Adreanne Riddle
"Dikkatini ver Orva.." dedi genç kızın babasının onu eğitmesi için özel olarak seçtiği ölümyiyen.
"Çalışıyorum profesör." Dedi Adreanne ve asasına tekrardan bu kez tüm kendine olan inancıyla yüklendi. "Avada Kedavra!"
Önündeki kanadı kırık kumrunun külleri yere düştü. Omuzlarının üstünden büyük bir yükün kalktığını anlaması çok sürmemişti Adreanne'in.
Sonunda aylardır uğraştığı laneti başarılı bir şekilde yapmış olmanın getirdiği gururu doyasıya yaşayabilirdi."Gayet iyi Adreanne..."
Aniden gelen sesle arkasını döndüğün de babasınıı gördü. Elleri arkasında büyük bir ciddiyetle kızını izliyordu."Lordum... Bir şey mi istemiştiniz?" Dedi eğilerek ve aynı onun gibi büyük bir ciddiyetle kız. Bu sırada ölümyiyen aralarından çekilmişti.
"Yürüyelim, seninle özel olarak konuşmak istediğim bir konu var."
Adreanne her zaman olduğu gibi itaake kafasını salladı ve asasını cebine sıkıştırıp yanında yürümeye başladı.
Voldemort Adreanne'in babasıydı, ancak Yüzüne bakmaya bile çekiniyordu. Çünkü kız böyle büyümüştü. Her zaman ondan korkarak, onun işlediği cinayetleri izleyerek, onun eziyet ettiği inların çığlıklarını dinleyerek...
Ondan korkmak için daha onlarca sebebi vardı hem de her biri oldukça geçerli sebeplerdi.Ancak o, ona karşı eğiliyor olmasınıı her zaman saygı olarak anlamıştı, çünkü Adreanne onun kızıydı ve kızının ondan bile korkmaya hakkı yoktu.
"Asalet soydan gelir Adreanne. Kanın asil değilse ruhunun asil olması zerre bir önem taşımaz ve sen Gaut kanını taşıyorsun, benim kanımı taşıyorsun."
Yani bir melezin kanını taşıyordu.
Ona sesli bir şekilde söylemek istedi Adreanne, onca insanı 'bulanık' diye ezerken kendide ezilsin istedi. Ancak yapmadı, yapamadı.Her zaman olduğu gibi.
"Biliyorum baba..." Dedi ve devam etti Adreanne. "Ben senin kızınım. Ben Adreanne Riddle'ım, ben lord Voldemort'un kızıyım ve ben asil olmak zorundayım."
Memnuniyetle kızına baktı.
Her ne olursa olsun onu memnun etmeyi seviyordu Adreanne, onun gözünde kusursuz gibi gözükmeyi de seviyordu.
"Bunları biliyor olduğunu Biliyorum Adreanne ve artık hazır olduğunu düşünüyorum.""Ne için?" Dedi kaşlarını çatarak. Yüzüne merak ile bakarken voldemort kızını daha fazla merakta bırakmadan adımlarını durdurup yüzüne baktı ve konuştu. "İlk görevin için."
"Lordum!" Dedi şaşkınlıkla karışık bir sevinçle kız.
Ona güveniyordu...
Güven böyle bir his miydi? Adreanne bunu bilmiyordu.
Bu yaşına kadar ona kimse güvenmemişti."Buna hazırsın artık Adreanne. Yıllardır gördüğün eğitim ve sahip olduğun güç ile kolay bir şekilde başarıya ulaşacağına eminim, Mon Orva..."
Yutkundu Adreanne ve kafasını sanki bir halüsinasyondaymış gibi salladı. "Bu akşam toplantı olacak orada görevini öğrenirsin, geç kalma."Kız itaatle kafasını yine salladığında Voldemort kızını orada öylece bırakıp gitmişti.
Üstelik Ardına bir kez daha bakmadan.
Yine yapmıştı, yine onu manipüle etmişti, o Adreanne'i asla övmezdi, o Adreanne'e asla iltifat etmezdi ve o asla öz kızını, kızı olarak sahiplenmezdi.Hoş Adreanne bunu biliyordu. Bilmemesi için ekstra bir çaba harcanmamıştı.
Beş yaşındaki bir kızın koridorun ortasında yatan cesetleri görmemesi için kimse uğraşmamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tabu - S.B
FanficEvrendeki en karanlık büyücüyü, Sonra da ona kan bağı olarak en yakın olan kişinin siz olduğunuzu hayal edin, sadece kısa bir an. Ardından size bir görev verdiğini, size hayatınızda bahçe sınırlarından çıkmadığınız evinizden ayrılıp bambaşka bir yer...