"Sesini beğenmediğini söylemiştin bir de değil mi? Biraz haksızlık etmiyor musun kendine?"
Kolunu masaya dayarken hayranlık içeren bakışları şarkısını dinlettiğimden beri üstümdeydi.
"Bilmem." dedim umursamazca. Şu an konuşmamız gereken oydu, ben değildim. Bu sebeple bacak bacak üstüne attım ve rahat bir tavırla koltuğa yayıldım. "Bırak şimdi sesimi, seni eğitmem gereken konular var."
Yerinde doğruldu ve beklentiyle beni izlemeye başladı, elimi masaya dayayıp refleksif olarak birkaç kere tırnaklarımla masaya vurdum.
"Şimdi, bilmen gereken ilk şey bu yola girdikten sonra geri dönmek isteyen ama arafta sıkışıp kalan birçok müzisyen olması gerçeği."
Beni hala dinlerken bir süre duraksadım. Derin bir nefes aldıktan sonra devam ettim. "Şöhret dışarıdan güzel gözükse de içine girince işler gerçekten kısıtlanıyor. Menajerine bağlı olarak şöhretin genişledikçe uyman gereken kurallar daha da katı bir hal alacak."
"Beni vaz mı geçirmeye çalışıyorsun?" Sesi sert değildi, nasıl bir sonuca ulaşacağımı merak etmişti sadece. Duraksadığım anda söze girmişti. "Hayır, buraya gelme nedeninin seni zor zamanlarda da ayakta tutacak kadar güçlü olup olmadığını merak ediyorum sadece."
"Buraya gelmemin iki nedeni var aslında."
İlk cümleden sonra kısa süreli olarak boşluğu izledi, elleriyle oynadıktan sonra başını bana çevirdi. "Müziği seviyorum, herkes sevdiği şeyi yaparak para kazanmalı bence. Sebeplerimden biri de buydu. "
Diğer sebep onu geren bir sebepti, düşündükçe modu düşüyordu. Merakla devam etmesini bekledim. Koltuğumda dik pozisyona gelmiştim. "Ailem biraz geri kafalıdır, onlar için tek geçerli meslek memurluktur. Köy yerinde büyüdüm, şehre geldiğimde çok büyük değildim. Köyde lise yoktu, beni halamın yanına, şehire yollamak zorunda kaldılar. Kendileri tarım ve hayvancılıkla uğraşmaya devam ettiler."
Derin bir nefes aldı, o günleri bizzat yaşıyor gibi anlatıyordu. Anlaşılan ailesi ona hiç ilgi göstermemişti.
"Üniversiteyi İstanbul'da kazanınca halamın yanından ayrılmak zorunda kaldım. Halam Sapanca taraflarında oturuyordu. Ailem de isteksiz olduklarından olsa gerek bulabileceğim en uygun kiralık evi bulmamı istediler. Yurt çıkmıyordu, ailem sandığımdan da varlıklıymış anlayacağın.
Sonra geldiğin evi buldum, hemen yerleştim. Şehirden ne kadar uzakta olduğunu umursamadım bile. Sen geldikten sonra tesadüfen ailemin arayacağı tuttu. Okulu bırakıp yanlarına gitmemi istediler. Babam artık elden ayaktan kesilmiş, annem de tek başına üstlenemiyormuş tarla işlerini. Kabul etmedim, kavga ettik. Okumak istediğimi söyledim, para yok dediler. Para bulurum dedim, başının çaresine bak dediler. Ve istediğim işi yapıp para kazanmak için buradayım işte."
"Yani ailenle tartışman seni fitilleyen şey oldu." dedim düşünceli sesimle. Kafasını salladı, ondan böyle bir hikaye beklemiyordum. Benim için son derece şaşırtıcı olmuştu. Para kazanıp okumaya devam mı etmek istiyordu? Ama şöhret nankördü, hemen kaybedebilirdin. Devamlılık sağlamak şarttı.
"Para kazanıp okumaya devam etmeyi mi düşünüyorsun?"
Bu soruyu soracağımı biliyormuş gibi gülümsedi ve kafasını olumlu anlamda salladı. "Açıktan okuyabilirim, ün risklidir. Cebimde bir mesleğimin daha olması şart. Hukuk da ilgili olduğum bir alandı zaten."
Dudaklarımı birbirine bastırıp kaşlarımı kaldırdım. Kendi tercihiydi, saygı duyardım. "Umarım zorluk çekmezsin."
"Umarım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MELODİ
Teen FictionBabası bir kayıt şirketi sahibi olan ve babasının izinden giderek şarkı yazarlığı ve yapımcılığı yapan Beste tesadüfen gizli bir yeteneği keşfeder. Bu kişi sesi ve müzik besteleme açısından onu oldukça etkileyen Kaya'dır. İkisini bir araya getiren b...