DHAZRA

14

Bu Rein'di.

Aradıkları çocuk burunlarının dibinde bitmişti.

"Bu çocuk gerçekten hiç yerinde durmuyor" dedi Dena sırıtarak. Büyücünün kalesinin yakınlarına gelmişlerdi ama çocukla burada karşılaşmayı kesinlikle beklemiyordu.

"Niye tek başına?" diye soran Dhazra, gözlerini çocuktan kısa bir süreliğine ayırarak etrafı taradı.

"Yanında biri var" diyen Dena ile tekrar çocuğa döndü Dhazra. "Ama.. ne oluyor be?"

Rein'in yanındaki dilenci kılıklı kişi çocuğun omuzlarından tutup onu şiddetle sarsmaya başlayınca yerinden fırlayan Dhazra'nın peşine takıldı. Kalabalığın içinden geçerlerken gördüğü diğer kişiyle Dhazra'ya fısıldadı.

"Başlığını indirme sakın, Cynan da burada."

Dhazra, Dena'nın ona dediği şeyin çok da umurunda olmadığını haykırmak istedi ama gözlerini abisinin oğlundan ayıramıyordu. Çocuğun yüzünde gördüğü korku ve iğrenme, yardım ister gibi etrafa bakışı.. onu sinirlendiriyordu.

Kimse ama hiç kimse onun ailesinden birini bu hale düşüremezdi. Bu kişi tanımadığı yeğeni bile olsa Dhazra ona dokunan herkesi parçalarına ayırırdı.

Onlara ulaşmasına birkaç adım kala çocuğun donup kaldığını gören Dhazra bir anda ona vurmak için elini kaldıran adamın arkasında belirivermişti. İnsan bedenine alıştıkça büyüyü kullanması daha da kolay oluyordu. Dhazra adamın kolunu yerinden koparmak ister gibi kavradığında şapkanın başından düşmediğinden de emin oldu. Tam da şimdi çocuğun karşısına çıkmak ona pek de iyi bir fikir gibi görünmemişti. Böyle korkmuş bir haldeyken daha ne olduğunu anlamadan Dhazra'dan kaçabilirdi. Dena'nın da dediği gibi ona amcası olduğunu söylemek için her şey uygun koşullarda olmalıydı.

"Cynan-"

Çocuk donuk halinden kurtulup gözleri parlayarak ona baktığında Dhazra adamla onun arasına girerek çocuğa yaklaştı. Ondan yayılan koku abisinin kokusunu andırırken bir anlığına abisinin bir yerden çıkıvereceğini sanarak afalladı. Sonra çocuğun abisinden ve tüm ejderhalardan yayılan o kokuya sahip olmadığını fark etti. Çocukta kan kokusu yoktu. Aksine onun yerine daha tatlı, tüm hislerini mayıştıran yaşam dolu güzel bir kokusu vardı.

"Ne oluyor be!?" diye bağırdı kolunu tuttuğu adam. "Ben onun amcasıyım, neden işime karışıyorsun?"

Dhazra adamın sözleriyle büyülendiği kokuyu bir kenara itti ve kaşlarını çattı. Öfkesi gittikçe artıyordu.

"Amcası mısın?" diye sordu buz gibi bir sesle.

Bu pis insan tam olarak neyden bahsediyordu?! Bu söylediği o kadar komikti ki Dhazra güldü.

"O benim amcam değil!" diye bağıran Rein'le gülmeyi bırakan Dhazra kendini güç bela tutuyordu. Çocuğun sesi korkmuş gibiydi ve Dhazra bundan hiç hoşlanmamıştı.

"Biliyorum" diyerek onu rahatlatmaya çalışırken sesinin ne kadar korkunç çıktığını oluşan sessizlikten sonra fark etmişti. Dena'nın sağ tarafında bir yerden ona el sallayıp ileriyi işaret ettiğini gördüğünde kalabalıktaki gürültünün azalmasından Cynan denen o çocuğun buraya geliyor olduğunu anlamıştı.

"Bırak be!" diye bağıran adamla Dhazra tutmaktan tiksindiği kolu iyice sıktı ve adamın üzerine doğru eğilerek fısıldadı.

"Buradan hemen gitmezsen seni yavaşça parçalarına ayırırken.. elimden kimse kurtaramaz. Anladıysan kaybol."