9

2.2K 234 41
                                    


"Yapacak mısın artık?!" diye bağırdı Dena.

Dhazra'nın öldürücü bakışlarını bu kadar uzaktan hissetse de kafasına takmadı. Aralarındaki mesafeden güvende olduğunu düşünüyordu. Gerçi birazdan Dhazra'nın yapacağı şeyi düşünürse ne kadar güvende olduğu tartışılabilirdi.

Dhazra seyrek seyrek ağaçların bulunduğu bu geniş düzlüğün ortasında durmuş ejderhaya dönüşmeyi bekliyordu. Ya da Dena onun dönüşmesini bekliyordu. Çünkü Dhazra uzun bir süredir olduğu yerde durmuş kıpırdamıyordu. Ejderhaya dönüşmeye niyeti yok gibiydi.

"Vazgeçtiysen yatakları serip yatalım!" diye bağırdı Dena tekrar. Ayakta beklemeye dayanamayıp oturmuştu ama şimdi oturarak da beklemeye dayanamıyordu. Gün boyunca yürüdüğü için yorgundu. Dhazra ile kıyaslandığında çok da güçlü bir bedeni yoktu.

"Kapa çeneni Dena!" diye bağırdı Dhazra açıklıktan. Dena ona sırıttı. Sonunda ondan bir cevap alabilmişti. Bazen ona kapa çeneni lafını öğrettiği için kendine sinir olsa da çoğu zaman Dhazra'nın bunu söyleyişi hoşuna gidiyordu.

Dena etrafındaki havanın birden değişmesiyle ürperdi ve öne doğru eğilerek sindi. Sanki hava soğumuş ve ağırlaşmıştı. Kesinlikle normal bir hava değildi.

Dhazra'nın etrafında giderek çoğalan ve altın tozu gibi görünen parıltıları görmeden önce bile söyleyebilirdi ki, bu şey büyüydü.

"Sonunda.." diye gergince fısıldadı Dena kendi kendine.

Ne düşündüğünden tam olarak emin değildi. Dhazra'nın abisi olan Dhakear'ı ejderha şeklinde gördüğünden bu olay onun için çok da büyük bir şok olmayacaktı. Ama bir yandan da bunun Dhazra olduğunu, günlerdir yanında insan şeklinde dolaşan biri olduğunu düşünüyordu. Onu ejderha olarak gördükten sonra bir daha ona eskisi gibi davranabilecek miydi? Değişik davranışlarına alışmış olsa da onu insan gibi görmekten, ona insan gibi davranmaktan kendini alıkoyamıyordu.

Ejderha şeklinde görmek neyi değiştirir ki.. diye düşündü kendi kendine kızarak. Dışı değişse de Dhazra yine aynı Dhazra olacaktı.

Dena saçma düşüncelere dalıp Dhazra'yı izlemeyi bıraktığından olan şeye hazırlıksız yakalanmıştı. Güçlü bir rüzgar ve tiz bir sesle geriye doğru savruldu. O daha dengesini sağlayamadan sallanan zeminle bir kez daha yuvarlandığında çarptığı ağaca şükretmişti. Böylece tutunabileceği ve arkasına saklanabileceği bir şeye sahip olmuştu. Dena sırtını ağaca dayayıp kendisini olduğu yere sabitlerken her şeyin yolunda gitmiş olmasını umuyordu. Yerin sallanma sebebinin Dhazra'nın ejderha bedeni olduğunu düşünmesi içini ürpertirken derin bir nefes aldı.

Bir miktar korktuğunu itiraf edebilirdi. Bu korkunun neyden kaynaklandığından ise emin değildi. Dhazra'nın ona zarar vermeyeceğini biliyordu bu yüzden korkunun kaynağı bu değildi. Onun gerçek halini görecek olmak.. tarif etmesi zordu ama onu öyle görünce bir şeylerin değişeceğinden korkuyor olabilirdi.

Dena yerin bir kere daha sarsılmasıyla arkasındaki ağaçtan çatırtılar duymuştu. Havanın eski haline döndüğünü fark ettiğinde Dena yan döndü ve dizlerinin üzerinde dururken Dhazra'nın olması gereken yere baktı. Bunu birden yapmasaydı hiç yapamayacakmış gibi hissediyordu. Bazen bazı şeyleri üzerinde düşünmeden yapmak daha iyiydi. Düşünceler işi daha çok karmaşıklaştırabiliyordu.

Dena gördüğü şeye hiçbir zaman hazırlıklı olamayacağını anında kabullendi.

Dhazra kızıl ejderin neredeyse iki katıydı. Başı göğe doğru uzanmıştı ve gözleri kapalıydı. Kanatlarını devasa bedenine sıkıca bastırarak heykel gibi kıpırdamadan dururken Dena istemsizce gördüğü şeyin gerçek olup olmadığını anlamak için gözlerini kırpıştırıp duruyordu.

DHAZRAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin