Tabu - S.B

•4• Yanlış Hamle

Sinirle kağıdı avcumda buruşturdum ve yere attım. Sirus nasıl odama girip zarfı almıştı bilmiyordum ancak şu an elinde çok büyük bir koz vardı ve bana karşı bunu kullanmaktan çekinmeyeceği de aşikârdı.
Ve bu noktadan sonra Olayları kendi lehime çevirmem oldukça zor duruyordu...

Sinirle odamdan çıktım ve ortak salonu gözlerimle taradım. Pekala Black sağlam bir kanıtın olup sağlam bir plan yapmış olabilirsin ancak karşında ben varken o plan biraz hafif kalacak.
Sana yemin ediyorum ki benimle uğraştığına pişman olacaksın, seni öyle bir dize getireceğim ki...

"Bella." Dedim deri koltukta Raven Rosier ile oturan Bellatrix'e.
"Gemma?" Dedi sabit tuttuğu sesiyle ve bana odaklandı.

"Bana yaptığın hatayı unutmamı istiyor musun?"
"Elbette! Ne istersen yaparım." Dedi sinsice gülümserken.

"O halde bu akşam saat on buçukta yanıma gel, oldukça eğleneceğiz..."
***

Saat onu elli geçeyi bulduğunda Gemma Bellatrix'e işaretini verdi.
Gemma eminsizlik ile yasak ormanın girişine ilerlerken içinden hala söyleniyordu. Ne vardı tani çenesini birazcık tutabilseydi? Şu an resmen kölelik yapıyordu ve bundan hiç memnun değildi.
Alışık olmadığı saçlarına karşı sürekli dokunma ihtiyacı hissediyor ve bu gerilmeye müsair olan vücudunu daha çok geriyordu.
"Ya şimdi ya hiç..." Dedi kendi kendine yasak ormana sadece bir kaç metrelik mesafesi kalmışken.
Lordun gözünden düşmek bu hatta isteyeceği en son şey bile değildi.

Bellatrix kalın pelerinini geçirdi üzerine ve kendisine bir hayalbozan tılsımı yapıp yasak ormana doğru süzülmeye başladı. Alışık olduğu bir durum olmamasına rağmen gösterdiği olgunluk takdire şayandı...
Eğer planladığı şeyi başarırsa hem lordun gözünde yükselecek hemde Black'i sorun olarak görmekten kurtulacaktı. Basit ve kolay gibi gözüküyordu. Hatta öyle duruyordu ki Black fazla açık verirse onu kendi emrine bile alabilirdi.
Sonuçta bu gece iki taraftan biri kaybetmeye mahkumdu...

"Sonunda geldin." Dedi Black alayla Gemma'ya.
"Kısa kes ve Ne istediğini söyle." Dedi Gemma ağaçların arasını kontrol ederken.

"Acalen ne Riddle..." Dedi son kelimesini fısıltılı olacak şekilde Sirius.

"Senden ve senin gibi kanıbozuklardan tiksiniyorum!" Dedi Gemma çenesine hakim olamayarak.
Çalıların arasında ki iki çift gözün bundan hoşnut olmayacağını biliyordu ancak ağzından kaçmıştı.

Kanıbozuk kelimesi Sirius'u öfkelendirirken Öfkelenmesi işlerine geliyordu.
"Burada zor durumda olan sensin ben olsam benimle düzgün konuşurdum." Dedi sirius dalga geçercesine.

Gemma sırıtmasını soldururken asasını avucunun içinde sertçe sıktı. Bellatrix'in ona öğrettiği sözleri zihninden geçirirken işe yaraması için içinden tanrıya dua ediyordu.

Sirius'un cebinde oluşan parlaklık Gemma'nın gülümsemesine neden olurken tekrar özgüven ile konuştu.
"Kısa kes Black. Ne istiyorsun?"

Sirius alayla gülümsedi ve karşısında ki kızın zihninden geçen şeyleri düşündü. O kadar da iyi tanımıyordu aslında onu, sadece evlerine toplantıya geldiklerinde görmüştü bir kaç kez. Onun dışında lordun kızı olduğunu ve onun kadar gaddar olduğunu biliyordu. Okula neden ve hangi amaçla geldiği konusunda ise bir fikri yoktu, lily ile arkadaş olmasının dolaylı yoldan planı olduğunu anlamıştı ancak hala Lily ile ne alakası olabileceğini bulamamıştı...

"Acalen ne Adreanne... Yoksa sıkıldın mı?" Dedi alayla Sirius ve kızın yüzüne sanki alay edermişcesine üfledi. Günler önce kızın yaptığı gibi alay ediyordu onunla...