22

803 112 49
                                    


Dhazra arkasından gelen sesle pencerenin önünden çekildi ve odaya sessizce giren abisine döndü.

"Uyudu mu Rein?"

"Evet.." dedi Dhakear. "Mutluydu.. oğlum gülmeyeli uzun zaman olmuş gibi."

"O çok güçlü.." diyerek başını salladı Dhazra. "Uğraştıkları, kolay şeyler değil."

"Bugün.. Dha ile tanıştım" dedi Dhakear, iç çekerek. Hemen sonra o anları Dhazra'ya göndermişti. "Buna sevinecek zaman bile olmadı."

"Dha biraz bizim gibi.." dedi Dhazra. "Muhtemelen sevindiğini görmek istemezdi."

"Yine de o benim oğlum.." dedi Dhakear üzüntüyle. "Rein anlatırken bir başkaydı ama kendi gözümle görünce.. gerçekten niye böyle olmak zorundaydı ki? Onlar da ikiz prensler gibi iki ayrı bedende doğsalardı.."

"Buna üzülme şimdi de.." dedi Dhazra, ne yapacağını bilemeyip elini onun çöken omuzlarından birine atarak. "Önce ikisini de o izlerden kurtaralım sonra gerisini düşünürüz. Sen Dhakear'sın mutlaka bir yolunu bulursun."

İzlerden bahsedince altın rengi gözleri öfkeyle parlamaya başlayan Dhakear başını kaldırdı ve sert bir şekilde Dhazra'ya baktı.

"Dhazra.." diye konuştu, sert bakışlarının aksine yumuşak bir sesle. "Bana bir şey olursa.. Theo'ya ve sana güveniyorum. Ne olursa olsun çocuklarım sana emanet-"

"Sakın böyle konuşma!" diyerek bağırdı Dhazra, kızgınlıkla. "Daha yeni iyileştin ve şimdi de gitmekten bahsediyorsun! Asla olmayacak bu! Sen de oğlun da saçma şeyler konuşmayı bırakın! Yussereaq'ı da Ayana'yı da ben yok ederim.. aileme bir şey olmasına asla izin vermem!"

"Dhazra.." dedi Dhakear, hüzünlü bir şekilde gülümseyerek. "Bu senin savaşın değil-"

"İnsanlardan sana aptallık bulaştı galiba" dedi Dhazra, homurdanarak. "Benim senden ve o çocuktan başka ailem var mı? Nasıl benim savaşım olmaz?"

Dhakear uzanıp Dhazra'nın başını okşadığında Dhazra homurdanmasına ara verdi ve şaşkınlıkla ona baktı.

"Ben hepinizi koruyacağım.." diye fısıldadı Dhakear, kararlı gözlerle bakarak.

"Kendine çok yüklenme" dedi Dhazra da onun başına elini koyarak. İnsan bedenlerinin boyları neredeyse eşitti. "Sen yaşlandın artık. Biraz gençlere izin vermen lazım."

Dhakear başındaki elinden bastırınca Dhazra dizlerinin üstüne düştü.

"Kimmiş yaşlı? Hala senden güçlüyüm hah.."

Dhakear gülerek başından elini çektiğinde Dhazra da güldü ve ayağa kalktı.

"İnsan bedenini kullanmayı benden daha iyi bildiğin için benden güçlü olduğunu sanma" dedi Dhazra.

"Sen kendini bu bahaneyle kandırabilirsin" dedi Dhakear, kızıl saçlarını savurup yanından geçerken. Dhazra onun kibrine tekrar güldü. Biraz olsun üzerindeki kara bulutlardan kurtulmasına sevinmişti.

Dhazra, Dhakear ile sabaha kadar konuştu. Ne de olsa uykuya ihtiyaçları yoktu ve ikisinin diğer insanlar olmadan yalnız oldukları rahat bir zamandı. Konuşmaları çoğunlukla Ayana ve Yussereaq ile ne yapacakları hakkında olsa da arada sırada eski zamanlardan da bahsetmişlerdi. Sabah olduğunda Theo'nun da onlara katılmasıyla bazı şeyleri kararlaştırmışlardı.

Yanlarında kimseyi götürmeyeceklerdi çünkü üçü dışında geri kalan herkes onlara yük olacaktı. Theo buna itiraz etse de biraz düşününce ejderhalara hak vermişti.

DHAZRAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin