Tabu - S.B

•2• Kan Haini

"Black." Dedi Lydia Parkinson.

"Hangi Black'ten bahsettiğini anlamıyorum Lydia." Dedi Adreanne kompartımanlardan birine otururken.

"Sirius Black. Kim olduğunu yüksek ihtimalle biliyor, o bizden biri değil bir kan haini ondan uzak dur."
Kızın kaşları ilgi ile havalanırken bunun işine yarayabilecek olduğunun farkındaydı.
Diadem için aradığı bilgi avucuna düşmüştü bile.

"İşime karışmayın. O ve ben ne yaptığımızı biliyoruz."

"Ama-"
Sert bakışlarıyla Lydia'nın sözünü kestiğinde başını eğmekle yetindi.
Adreanne'in aklında düşünceler dolanırken hogwarts'ta Black hainine nasıl ulaşabileceğimi düşünüyordu.

Onunla konuşması ve bir şekilde bağlantı kurması lazımdı.
Ancak eğer Black kan haini ilan edilip aydınlık tarafa geçtiyse ve ailesi yüzünden Adreanne'den haberdarsa onunla konuşmayı reddedecekti. Hatta yüksek ihtimalle onu ifşa etmek için her yola başvuracaktı ve Adreanne bunu biliyordu.

Zorundaymış gibi davranabilirdi, hiçbir şeyin onun isteğiyle olmadığına her şeyin 'mecbur' olduğu için olduğuna ikna etmeyi deneyebilirdi.
Belki de onunla düşman olur ve daha sonrada ona muhtaçmış gibi gösterirdi kendini...

"Duydunuz mu? Hala inanamıyorum!"
Kompartımanın kapısı büyük bir gürültü ile açıldığında içeriye Roderic Lestrange girdi.

"Neyi duyduk mu?" Diye cevapladı onu Amabel.

"Evans! Öğrenci temsilcisi olmuş, profesörlere en yakın kişi bir bulanık!"
Kompartımandan 'ıy' tarzı sesler yükselirken Adreanne kaşlarını çatıp dinlemekle yetinmişti.

Evans kimdi bilmiyordu, açıkcası pekte umrunda değildi ama bu kadar sevilmiyor olmasının illa ki bir sebebi olmalıydı. Çünkü Sırf muggle doğumlu diye bu kadar önemseyip arkasından konuşulacak değeri vermeleri başka şartlarda saçma olurdu.

"Potter ile çıkmaya başladığından beri bir havalarda zaten! Ayrıca Potter'ı da asla anlamıyorum! Nasıl safkan soyunu bir bulanıkla kirletir!"

"Potter ailesi safkansa neden O onları davet etmedi?" Diye bir soru yöneltti Adreanne, Lydia hızlı onu cevapladı.

"Çünkü safkanlık rejimini desteklemiyorlar ayrıca muggle destekçisiler. Weasley ailesi gibi soylarına muggle kanı karışmadığı halde umursadıkları söylenemez. Hatta Potter Sirius ile yakın arkadaş, ondan da bu beklenirdi zaten!"

Black ile yakın arkadaşlardı... Bu bilgiyi zihnine not etti.

"Evans Potter tayfası ile mi takılıyor?"

Sorduğu soru ile hepsi ona ne saçmaladığını sorgularcasına bakarken sabırsızca bir soluk aldı Adreanne.
Roderic en sonunda kıza cevap verdiğinde memnuniyetle gülümsedi.
"Evet, hatta ders dışında çoğunlukla onların yanındadır. Bu bilgi ne işine yarayacak ki?"  Adreanne oğlanın sorsuna yanıt vermeden ayağa kalktı.

Gülümsedi, istikamet Lily Evans'ın yanıydı...

"Evans'ı nereden bulabilirim?" Sorusu tekrar sessizlik sağlarken Lydia cevapladı.

"Göstereyim, her zaman beşinci vagonda olurlar." Dudağının kenarı kıvrılırken kapıya yöneldi sarışın cadı.

"Gerek yok, ben bulurum gerisini."
Planı için olduğunu anlamış olacaklar ki sessizce Adreanne'e itaat edip yerelerine oturdular ve kızın sessizce çıkmasını beklediler.

Vagonlar arasında gezerken birkaç dakika sonra üzerinde altın sayıyla beş yazan kapıyı açtı. Bölümleri dikkatlice inceledi, hepsi birbirinin aynısı gibi duruyordu.
Gözlerini yumup kapıları tek tek dinledi kız, içeriden kahkaha sesi gelen kompartımanı bulması uzun sürmemişti.