10. Bölüm

2.5K 101 17
                                    

Jungkook's pov:

Taehyung'la konuşmuş ve telefonu kapatmıştık. Tanrım hiç istemiyordum bensiz bir yerlere gitmesini. Şuan tehlike barındırıyordu her yer. Her an bir yerlerden birileri çıkıp bebeğime bir şey yapabilirdi. En çok bu korkutuyordu beni. Bebeğimin başına bir şey gelirse ben ölürdüm, yıkılırdım.

Telefonuma gelen bildirim sesiyle telefonumu açmıştım. Taehyung mesaj atmıştı.

♤♡◇♧

Lisa:
Babacığım bugün giydiklerimle bir fotoğraf paylaşacağım!

Bay JK:

Tamam Taehyung

♧◇♡♤

Bu, izin alma değilde haber verme cümlesiydi. İzin vermesemde o gönderiyi paylaşacağından adımın Jungkook olduğu kadar emindim. O yüzden kısa bir mesaj yazmıştım.

Bir süre sonra tekrar bildirim sesi yükselmişti. Hemen bildirime tıklamış ve fotoğrafa bakmıştım. Tanrım o başlı başına bir şaheserdi. Tekrar tekrar aşık olmak çok güzel hissettiriyordu.

Taehyung's pov:

Lisa Noona beni kucağına almış ve odadan çıkmıştık. Hemen çıkıp geri döneceğimiz için sadece ehliyetini ve ruhsatını almıştı. Daha sonra evden anahtarı alarak çıkmış ve arabaya gitmiştik. Beni, arabanın arka koltuğunda ki büyük bebek koltuğuna oturtmuş ve kemerlerimi bağlamıştı. Artık hiç bir şeye şaşırmıyordum. Her şey normal gelmeye başlamıştı.

Evi ilk defa dışarıdan görüyordum ve Tanrım... Bu ev çok büyük ve güzeldi. Şimdi bunu anlatamazdım çünkü hiç bir şeye dilim varmıyordu. En sonunda Lisa Noona'da şoför koltuğuna oturmuş, kemerini takmış ve arabayı çalıştırmıştı. Etrafa heyecanlı heyecanlı bakıyor, arada bir kıkırdıyordum. Lisa Noona'da ara sıra kıkırtılarıma eşlik ediyordu.

Lisa Noona'nın kız arkadaşını çok merak ediyordum. Acaba adı neydi? Nasıl görünüyordu? Ve bunlar gibi daha bir sürü soru kafamda yankılanıyordu. En sonunda durduğumuzda kafamı bulunduğumuz yeri anlayabilmek için etrafta gezdirmiştim. Bir siteydi ve çok ihtişamlı görünüyordu. Sanırım Lisa Noona iyi maaş alıyordu.

Bir kaç metre ilerideki bahçeli, uzun binanın kapısı açılmış ve bir kız çıkmıştı. Sanırım bu Lisa Noona'nın sevgilisiydi. Tanrım o çok güzeldi. İnce bacakları, ince beli, güzel vücudu ve uzun, sarı saçı, hafif makyajı ona çok yakışmıştı.

Arabanın kapısı açılmış ve ön koltuğa adını bilmediğim kız oturmuştu. "Selam! Ben Park Chae-young! Kısaca Rosé diyebilirsin!" Demişti büyük bir neşeyle. Bende gülümsemiş ve konuşmuştum. "Merhaba! Bende Kim Taehyung. Bana istediğin gibi seslenebilirsin!"

"Benden küçük duruyorsun. Kaç yaşındasın güzel çocuk?" Güzel çocuk mu..? Bu bana çok tanıdık gelmişti. İçim ısınmıştı bir anda. Anlam verememiştim bu sıcaklığa. Neden böyle hissetmiştim? Tanrım, hatırladım!

Küçükken ki arkadaşım... Bir saniye! Tanrım! Hayır! Bu... olamaz! O kişi Jungkook muydu..? "Taehyung!!" Lisa Noona'nın bağırmasıyla kendime gelmiştim. Ona dönmüş ve sorarcasına bir bakış atmıştım. "Daldın ve gözlerin doldu. İyi misin?" Gözlerimin dolduğunu o zaman fark etmiştim. Hemen gözümde ki yaşları geçirmek için elimi yüzüme götürmüştüm. Aynı anda da konuşuyordum. "Evet Noona, iyiyim. Gözüm daldığı için doldu gözlerim."

AGEPLAY > TAEKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin