olan toplantı güzel geçmişti.

Çünkü mirzahan adamın her dediğini kabul etmişti. Şüphelenmesin diye zorluk çıkartmıştı biraz ama olsundu.

Mirzahan yüzündeki gülümsemeyle çıktı salondan.

Adamın dili iyi işliyordu ya insanlar ona kanmasın da ne yapsındı.

Yavaş yavaş merdivenleri inerken elleri şalvarının ceplerine koymuş, güzel biten bir toplantı havasını herkese gösteriyordu.

Sessizce bir kenara otururken hancı usulce sokuldu yanına. Gözlerindeki ifadeye bakılırsa toplantının iyi geçtiğini anlamış olmalıydı.

"İşiniz bereketli olsun beyim. Nasıl geçtiler toplantılarınız acaba?"

"İyi geçti hancı iyi." Dedi Mirzahan gülümseyerek. Ve ekledi. "Bana verebileceğin bir oda var mı?"

"Elbette beyim, tabi var. Nasıl isterseniz hem de." Dedi adam.

"O halde bana odamı göster hancı. Dinlenmek isterim."

Hancı Mirzahanın niyetini anlamıştı. O kadar parayı milletin için de çıkarıp verecek hali yoktu ya. Elbette gizli bir yerde vermek isteyecekti.

Mirzahanı peşine takıp odalara çıkan merdivene yöneldiler.

Hancı onu kendi kaldığı odaya getirmişti.

"Kapıyı sıkı kapat hancı." Dedi Mirzahan.

"Kapattım beyim."

"Şimdi hancı, sana sorular soracağım. Ve sen de bana verdiğin her cevaptan bir altın kazanacaksın." Dedi Mirzahan.

Bir yandan konuşuyor bir yandan da hancının üzerine doğru yürüyordu. Birkaç adım sonra duvara dayanacağını anlayınca durdu hancı.

"A...ama efendim. Böyle anlaşmamıştık."

"Anlaşma anlaşmadır hancı vereceğim altınlarını. Dedim ya benim sadakam seni zengin eder diye."

"D...dediniz beyim."

"Heh şöyle işte. Şimdi bu ikinci anlaşmaya da var mısın hancı?"

"Biliklerimi söylerim beyim."

"Aferin hancı akıllı adamsın. Yalan söylediğini anladığım an...!"

"Yok, yok beyim ben yalan söylemeyi hiç sevmem." Dedi hancı kendine cesaret vermek için uğraşıyor bir yandan da Mirzahanın kemerinde gezen elini takip ediyordu.

"Ama altın seversin dimi hancı?"

Gözleri parlamıştı adamın. "Severim beyim."

Kemerinden altın kesesini çıkarttı ve havada bir kez atıp tuttuktan sonra "Karını daha çok seversin dimi hancı?"

Adamın gözleri yuvasından çıkacak kadar pörtlemişti.

"Aman beyim aman... Sessiz olun gözünüzü seveyim. Ondan bahsetmeyin burada. Karımdan bahsetmeyin. Ne isterseniz vereyim ama ondan bahsetmemi istemeyin." Dedi hancı ağlamaklı sesiyle.

Gülbahar HatunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin